AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Pazar

17 Mart 2024

12:40:37
1445087

"Kadın, Yaşam, Özgürlük Yalanı" Kitabı: Batı medyasının İran'a karşı 38 bin yalanına bakış/ bağımsız milletler için deneyimler + Foto

"Kadın, Yaşam, Özgürlük Yalanı" Kitabı, 5 Batılı Fars medyasının İran karşıtı 38 bin yalanını sadece 46 gün içerisinde değerlendiriyor.

   Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: "Kadın, Yaşam, Özgürlük Yalanı" Kitabı, 1401'de İran'da Batı destekli ayaklanmaların öyküsündeki en önemli İran karşıtı yalanları ele alıyor.

    İran'a karşı çıkan birçok batılı ülke, 1401'de İran'a karşı topyekun bir operasyon planlamıştı ve ekonomik sorunlar bahane edilerek üniversiteleri merkeze alan birleşik bir savaş başlatılması gerekiyordu. Düşman BAtı medyası kendi planını hayata geçirmek istiyordu, anca Polis nezarethanesine İran'lı kız Mahsa Emini'nin hayatını kaybetmesi, söz konusu medyanın planlarını daha erken uygulamasına neden oldu.

İran'a yönelik kampanyanın ana aktörlerinden Voice of America'nın resmi çalışanı Masih Elinjad

    İranlı Kürtlere ve dini bir azınlığa mensup olan bu genç kızın ölümü, Amerikalı ve Batılı liderlere isyan başlatmak için gerekli tüm koordinatları sağladı.
Bu arada sömürge geçmişi olan ülkelere ait Farsça medya ve uydu kanalları 24 saat ve her zamankinden daha aktifti. Örneğin, İran halkına karşı yürüttüğü faaliyetlerde profesyonel ve tarafsız olduğunu göstermeye çalışan BBC Fars televizyonu, maskesini düşürerek İran halkına karşı kılıcını eline aldı. Suudi ve İsrail rejimine bağlı İraninternational, Amerikan hükümetine bağlı Voice of America ve Radio Farda, İngiliz ve İsrail hükümetlerine bağlı Manoto televizyonu ve bunların 23 Eylül - 9 Kasım (46 Rooz) arasındaki sanal sayfaları araştırıldı ve Araştırmaların sonuçları, Farsça yayın yapan bu 5 medyanın, İran'daki 1401 olayları hakkında 38 binden fazla yalan yayınladığını gösterdi.

Bazı Batılı siyasetçilerin sözde kadın, yaşam ve özgürlük için yapılan isyanlarla aldatıcı ilişkisi

kadın, yaşam, özgürlük yalanı" kitabı aslında Batılı hegemonik hükümetlerin medyasının 1401 isyanlarında halkın güvenini, halkın huzurunu yok etmek için kullandığı yalanların, iddiaların ve cinayetlerin bir incelemesidir.

Sokakların ve otoyolların isyancılar tarafından kapatılması

Bu kitabın ilk bölümünde Batı bağlantılı hareketin cinayetleri ele alınıyor; Kamuoyunu hedef alan yalanlar. 1401 yazının son günlerinden itibaren batı medyasının yönetiminde ülkenin farklı yerlerinde ölen her kişinin İran hükümeti tarafından öldürüldüğü iddia ediliyordu.

İsyancılar tarafından kamu mülklerinin, bankaların, camilerin vs. tahrip edilmesi

Onlar için güzel genç kızlar daha önemliydi; Çünkü sahte kadın, yaşam, özgürlük sloganıyla daha tutarlıydı. Bu arada kaza, kavga gibi nedenlerle ölenler ya da intihar eden kız ve erkek çocuklar da polis ve devlet görevlileri tarafından öldürüldüğü iddia edildi, hatta hayatta olanlara da ölü denildi. Kendileri tarafından öldürülen bazı kişiler (teröristler ve haydutlar) de polis ve İran İslam Cumhuriyeti tarafından öldürüldüğü iddia edildi.

ABD'nin desteklediği İran karşıtı hareket, bir yandan cinayet yalanlarını yayarken, bir yandan da kamuoyunu kışkırtmak, halkı ümitsizliğe düşürmek, halkla iktidar arasında mesafe yaratmak için yaygın ve koordineli yalanlar yayıyordu. İran İslam Cumhuriyeti'nin yıkılacağını uman bu akım, hatta İslam İnkılabı Lideri'nin hastalığı ve İran İslam Cumhuriyeti yetkililerinin Batı'ya kaçtığı gibi yalanlar yaymaya başladı. Protestoları geniş çapta göstermek ve medya bombardımanına hazırlık ateşi olarak kullanmak için kullanılan yalanların bir başka parçası da farklı tarihti. Kişilerin, öğrencilerin ve gazetecilerin kitlesel olarak tutuklandığına ilişkin yalan haberler ve mahkumlara işkence yapıldığına dair söylentiler de düşman medyanın gündemindeydi. Amerika ve Batı'nın desteklediği unsurların yanı sıra kamuoyunu harekete geçirmek ve saldırıları artırmak amacıyla ünlülerin de sahneye çıkması gerekiyordu. Zaten yurt dışında bulunan ve İran karşıtı akımlara bağlılıklarını kanıtlamış ünlülerden bazıları, İran karşıtı akımlarla işbirliklerine rağmen İran'da bulunuyorlardı, diğer kısmı ise İran karşıtı akımların memnuniyetini kazanmak için ellerinden geleni yapan ünlülerdi. Bu şekilde İran İslam Cumhuriyetine karşı isyan ederek, Avrupa ve Amerika'da ikamet almanın hazırlıklarını yapmaya çalıştılar. Bu arada devrim karşıtı medyanın baskısı altında sosyal ağlarda tepki vermek zorunda kalan pek çok isim vardı, hatta bazıları birkaç ay sonra İran'daki faaliyetlerini durdurduğunu bildirdi, gerçi bunlar daha sonraları her şey yatışınca İran'da kendi faaliyetlerine başladı. Bu kitap Hamidreza Taji'nin çabalarıyla ve muhabirlerin araştırma ürünlerine dayanılarak hazırlanmıştır.