AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Parstoday
Çarşamba

31 Ocak 2024

20:12:46
1434121

ABD'nin İran ile çatışma peşinde olmadığı iddiası

Ürdün'ün Suriye sınırına yakın Kule 22 olarak bilinen Amerikan üssüne düzenlenen ve 3 Amerikan askerin öldüğü, 34 Amerikan askerinin de yaralandığı İHA saldırısının üzerinden iki gün geçerken, Biden hükûmetinin yetkilileri İran'la çatışma ve savaşa girmek konusundaki isteksizliklerini dile getiriyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi'nin stratejik iletişim koordinatörü John Kirby Pazartesi günü Washington'da gazetecilere verdiği demeçte, "İran'la savaş peşinde değiliz" dedi. Beyaz Saray sözcüsü açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Başka bir savaş peşinde değiliz. Gerilimi tırmandırmak istemiyoruz. Ama kendimizi korumak için kesinlikle ne gerekiyorsa yapacağız."

Biden hükûmetinin bu tutumu, ABD Ordusu Genelkurmay Başkanı General Charles Brown da dâhil olmak üzere diğer üst düzey Amerikalı askerî yetkililerin tutumuyla uyumludur. ABD Genel Kurmay Başkanı Amerika'nın İran'la savaş peşinde olmadığını, daha geniş bir çatışma çıkması durumunda karşılık vereceklerini belirtti. Biden yönetiminin İran'a ve onun vekilleri olarak adlandırılan gruplarına karşı yeterince ciddi olmadığı yönündeki eleştirilere yanıt veren bu üst düzey Amerikalı askerî yetkili, şunları söyledi: "Amacımız, caydırıcılık ve aynı zamanda Amerikan askerlerini korumaktır. Geniş çaplı bir savaş ve çatışmaya girmek istemiyoruz."

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Sabrina Singh de Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD'nin Ürdün'de ülke kuvvetlerine yönelik ölümcül saldırıyı hangi grubun gerçekleştirdiği konusunda henüz nihai bir sonuca varmadığını, bu saldırının İran'ın talimatıyla gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin bir bilgi bulunmadığını ifade etti. Pentagon'un tutumu, Amerikalıların, Kule 22'deki Amerikan üssüne yapılan saldırıyla İran'ın olası bağlantısı hakkında herhangi bir sağlam kanıta sahip olmadığını gösteriyor.

New York Times, Amerikalı istihbarat yetkililerinin şu sözlerini aktardı: İran silah, mali kaynak ve bazen de bilgi sağlarken, bu ülkenin kararına dair hiçbir kanıt yok, bu da bunun önceden mümkün olabileceği anlamına geliyor. Demek ki İran önceden bu saldırından haberdar olmayabilir.

Ancak ABD Başkanı Joe Biden, saldırıya güçlü bir şekilde yanıt verilmesi konusunda artan iç baskıyla karşı karşıya. Bloomberg, bir raporda, Başkan Joe Biden'ın İran'la doğrudan yüzleşmek için artan bir baskıyla karşı karşıya olduğunu ve bunun da tam olarak kaçınmak istediğini çünkü daha geniş bir bölgesel çatışmaya yol açacağını söylediğini yazdı.

Burada önemli bir mesele şu ki, ABD'nin askerî üssüne son İHA saldırısının ardından Amerikalı siyasetçilerin bu saldırının ardından esas faktör olarak İran'a yanıt verilmesi gerektiği ve hatta İran'ın bombalanmasından söz etme çabalarına rağmen Tahran defalarca bu alanda bir rol oynadığını reddetmiş ve aynı zamanda Washington'un bölgeye yönelik politikalarını, özellikle de Siyonist rejime ve Gazze savaşı sırasında bu rejime kapsamlı askerî ve siyasi destek yaklaşımını değiştirmenin gerekliliğini vurgulayarak, ABD'nin bu desteği ve yaklaşımının Batı Asya'da Amerikan kuvvetlerine yönelik saldırıların temel nedeni olduğunu deklare etmiştir. İran'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve Daimî Temsilcisi Emirsaid İrevani, Güvenlik Konseyi Başkanı'na yazdığı mektupta şunları vurguladı: İran İslam Cumhuriyeti, bölgedeki hiçbir kişi veya grubun eylemlerinden sorumlu değildir.

Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının dördüncü ayını geçerken Amerika, Siyonist rejime desteğini sürdürüyor. Gazze savaşının başlamasıyla birlikte bölgedeki direniş hareketleri bölgedeki Amerikan askeri üslerini hedef aldı. Irak dâhil bölgedeki direniş grupları, Irak ve Suriye'deki Amerikan üslerine yönelik saldırılarının Washington'un müdahalesine tepki olduğunu defalarca duyurdu. Bu gruplar, Amerika'nın bu alandaki politikası değişene ve Siyonist rejimi Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları ve Filistinlilere yönelik soykırımı durdurmaya zorlayana kadar bu saldırıların devam edeceğini defalarca vurguladılar.

Pentagon'a göre bu saldırılar Kule 22 üssüne düzenlenen saldırıya kadar herhangi bir ölümle sonuçlanmamıştı ancak onlarca Amerikan askerinin yaralanmasına yol açmıştı. Son yıllarda bu ülkeye yönelik en ağır saldırılardan biri olan ve 2 gün önce ABD üssüne düzenlenen saldırı, ABD'nin Gazze savaşında Siyonist rejime kapsamlı desteğinin ve bölgedeki güvensizlik döngüsünün sonucuydu. Amerika'nın bu saldırıya tepkisi muhtemelen Irak ve Suriye'deki direniş mevzilerine karşı nispeten güçlü saldırılar şeklinde olacaktır. Ancak ABD'nin kararlı tepkisi bile bu ülkenin Batı Asya bölgesindeki mevzilerine yönelik saldırıları durdurmayacaktır.

Aslında Lübnan'daki Hizbullah hareketinden Yemen'deki Ensarullah hareketine ve Irak'taki direniş gruplarına kadar bölgedeki direniş eksenleri, her biri kendi yetenek ve imkânlarına göre İsrail ve Amerika'nın karşısına çeşitli askerî güçlerle çıkıyor.