


İslam kültüründe, Kadir Gecesi,
kendisine has özellik ve kutsiyeti olan yılın gecelerinden bir gecedir.
İslami rivayetlere göre, her yıl bu gecede insanın bir yıllık takdiri
yazılmaktadır. Bu gecede Kur’an’ın bir defada yani def'i olarak Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kalbine nazil olması ve Hz. İmam Ali’nin (a.s) bu gecede yaralanıp şehit
olması gibi nedenlerden dolayı bu gecenin önemi kaç kat daha
artmaktadır. Bu gecenin zikredilen özelliklerine binaen bu gecede Kur’an
tilavet etmek, dua etmek, müstahap namaz ve amellerle meşgul olmak çokça tavsiye edilmiştir.
Kur’an-ı Kerim müfessirleri, Kadir Suresinin zahirine dayanarak, Kadir Gecesinin her yıl tekrar edildiğine inanmaktadırlar. Buna ilaveten, tevatür sınırına varan çok sayıda hadis bunu teyit etmektedir. Yine nakledilen rivayetlere göre Kadir Gecesi, İslam ümmetine ilahî hediyelerden biridir. Nitekim Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle bir hadis nakledilmiştir: “Allah Teâlâ, Kadir Gecesini benim ümmetime bağışladı. Hâlbuki önceki ümmetlerden hiç birisi bu hediyeye sahip değildi.”

Kur’an-ı Kerim’de Kadir suresi ve Duhan suresinde Kadir Gecesine değinilmiştir.
Kadir Suresi:
"1. Biz onu Kadir Gecesi'nde indirdik. 2. Kadir Gecesi'nin ne
olduğunu sen ne bilirsin? 3. Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. 4.
O gecede Rablerinin izniyle melekler ve Ruh, her iş için (Peygamber ve
masum İmam'ın huzuruna) inerler. 5. O (gece) esenliktir, ta fecrin
doğuşuna kadar."
Duhan Suresi:
"1. Hâ. Mîm. 2, 3. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. 4, 5, 6. Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir."


Şia hadis kaynaklarında, Kadir suresi ve Kadir Gecesiyle İmam Mehdi’nin (a.f) varlığı ve yaşadığı ispat edilmektedir. Bu hadislere göre, melekler kadir gecesinde, gelecek yılın takdirini iblağ etmek için Hz. Peygambere
(s.a.a) nazil olmaktadır. Öte yandan Kadir Gecesi her yıl tekrar
edildiğinden ve Hz. Peygamberin (s.a.a) zamanına özgü olmadığından (Kıyamet
gününe kadar insanların var olacağı ve takdirlerinin belirlenmesi devam
edeceğinden dolayı) Peygamber Efendimizden (s.a.a) sonra, melekler
efendimizin vasisi olan Masum İmama
nazil olmakta ve ona nazil etmektedirler. Kadir Gecesi her yıl
olduğundan ve meleklerin Kadir Gecesinde nazil olması, nazil olunanın
varlığını zorunlu kıldığından kıyamet gününe kadar İmam Mehdi’nin (a.f)
varlığı kanıtlanmaktadır. Bu konuda nakledilen rivayetlerden bazıları
şunlardır:
“İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: ‘Ey Şia topluluğu! Hasım ve muhaliflerinize karşı “inna enzelnahu” (Kadir suresi) ile istinat ediniz ki galip olursunuz. Allah’a andolsun ki bu sure Resulullah’tan sonra Allah-u Teâlâ’nın hücceti (halifesi) içindir. Bu sure, sizin dininizin kanıt ve efendisi, ilmimizin nihayetidir.”
İbn-i Abbas İmam Ali’den (a.s) şöyle nakletmektedir: “Her yıl, bir yılın takdirinin belirlenerek nazil olduğu bir Kadir Gecesi vardır. O gece için Resulullah’tan (s.a.a) sonra veliler (imamlar) vardır.” İbn-i Abbas: “Onlar kimlerdir?” diye sorduğunda Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ben ve benim soyumdan gelen ve hepsi de imam ve muhaddis olan on bir kişidir.”
Hadislerin genelinden anlaşılan delillere göre şu sonuç elde edilir:
Kadir Gecesinde, bir yıllık mukadderat Hz. Peygamber'e (s.a.a) nazil edilmektedir. Kadir Gecesi, Hz. Peygamber'in (s.a.a) zamanına özgü değildir. Bilakis Kıyamet gününe kadar devam edecektir. Kadir Gecesinde meleklerin nazil olması ve ilahi mukadderat için ismet ve masumiyet gibi Hz. Peygamber'e (s.a.a) benzerliği olan bir iniş (kalbe) yerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu iniş yeri, hadislere göre, Masum Ehlibeyt İmamlarıdır.Sonuç: Günümüzde de kaçınılmaz ve zorunlu olarak masum bir imamın olması gerekmektedir. Hadislere ve İslami öğretilere göre, o kişi Ehlibeyt imamlarının sonuncusu ve 12. imam, Hz. Mehdi (a.f)’dir.

İslami kaynaklarda, Kadir Gecesinin hangi gece olduğu net olarak belirtilmemiştir. Müslümanlar Kur’an ve hadislerdeki karine ve delillerle Kadir Gecesinin hangi gece olduğu konusunda bazı ihtimallere yer vermişlerdir. Buna rağmen, İmamlardan nakledilen bazı rivayetlerden bu gecenin hangi gece olduğunu varsaymak mümkündür.
Şia’nın GörüşüŞia rivayetlerine göre, Kadir Gecesi Ramazan ayının 19, 21 veya 23. gecelerinden biridir. Ancak 23. gece olma ihtimali yüksektir. Bundan dolayı İbn-i Babeveyh Şeyh Saduk şöyle demektedir: “Büyüklerimizin hepsi Kadir Gecesi hakkında bir sözü söylemektedirler ve o da bu gecenin yirmi üçüncü gece olduğudur.” İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir rivayete göre Kadir Gecesi Kıyamet gününe kadar bakidir ve o da Ramazan ayında gerçekleşmektedir.”Başka bir rivayete göre, on dokuzuncu gece takdir, yirmi birinci gece onay ve yirmi üçüncü gece imzadır.
Ehlisünnet'in GörüşüEhlisünnet, nebevi hadise dayanarak Kadir Gecesinin Ramazan ayının son on gününden birinde olduğu görüşündedir. Kütüb-ü sitte kitaplarında nakledilen hadislerin geneline göre bu gece yirmi yedinci gecedir. Bu gecede Kadir Gecesi idrak edilmekte ve ihya edilmektedir. Ehlisünnet'ten bazılarına göre Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) hayatta olduğu süre zarfında Kadir Gecesi tekrar edilmekteydi. Ancak Efendimiz vefat ettikten sonra artık Kadir Gecesi yoktur!Bir başka gruba göre ise Kadir Gecesi, yılın her gününde cari olmakta ve belli bir günü yoktur. Bu gece, Bi’set yılında Ramazan ayında olmuş, ancak sonraki yıllarda başka aylardan birinde olması da mümkündür.

Kur’an-ı Kerim’de Kadir Gecesinin önem ve faziletini açıklayan ve bu geceyi özel olarak vurgulayan "Kadir suresi" adı altında bir sure bulunmaktadır. Bu gecenin faziletlerinden bazıları Kur’an ve hadislere göre şöyledir:
Bin aydan üstündür: Kur’an-ı Kerim bu gecenin bin aydan hayırlı olduğunu belirtmiştir: “Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.” Sahife-i Seccadiye’de (44. dua) şöyle geçmiştir: “Sonra da, gecelerinden belli bir geceyi bin aydan üstün kıldı ve onu "Kadir Gecesi" olarak adlandırdı.” Kur’an’ın nazil olduğu gece: Bazı Kur’an ayetleri ve hadislere göre, Kur’an-ı Kerim Kadir Gecesinde bir defada “lehvi mahfuzdan” dünya göğüne veya “Beytü’l Ma’mura” ya da Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kalbine nazil olmuştur. Buna Kur’an ilimleri teriminde "Def'i Nüzul" ve "İcmali Nüzul(bir seferde hepsi)" denilmektedir. Ancak Kur’an’ın bir de tedrici ve tefsili nüzulü vardır. Bu da Hz. Resulullah’ın 23 yıl süren Nübüvveti döneminde lafzi olarak nazil olmuştur. Günahların bağışlandığı gece: Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: “Her kim mümin olduğu ve ahiret gününe inandığı halde Kadir Gecesini ihya ederse, tüm günahları bağışlanır.” Ramazan Ayının Kalbi: İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bir hadiste efendimiz şöyle buyurmuştur: “…Allah katında ayların sayısı on ikidir. Ayların en üstünü Ramazan ayı, Ramazan ayının kalbi ise Kadir Gecesidir.” Gecelerin Efendisi: Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: “Kadir Gecesi, gecelerin efendisidir.” Mukadderatın tayin edildiği gece:İmam Bakır (a.s) Duha suresinin dördüncü ayetinin açıklamasında şöyle buyurmuşlardır: Her yıl bu gecede her insanın gelecek yıl için mukadderatı yazılır. Bu asıla göre bazı rivayetlerde Kadir Gecesinin yılın başlangıcı olduğu bildirilmiştir. Allame Tabatabai şöyle buyurmuştur: Kadirden murat edilen takdir ve ölçü almadır. Allah bu gecede insanların yaşamını, ölümünü, rızıklarını, mutluluklarını ve zorluklarını belirler. Bazı rivayetlere göre İmam Ali (a.s) ve diğer İmamların velayetleri bu gecede takdir edilmiş imzalanmıştır.
Meleklerin nazil olduğu gece:Kadir suresinde geçen ayetlere göre, melekler ve ruh bu gecede yeryüzüne inerler. Bazı hadislere göre gelecek yılın takdiratını Allah'ın yeryüzündeki halifesine sunarlar.
