Ayrıca Almanya Siyonist rejiminin Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun kararına karşı olduğunu ifade etti. Şimdi, Avrupa Birliği'nin iki üyesi olan İrlanda ve İspanya, Avrupa Komisyonu başkanı Ursula von der Leyen'e yazdıkları bir mektupta, Gazze'deki durumun kötüleşmesiyle ilgili derin endişelerini dile getirdiler ve İşgal rejiminin Avrupa Birliği ile anlaşma çerçevesinde insan hakları yükümlülüklerini yerine getirip, getirmeyeceğini dair durumu "derhâl gözden geçirilmesi" çağrısında bulundular.
Bu mektupta şunlar belirtiliyor: İsrail'in Refah'taki askerî operasyonlarının yakın tehdidi nedeniyle insani bir felaket riski göz önüne alındığında ve Gazze'de Ekim 2023'ten bu yana yaşananlar ve devam eden olaylar ve olası insan hakları ihlallerine ilişkin yaygın endişeler göz önüne alındığında İsrail tarafından uluslararası insan hakları kuralları ve uluslararası insani kuralların olası ihlaline ilişkin yoğun endişelerin yanı sıra, Avrupa Komisyonu’ndan “AB ve İsrail Ortaklık Anlaşması” çerçevesinde olmak üzere İsrail’in kendi yükümlülüklerine bağlı olup, olmadığını derhâl ele almasını istiyoruz.
"AB-İsrail Ortaklık Anlaşması" hükümleri, AB ile İsrail arasındaki ilişkinin insan haklarına saygıya dayalı olduğunu ve bu ilkenin bu ilişkinin "temel unsurunu" oluşturduğunu vurguluyor. Avrupalı ülkeler, Gazze savaşının başlangıcında mali, siyasi ve askerî destek sağladılar ve hatta Avrupa ülkelerinde Filistinlilerin öldürülmesine karşı vatandaşların gösterilerini yasakladılar. Şimdi İsrail'in saldırgan politikalarının devam etmesiyle kamuoyunun baskısıyla pozisyonlarından çekilmek zorunda kaldılar ancak bu alanda hâlâ tek bir politikaya ulaşmış değiller.
Avrupa Birliği dış politika sorumlusu Josep Borrell, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uluslararası toplum bunun bir katliam olduğuna ve çok sayıda insanın öldürüldüğüne inanıyorsa belki de silah sağlamayı düşünmeliyiz. Ülkeler İsrail'in çok sayıda insanı öldürdüğünü defalarca ilan ederken bu katliamı önlemek için hiçbir belli eylemde bulunmuyorlar. Bu çelişkili bir durumdur.
Avrupa'daki bölünme İsrail'i destekleyip desteklememe konusunda şiddet kazanmıştır. Pek çok Avrupa ülkesi, İsrail'in insan hakları yasalarını ihlal ederek Filistinlilere soykırım yaptığını ve bu bağlamda Avrupa'nın İsrail ile ilişkilerde politikalarının değişmesi gerektiğine inanıyor. Bu bağlamda İrlanda Başbakanı Leo Varadkar, Avrupa Birliği'ni, İsrail'in Gazze'deki gelişmeler konusunda güçlü ve birleşik bir duruş sergileyebildiğini belirterek, bloğun inandırıcılığını kaybettiğini söyledi.
Gazze'de insani durumun kötüleşmesi, başta kadın ve çocuklar olmak üzere şehit sayısının yüksek olması, açlık ve kıtlık riski, hastalıkların artması, ilaç ve sağlık personeli yetersizliği de Gazze'yle ilgili tüm müzakerelerin çıkmaza girmesi dünya genelinde kamuoyunun İsrail’in suçlarını kınaması ve Avrupalı ülkelerden işgalci rejime baskının artma talebinde bulunmasına yol açmıştır.
Bu sırada Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın İsrail rejiminin suçlarına ilişkin şikâyetine yanıt olarak, İsrail'in "Soykırım Sözleşmesi"ni ihlal etmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi ve bu rejimin, Filistinlilerin öldürülmesini önlemek için gerekli tedbirleri alması gerektiğini ilan etti. .
İsrail ile ilişkiler konusunun yakında Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi toplantısında tartışılması bekleniyor, ancak herhangi bir ortaklık anlaşmasının askıya alınması Avrupa Birliği'nin 27 üye ülkesinin tamamının kararını gerektiriyor; görünen o ki Avrupa ülkelerindeki İsrail lobileri bu yönde bir karara izin vermeyecek.