İslam inkılabı muhafızlar ordusunun kıdemli danışmanlarından olan komutan Seyyid Rezi Musevi geçen Pazartesi günü 25 Aralık günü Siyonist rejimin Şam yakınlarında Zeynebiye bölgesine düzenlediği saldırıda şehit oldu.
Seyyid Rezi İslam inkılabı muhafızlar ordusunun Suriye’deki kıdemli danışmanlardan ve Kudüs gücü eski komutanı Korgeneral şehit Kasım Süleymani’nin silah arkadaşlarından biri olarak, Suriye’de direniş eksenine destek alanında çalışmalarını yürütüyordu.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei dün sabah, şehit Rezi Musevi için cenaze namazı kılarak şehit için fatiha okudu. Ayetullah Hamenei aryıca şehidin ailesi ile görüşmede, “Şehadet, Seyyid Rezi’nin bir ömür çalışmasının ödülüdür. Allah Teala inşallah mertebesini yüceltir.” Dedi.
Şehit Seyyid Rezi Musevi direniş ekseninin kıdemli savaşçılarından biri olarak bu alanda yaklaşık 25 yıl rol aldı. Direniş cephesi destek komite başkanı Hüseyin Pelarek bu bağlamda yaptığı açıklamada, hac Kasım Süleyman’ının şehadeti ardından şehit Rezi çok sabırsızlaşmış, her zaman hac Kasım Süleymani’nin şehadeti yıldönümüne kadar şehit olmayı arzuluyormuş ve şimdi onun bu arzusu gerçekleşmiştir.
Hatırlanacağı üzere hac Kasım Süleymani 3 Ocak 2020 tarihinde silah arkadaşı olan Irak Haşdişabi kurumu başkan yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile birlikte, Amerika tarafından Bağdat havalimanı yakınlarında düzenlenen terör saldırısı sonucu şehit oldu.
Direniş komutanlarına terör saldırısı düzenlemek, Siyonist rejim ile Amerika’nın son yıllarda sürekli gündemlerinde tuttukları başlıca planlarındandır. Şehit Rezi Musevi ve hac Kasım Süleymani’ye düzenlenen terör saldırıları ise bu cinayetlerin en bariz örnekleri olarak, düşmanın bölgede ardı ardına aldığı yenilgilerden dolayı uğradğı hüsran ve öfkeyi ayrıca direniş cephesinin gücünün arttığını açıkça gözler önüne seriyor.
Siyonist rejim yetkilileri şehit Seyyid Rezi’nin direniş eksenine sağlanan destekteki rolünün bilincinde olarak uzun yıllar şehide suikast düzenlemek için planlar yaptı ve birkaç kez de bu eylemde bulundu, fakat her seferinde başarısız oldu.
Şimdi ise başarılı ve beklenmeyen Aksa Tufanı operasyonundan aldığı ağır yenilgi ve yaklaşık 3 aylık süre içinde katlanmak zorunda kaldığı ağır bedellerin ardından Kudüs’ü işgal eden rejim bir kez daha, direniş ve İslam inkılabı muhafızlar ordusunun bu üst düzey yetkilisine saldırıyı planlayarak uyguladı, böylece uğradıkları yenilgilerin başlıca sorumlularından kendilerince intikam almayı başardılar.
Hiç şüphesiz İran İslam Cumhuriyeti'nin siyasi ve askeri gücü, danışmanlığı, manevi nüfuzu ve rol modelliği, Siyonist ve Amerikan komplolarının başarısızlığa uğramasında ve IŞİD dahil bölgede teröristlerin yenilgiye uğratılmasında yadsınamaz bir rolü vardır ve direniş cephesini güçlendirerek Batı Asya'daki yeni dengelerde etkilidir.
İşte tam da bu yüzden Kudüs'ü işgal eden rejim ve onun baş destekçisi Amerika, İran'ı ve direniş cephesini vurmak için her zaman Devrim Muhafızları komutanlarını ve danışmanlarını ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki Şehit Seyid Rezi gibi komutanlara kör ve korkakça yapılan suikastlar, direnişin iradesini ve gücünü azaltmazken üstelik direnişi, doğru yoluna devam etme konusunda daha kararlı hale getirecek.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi şehit Seyyid Rezi Musevi’nin şehadeti nedeni ile yaptığı açıklamada, “Hiç şüphesiz bu eylem, gaspçı Siyonist rejimin bölgede uğradığı hüsran, acziyet ve güçsüzlüğünün bir başka göstergesidir ve kesinlikle bu cinayetin bedelini ödeyecektir” dedi./