AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Pazartesi

22 Ocak 2024

15:16:54
1431534

İmam Muhammed Taki Cevad'ın (a.s) Kutlu Doğumu

İmam Muhammed Taki MS 811’de (Hicri 10 Recep 195) doğdu. Annesi, Mâriye el-Kıbtiyye’nin soylu ailesinden olan Subeyke idi. İmam Muhammed Taki, sekiz yaşında imamet görevini üstlendi. İmam Ali el- Rıza Abbasi halifesi Me’mun tarafından şehit edildiğinde daha çocuktu. Küçük yaşta olağanüstü bilgiye sahip olması, liderlik ve peygamberlik görevini alan Hz. İsa’ya benzemektedir.

   Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA:  İmam Muhammed Taki’nin Hayatına Kısa Bir Bakış; İmam Muhammed Taki el-Cevad (Arapça: الممام محمد التقي الجواد) Alevilerin dokuzuncu imamıdır. Cevad cömert anlamına gelmektedir. İmam Muhammed Taki On İki İmamın en kısa yaşayan imamıydı, sadece 25 yıl yaşadı.
İmam Muhammed Taki ve Memun

   Me’mun’un İmam Muhammed Taki el-Cevad ile ilk karşılaşmasının hikayesi ilginçtir. Bir gün Me’mun, askerleriyle Bağdat’ta (Irak’ın şu an başkenti) bir caddeden geçiyordu. Diğer çocuklar halifeyi görünce kaçtılar ama İmam Muhammed Taki kaçmadı. Bunun üzerine Me’mun durdu ve sordu: “Genç adam, neden diğer çocuklar gibi kaçmadın?”

   İmam Muhammed Taki sakince cevap verdi: “Şu iki sebepten dolayı, ne bir suç işledim, ne de yolu kapattım. Neden kaçmalı ya da korkmalıydım? Ayrıca biliyorum ki yolun engellenmediğinde gereksiz bir soruna sebep olmayacaksın ve atların etrafımdan dolaşabilir.”

Me’mun bu olgun cevaba şaşırdı ve sordu: “Adın ne?”

İmam, “Muhammed” diye cevap verdi. Me’mun “Sen kimin oğlusun?” diye sordu.

“Ali’nin oğlu”.

Memun, “Hangi Ali’nin oğlu?” dedi, İmam Muhammed Taki, “Musa’nın oğlu Ali (İmam Ali Rıza), Ali’nin oğlu Cafer’in (İmam Cafer Sadık), Cafer’in oğlu Muhammed (İmam Muhammed Bakır), Muhammed’in oğlu Ali (İmam Ali Zeynel Abidin), Ali’nin oğlu Hüseyin (İmam Hüseyin), Ebu Talib’in oğlu Ali (İmam Ali) o da Hz. Muhammed’in kuzeni ve halefidir.”

   Me’mun ikinci cevaba daha da şaşırdı ve yoluna devam etti. Memun ava çıkmıştı avı sırasında şahin gagasında küçük bir balıkla şehre doğru döndü. İmam Ali Rıza’nın oğlu İmam Muhammed Taki’yi buldu.

Me’mun, atını İmam Taki’nin yanında durdurdu ve balığı avucunun içine sakladı ve onun gerçekten İmam olduğunu anlamak için gizlediği şeyin ne olduğunu sorar.

   İmam Taki buyurdu ki: “Allah nehirde küçük balıklar yaratmıştır. Kralların şahinleri bazen oradan balık yakalar ve krallara getirir. Bu padişahlar onu avucunun içine saklar ve Ehl-i Beyt’ten “Söyle bana yumruğumda ne var?” diye sorarlar.

Bu gizlenmiş olayı bilince Me’mun, “Şüphesiz sen İmam Rıza’nın oğlusun” dedi.

İmparatorluğunun sağlamlaştırılması için Abbasi halifesi Me’mun, Ehl-i Beyt’e her zaman dost olan Horasanlı Müslümanların (İran) sempati ve desteğini kazanmanın gerekli olduğunu anladı. Sonra kızı Ümmü’l Fazl’ı İmam Taki ile nikahlamak istedi ve bu maksatla İmamı Medine’den Irak’a çağırdı.

Bir keresinde, Memun bir bildiri yayınladı ve hilafet topraklarının her yerinden insanların büyük bir şekilde toplanmasıyla sonuçlanan yarışma için büyük bir etkinlik düzenledi. Asil ve yüksek memurların yanı sıra, sadece bilginler için ayrılmış dokuz yüz kadar sandalye vardı. Dünya, küçük bir çocuğun, dini konularda kıdemli fakih ve en büyük alimler ile nasıl rekabet edeceğini merak ediyordu. İmam Cevad, Me’mun’un yanında oturuyordu.

   Alimler ve din bilginleri farklı ve zor sorular sormaya başladılar ama İmam Muhammed Taki onları tek tek en güzel şekilde yanıtladı. Me’mun’un zevkinin sınırı yoktu. Sevinç ve hayranlık duygularını şöyle dile getirdi: “Bravo! Tebrikler! Ey Ebu Cafer! Öğreniminiz ve kazanımlarınız her türlü övgünün ötesindedir.” Me’mun, İmam’ın rakibinin tamamen ortaya çıkmasını istediğinden, İmam’a, “Yahya ibn Eksem’e bir soru sorabilirsin” dedi. Bunun üzerine Yahya da isteksizce İmam’a, “Evet, bana bazı sorular sorabilirsiniz. Cevabı biliyorsam söylerim, aksi takdirde cevabını vermenizi rica edeceğim.” Bunun üzerine İmam, Yahya’nın cevaplayamadığı bir soru sordu. Sonunda, İmam onun sorusunu yanıtladı.

Sonra Me’mun dinleyicilere seslendi: “İmam, Allah’ın ilim ve irfan muhafazası olarak seçtiği bir aileden geliyor demedim mi? Dünyada bu ailenin çocuklarına bile denk olabilecek biri var mı?”

Hepsi, “Şüphesiz Muhammed el-Taki’nin benzeri yoktur” diye bağırdılar. Bazı toplantılarda Me’mun kızı Ümmü’l-Fazl’ı İmam’la evlendirdiğinden bir sevinç işareti olarak tebaası arasında cömertçe sadaka ve hediyeler dağıttı.

   Burada Me’mun’un amacı topluma Ehl-i Beyt dostu gibi gözükmek istemesinden başka bir şey değildir ve bunu Abbasi halifeleri siyasi bir oyun haline getirmişti. Görüntüde Ehl-i Beyti sevmek ve onlara itaat ediyor gözükmek ama perde arkasından şehit edip, zulmetmek…

Zaten İmam, din, hukuk, bilim gibi tüm meselelerde mükemmel bir şekilde hüküm verebilir ve yargısı her zaman doğrudur. İmam Cevad’da diğer İmamlar ve Peygamberler gibi olağanüstü bir ilim ile dünyaya gelmiştir.

Sekiz yıl Bağdat’ta yaşadıktan sonra İmam Muhammed Taki ve Ümmü’l-Fazl Medine’ye döndüler. İmam Cevad, kendisinden sonraki halife olan Ali el- Hadi’yi çocuk olarak verecek olan Semaneyle de evlendi.

İmam Muhammed Taki’nin Şehadeti

    Memun’un halefi Mu’tasım’dı. Yeni Abbasi hükümdarının iktidara gelmesiyle birlikte Mu’tasım İmam Muhammed Taki’ye duyduğu hoşnutsuzlukla birlikte çıkarlarının ve konumunun tehlikeye girdiğini fark etmişti.

MS 835 yılında Mu’tasım, İmam Cevad’ı Bağdat’a geri çağırdı. İmam Cevad oğlu İmam Ali el-Naki ve eşi Semane ile Medine’de bırakmak zorunda kaldı ve Bağdat’a doğru yola çıktı.

Tarih kitaplarındaki bilgiye Mu’tasım, Ümmü’l-Fazl’ı kocası İmam Cevad’ı öldürmeye teşvik etti. İmam Cevad eşine karşı çok nazikti ve İmam’dan memnundu ama en sonunda aldatıldı ve İmam Cevad’ı 835 yılında zehirleyerek şehit etti. (Hicri 29 Zilhicce 220)

İmam Muhammed Taki, Alevi Müslümanların ziyaretgahı olan Irak’ın Kazimeyn kentinde dedesi İmam Musa Kazım’ın mezarının yanına defnedildi.