AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Salı

28 Kasım 2023

14:06:09
1415601

İslâm’da Kadınların Kısıtlandığı Konular

Dinî açıklamalardan ve Resulullah’ın (s.a.a) sünnetinden anlaşıldığı kadarıyla İslâm toplumunda kadın, hükümet ve devletin başına geçemez, kadı ve yargıç olamaz ve doğrudan doğruya cihada katılıp savaşamaz.


     Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA:   Geçen bahislerden anlaşıldığı gibi, İslâm’da kadın, hayatın çeşitli alanlarında ve toplumsal imtiyazlarda erkekten geri kalmamış, hiçbir durumda düşünce ve amel serbestliğini kaybetmemiş, erkeğin velâyet ve kayyımlığı altına girmemiştir. Bu alanda kesin olarak söyleyebileceğimiz şey, cinsel ilişki konusunda kocasına itaat etmesinin gerekliliğidir.

   İslâm dininde tepeden tırnağa sevgi ve şefkatle dolu kadının sınırlılığı üç aklî alandadır. İslâm dini, bu üç alanı, duygu ve hislerden uzak tutulması gerektiği için, akıl ve düşünceye bırakmış ve üç başlık altına almıştır: “Hükümet, yargı ve cihad.

    Dinî açıklamalardan ve Resulullah’ın (s.a.a) sünnetinden anlaşıldığı kadarıyla İslâm toplumunda kadın, hükümet ve devletin başına geçemez, kadı ve yargıç olamaz ve doğrudan doğruya cihada katılıp savaşamaz.    

“Süs içinde yetiştirilen ve mücadelede belirgin olmayanı mı (Allah’ın çocuğu yaptılar)?” (Zuhruf, 18) “Erkekler, kadınlar üzerinde yöneticidirler.” (Nisa, 34) Bu üç konunun düşünme ruhuyla ilişkisi, bunların duygu ve hislerin müdahalesiyle zayi oluşu o kadar açıktır ki hiçbir bahis ve araştırmaya gerek yoktur ve kesin tecrübe, bu konuda en küçük bir şüpheye yer bırakmamalıdır.

    Nitekim dünyanın medenî milletleri, birkaç yüz yıl içinde kadın ve erkeği takriben bir safta kılmış ve bütün gücüyle kadın ve erkeği eğitip terbiye etmeye çalışmış, sonuçta binlerce ve milyonlarca bilgin ve becerikli kadınlar yetiştirmiş, mucitler ve toplumsal dahiler takdim etmişlerdir. Fakat hâlâ yöneticiler, hükümet başkanları, yargıçlar, kanun koyucular ve askerî komutanlar listesinde kadınların sayısı erkeklerle eşit olmamıştır ve hatta erkeklerin sayısına oranla kayda değer bir sayıya ulaşmamışlardır.

    Hiç unutmuyorum, son Dünya Savaşı'nın başlarında savaş Fransa topraklarına uzamış, Fransa topraklarının bir bölümünde savaş tüm şiddetiyle sürüyordu. Gökyüzünden ateş yağıyor, yerden kan fışkırıyordu. Fakat tam bu sırada Fransa Genel Kurmayı'nın yüksek rütbeli üyelerinden biri olan Fransalı bir kadın -gazetelerde yazıldığı üzere-, önünde makas işareti bulunan güzel bir kadın şapkası buldu!