Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA:
Meb’es (Arapça: مَبعَث), Hz. Muhammed
Mustafa’nın (s.a.a) insanların hidayeti için Allah tarafından
gönderilmesini zaman ve mekân olarak anlatan bir terimdir.
“Meb’es”
sözcüğünde “bi’set” manasına gelen masdar anlamı da yatmaktadır. Bi’set
kelimesi İslam litaretüründe daha çok Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a)
için kullanılmaktadır. Efendimiz (s.a.a) 40 yaşında Nur dağında (Mekke
şehri yakınlarında) Hira mağarasında peygamberliğe seçilmiş ve bu İslam
dininin başlangıcı olmuştur.
Hz. Fahri Kâinat Efendimizin (s.a.a)
bi’setinden önce o bölgenin insanları daha çok putperest idi. Ancak buna
rağmen aya tapanlar, güneşe tapanlar, yıldıza tapanlar ve tahrif olmuş
semavi dinlere mensup olanlarda Hicaz’ın farklı yerlerinde
yaşamaktaydılar. Ama Peygamber Efendimizin (s.a.a) bi’seti ve İslam’ın
zuhuru ile bu din putperestlik dinini ortadan kaldırmış ve Hicaz’a hâkim
olmuştur.
Hz. Resulü Kibriya Efendimizin (s.a.a)
meb’es yıldönümü Müslümanların büyük bayramlarından ve meb’es bayramı
olarak kutlanmaktadır.
Mebas Gecesi, Hz. Muhammed Mustafa'nın
(s.a.a) Peygamberliğe seçildiği gündür. Peygamber efendimiz Hira
mağarasındayken Hz. Cebrail, Allah teala tarafından ona gelmiş ve ona
ilk ayetleri vahyetmiştir. Böylelikle Peygamber efendimizin
peygamberliği başlamıştır. Peygamberimiz ilk vahyi aldığında 40 yaşında
ve Mekke'de yaşıyordu. Ehlibeyt (a.s) İmamlarından gelen hadislere göre
Peygamberimiz Recep ayının 27'sinde Hicretten 13 yıl önce Peygamberlikle
şereflendirilmiştir.
Mabes günü çok mukaddes bir gün olduğu
için o gün Şia nezdinde dua etmek, namaz, gusül ve müstahap ameller
tavsiye edilmiştir. Şia dışındaki Müslümanlar (Ehlisünnet) Peygamber
efendimizin peygamberliğe seçildiği gün hakkında net bir bilgiye sahip
değillerdir. Ancak bazı ehli sünnet alimlerine göre Peygamber
efendimizin biset günü Ramazan Ayının 21'inde gerçekleşmiştir.
Dolayısıyla ehli sünnette bugün net olarak bilinmediği için bayram
olarak kutlanmamakta kutlamalar yapılmamaktadır.
Şeyh Tusî (r.a) “Misbahu’l-Muteheccid”
adlı kitabında şöyle buyururlar: Ebû Cafer, İmam Muhammed Cevad(a.s)dan
şöyle rivayet edilmiştir: Receb ayında, üzerine güneşin doğduğu her
şeyden daha hayırlı olduğu bir gece vardır. O gece, Allah
resulü(sallallahu aleyhi ve âlih)’nün peygamberliğe
mebus(görevlendirilme) günü olan 27 Receb gecesidir.
Bizim şialarımızdan
o gecenin amellerini yerine getiren için altmış yılın sevabı vardır.
Kendilerinden o gecenin ameli nedir diye
sorulması üzerine buyurdular: Akşam ve yatsı namazını kılıp yattıktan
sonra, gece yarısı olmadan herhangi bir saatte kalkar on iki rekat namaz
kılarsın. Her rekatta bir Fatiha bir de küçük uzun sure okursun. Küçük
uzun sureler, Muhammed Sure’sinden Kur’an’ın sonuna kadar olan
surelerdir. Her iki rekatta bir selam vermek suretiyle namazları
tamamladıktan sonra, oturur Hamd, Felek, Nas, İhlas, Kafirûn surelerini,
Ayetülkursi’yi ve Kadr suresinin, her birisini yedi kere okur.
Sonra her ne dua ve hacetin varsa Allah’tan dile ve Hz. Muhammed ve Ehlibeyt’ine salat ve selam gönder.
* Bu gece (niyeti bu gecenin adı olacak) Gusül almak müstehaptır.
* Bu gecenin en üstün ameli olan Müminlerin Emiri Hz. Ali’nin (a.s) ziyaretidir.
Meb’es Gününün Amelleri
Bu bayram azametli bayramlardandır.
Bugün Hz. Resul (s.a.a) Peygamberlikle şereflendirilmiştir. Bugün için
şu ameller yapılmalıdır:
* Gusül almak
* Oruç tutmak. Yıl boyunca tutulması
gereken en önemli dört oruçtan biri bugünün orucudur. Bugün oruç tutmak
yetmiş yıl oruç tutmaya eş değerdedir.
* Çok salavat göndermek
* Hz. Resulullah ve Hz. Ali’yi ziyaret etmek.