AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Salı

13 Şubat 2024

16:10:55
1437515

Hayber'in Fethi'nde İmam Ali (a.s) 1

Hayber Gazvesi (Arapça: غزوة خيبر); Allah Resulünün (s.a.a) hicri kameri yedinci yılda yaptığı gazvelerindendir.

    Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Hayber Yahudilerinin, Medine'den kovulan Yahudilere barınak vermesi ve bazı Arap kabilelerini Müslümanlarla savaşmaları için kışkırtmalarından dolayı bu savaş başlamıştır. Hayber Savaşı Müslümanların zaferiyle ve Yahudilerin bu bölgeden sürülmesiyle sonuçlanmıştır. Hz. Ali’nin (a.s) Hayber’in bazı kalelerini fethetmede sergilediği kahramanlıklar, bu gazvenin önemli faktörlerindendir.

Hayber’in Konumu

Hayber bölgesi günümüzde Medine’nin 165 km kuzeyinde, Şam yolu üzerinde (Tebük caddesi) bulunmakta ve merkezi eş-Şureyf şehridir. Denize 854 km yükseklikte olan bu bölge, bir dizi köy ve yeşil alanlardan oluşmaktadır. Çok fazla nüfusa sahip olan Hayber’in büyük vadi ve dereleri, su ve ziraat alanları vardır. Burada hasat edilen ana mahsul hurmadır. "Sureyr" ve "Garas" vadisinde yaşayan Hayber sakinlerinin çoğu Aneze kabilesindendir.

Savaşın Şekillenmesi

   Hicretin dördüncü yılı, İslam Peygamberinin (s.a.a) Ben-i Nadir Yahudilerini yaptıkları hainlik sebebiyle, Medine’den sürmesinin ardından Huyey b. Ahtab, Sellam b. Ebi’l Hukayk ve Kinane b. Rebi’ b. Ebi’l Hukayk gibi bazı Yahudiler Hayber’e gittiler. Onlar ertesi yıl Mekke'ye giderek, Kureyş’i Allah Resulü (s.a.a) ile savaşması için kışkırttılar. Böylece Hayber, yeni şekillenen İslam ümmetine karşı tehlike ve entrika merkezi haline gelmiş oldu. Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) hicretin altıncı yılının Şaban ayında da Hayber’in Arap komşularından Ben-i Sa’d b. Bekr kabilesinin Hayber Yahudilerine yardım etmek için toplandıklarını haber alınca, Hz. Ali’yi (a.s) bir grupla onlara doğru gönderdi. İmam Ali’nin (a.s) saldırması sonucunda düşmanlar kaçtı ve Müslümanların eline ganimetler geçti. Ayrıca aynı yılın Ramazan ayında, Abdullah b. Atik seriyyesinde Sellam b. Ebi’l Hukayk bazı grupları Müslümanlara ve Allah Resulüne (s.a.a) karşı kışkırtması suçuyla öldürüldü. Bu esnada Abdullah b. Revaha Hz. Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) emriyle Hayber’e gönderilerek, Yahudilerin durumunu araştırmakla görevlendirildi.

   Daha sonra Hayber Yahudileri Useyr b. Zarim'i (veya Yuseyr b. Rizam'ı) kendilerine lider seçtiler. O da Gatafan kabilesi gibi Arap kabilelerini Hz. Peygamber (s.a.a) ile savaşmaları için kışkırtmaya çabaladı. Çünkü o, kışkırttığı kabilelerin yardımıyla Medine’ye saldırma peşindeydi. Bundan dolayı Allah Resulü (s.a.a) hicretin altıncı yılının Şevval ayında bir kez daha Abdullah b. Revaha’yı bir grupla birlikte Hayber’e gönderdi. Sonuçta Useyr ve beraberindeki bir grup Yahudi öldürüldüler.

Bunların yanı sıra, Ben-i Kurayza Yahudilerinin Medine’den sürülmesinden, huzurun sağlanmasından ve hz. Peygamber (s.a.a) ile diğer Medine Yahudilerinin arasında anlaşmalarının yapılmasından sonra, Ben-i Nadir liderlerinin de aralarında yaşadığı Hayber Yahudileri Allah Resulü'nden (s.a.a) intikam alma peşindeydiler. Onlar, mallarını güçlü Gatafan kabilesi gibi komşu Arap kabilelerini Müslümanlara karşı kendileri ile birleşmelerini sağlamak için harcamaktaydılar. İşte bu durum, Hz. Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) Hudeybiye barış anlaşmasından kısa bir süre sonra Hayber’e asker çıkarması için yeterliydi.

   Hayber Gazvesinin Tarihi Hicretin yedinci yılının Muharrem ayının başlarında Hayber’e doğru hareket eden Hz. Fahr-i Kainat Efendimiz (s.a.a) Sefer ayında Hayber’i fethetti ve hicretin yedinci yılı Rebiyülevvel ayının birinci günü de Medine’ye geri döndü.

Hz. Peygamber'in (s.a.a) Medine’deki Vekili Allah Resulü (s.a.a) Medine’de bir şahsı kendi yerine vekil olarak tayin etti ve beyaz renkli sancağı da İmam Ali’ye (a.s) vererek onu ordunun öncü birliğinin komutanı olarak atadı.

Müslümanların Ordusunun Sayısı

   Hayber savaşına katılan Müslümanların sayısını 1400 kişi veya Hudeybiye savaşına katılanların sayısı olan 1500 veya 1540 kişi olarak zikretmişlerdir. Bu savaşta İslam ordusuna biri Allah Resulü'nün (s.a.a) eşi Ümmü Seleme olmak üzere yirmi de kadın eşlik etmiştir. Ben-i Gıfar’lı bazı kadınlar da Allah Resulü'nün (s.a.a) izniyle Müslümanlara yardım etmek ve yaralıları tedavi etmek için bu savaşa katıldılar.  Medine Yahudilerinden on kişi ve ileri gelenlerden birkaç kişi de Hz. Peygamber (s.a.a) ile birlikteydi.

Hayber Ahalisinin Sayısı

   Hayber ahalisi savaşçılarının sayısı abartılarak on bin kişi veya yirmi bin kişi olarak zikredilmiştir. Allah Resulünün (s.a.a) onlara karşı savaşa kalkışacağını düşünmeyen Yahudiler, dağların tepesinde bulunan yüksek ve sağlam kalelerine, sahip oldukları silaha, nüfusa ve daimi su kaynaklarına güvenerek birkaç yıl direnebileceklerini zannediyorlardı. Bazı Medineli Yahudiler, Müslümanları Hayberlilerle karşılaşmaya ve onların sağlam kaleleri ile başa çıkmaya güçlerinin yetmeyeceğini söyleyerek korkutuyorlardı. Onlar hatta Hayber’e Kinane b. Ebi’l Hukayk’a Müslümanların sayılarının ve silahlarının az olduğunu söylemesi için birini gönderdiler. Kureyş kafirleri de savaş olması durumunda Hayberlilerin Müslümanlara karşı zafer elde edeceklerini ümit ederek, bu konuda birbirleri ile iddiaya girdiler.

Hz. Peygamber'in (s.a.a) Medine’den Hayber’e Hareket Güzergâhı

   Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) Eşca’ kabilesinden iki danışmanı yanına alarak, Hayber’in yolunu tuttu. Allah Resulü'nün (s.a.a) Asr gibi bazı konaklama yerlerinde durmasının bereketiyle mescit inşa ettiler. Allah Resulü (s.a.a) kılavuzlardan birine, Hayberlilerin Gatafan müttefiklerinden yardım alamamaları için İslam ordusunu Hayber ve Şam arasında bir yere varabileceği bir yoldan götürmesini emretti. İslam Peygamberi (s.a.a) Hayber’e giden birkaç yoldan "Merhab" olarak bilinen yolu seçti. İslam ordusunun öncüsü Abbad b. Bişr, Yahudiler adına casusluk yapan Eşca' kabilesinden birini yakaladı. O, Gatafan kabilesinin Hayber kalelerinde olduğunu ve onların Yahudilerle birleşerek Hz. Peygamber (s.a.a) ile savaşmak istediklerini ilan ederek, Müslümanları korkutmak istedi. Ancak daha sonra Yahudilerin Müslümanların saldırısından aşırı derecede endişe ve korkuya kapıldıkları ortaya çıktı.

Gatafan Kabilesinin Hayber Yahudileriyle İşbirliği Yapmaması

   Gatafan kabilesinin İslam Peygamberi'nin (s.a.a) Hayber’e ulaştığı haberini aldıktan sonra, Yahudilere yardım etmek için bir menzil yol aldığı ama ardından kendi aile ve malları için korkuya kapılmaları üzerine, Hayber kalelerine girmeden önce geri döndükleri nakledilmiştir. Ancak başka bir rivayete göre, Hayber savaşından önce Kinane, Gatafan kabilesinin yanına giderek, Hayber’in bir yıllık hurma mahsulünü (başka bir görüşe göre yarısını) onlara verme vaadiyle onları Hz. Peygamber (s.a.a) ile savaşmaları için kışkırttı ve böylece onlarla müttefik oldu. Bu olayın ardından Gatafanlılar, Uyeyne b. Hısn’ı liderliğe seçtiler ve Allah Resulü'nün (s.a.a) gelmesinden üç gün önce Hayber’e giderek, Netat (Netah) kalesine girdiler. İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) Sa’d b. Ubade’yi Uyeyne’nin yanına göndererek, Allah’ın Hayber'in fethini kendisine müjdelediğini ve Gatafanlıların geri dönmesi durumunda Hayber’in bir yıllık hurma (başka bir rivayete göre yarım yıllık) mahsulünü ona vereceği mesajını iletti. Uyeyne bu teklifi kabul etmedi. Ancak Gatafanlılar, Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) Hayber’e saldırmasından bir gece önce, (Medine’ye bağlı) Hayfa’daki yakınlarına ve mallarına saldırıldıklarına dair onları uyaran gaybi bir ses duydular. Bundan dolayı da hızlıca Hayber’den ayrıldılar.

Hayber Yahudilerinin Savaş Stratejisi

   Diğer taraftan, Allah Resulünün (s.a.a) kendilerine doğru geldiğini anlayan Hayber Yahudileri, aralarında anlaşmazlığa düştüler. "Haris b. Ebu Zeyneb" adlı Yahudi, kalelerin dışında karargâh kurmayı ve Müslümanlarla kalelerin dışında çarpışmayı tavsiye etti. Ancak onlar kalelerin sağlamlığına güvenerek, kaleler içinde kalmayı tercih ettiler.

İslam Ordusunun Hayber’e Girişi

   Allah-u Teâlâ İslam ordusunun hareket zamanını Hayber ahalisinden gizledi. Böylece Allah Resulü (s.a.a), Şıkk ve Netat (Netah) kalelerinin arasından geçtikten sonra, gece vakti Hayber yakınlarına ulaştı. Geceyi orada geçirdikten sonra (her zaman olduğu gibi) bir ses (çan sesi gibi) duymayınca yoluna devam etti. Hz. Resulullah (s.a.a) önce bir dua okudu ve Müslümanlardan da onu okumasını istedi. Daha sonra hareket ederek, Menzile’ye vardılar. Allah Resulü (s.a.a) Menzile’de bir yeri mescit olarak belirlerdi ve orada daha sonra Hayber mescidi yapıldı. Sabah olunca Hz. Peygamber'in (s.a.a) bu bölgeye girdiğinden habersiz olan ve gafil avlanan Hayber Yahudileri kaçışarak, kalelerine sığındılar. Hz. Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.a) ashabına kadın ve çocuklara zarar vermemelerini emretti. O gün akşama kadar Netat kalesi ehliyle savaşıldı. Daha sonra nemli ve düşman oklarının menzili olan karargâhını başka bir yere taşıyan Hz. Resulullah (s.a.a) Reci’ye gidilmesini buyurdu. Ayrıca Hayber hurmalıklarının (muhtemelen savaş zorunluluğu gereği) bir bölümünü kesmelerini buyurdu.

Savaşın Başlaması

   Hayber savaşının ilk gününde Müslümanlardan elli kişi yaralandı. Yedi gün Reci’de kalan Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) her günü, her birinin ayrı sancağı olan gruplarla birlikte Yahudilerle savaşla geçirdi. Altıncı günün gecesinde Netat ahalisinden "Semmak" adlı bir Yahudi Hz. Fahr-i Âlem’in (s.a.a) huzuruna geldi ve Müslümanların kaleye girmelerine rehberlik etmek için eman (güvence) istedi. O, Yahudilerin gıda ve çeşitli savaş aletleri depolarının bulunduğu Netat kalesinin karıştığını ve ahalisinin korkudan kaleyi terk etmek üzere olduğunu haberini verdi. Müslümanlar o günün ertesi Netat’ı fethettiler ve o Yahudi de sonradan Müslüman oldu.

...........................................