İşgalci İsrail çarşamba günü hava savunmasının güçlendirildiğini, yedeklerin göreve çağrıldığını açıklamış, Büyük Tel Aviv Bölgesi yetkilileri de sığınakların açılacağını bildirmişti. Bu gelişmelerden sonra işgalci İsrail Askeri İstihbarat Biriminin toplantısında sarf edilen sözler, halkın kan basıncını daha da yükseltti. Birimin Başkanı Tümgeneral Aharon Haliva subaylarla yaptığı toplantıda, "Size en kötüsünün geride kaldığını söyleyemeyeceğim ve önümüzde karmaşık günler var, bunu daha önce de belirtmiştim ve bir kez daha tekrar ediyorum." ifadelerini kullandı.
Kırmızı alarm
Tam da bu saatlerde Siyonist İsrail'in Batı Asya'daki elçiliklerini tahliye ettiği ve hizmete kapattığı yönünde bilgiler gündeme bomba gibi düştü. Haberler ülkenin tüm gazetelerine yayılınca işgalci İsrail sözde dışişleri bakanlığı yazılı bir açıklama yaparak elçiliklerin kapatıldığını yalanladı.
Böyle olmakla beraber The Jerusalem Post'a konuşan kaynaklar, dünyanın dört bir yanındaki katil İsrail elçiliklerinin “yüksek alarm durumuna” geçirildiğini doğruladı ve bazı büyükelçilerden güvenlik gerekçesiyle halka açık etkinliklere katılmamaları istendiğini aktardı. Habere bakılırsa yurtdışında görev yapan diplomatlar, elçiliklerinin İran'ın misillemesinin hedefi olmasından duydukları tedirginliği dile getirdi. İran'ın vereceği yanıtı değerlendiriğimiz dünkü haberimizde özellikle ABD'li uzmanlar işgalci İsrail elçiliklerinin hedefe alınabileceği vurgulamıştı.
Askeri önlem
Tel Aviv'in aldığı yeni ek önlemleri açıklamak ise Siyonist İsrail sözcüsü Daniel Hagari'ye düştü. Hagari, ilgili askeri birimlerin "bazı tehditleri etkisiz hale getirme" çabalarının bir parçası olarak Tel Aviv ve çevresinde GPS sinyallerini bozduğunu kabul etti ve "Bu kesintilerin rahatsızlık yarattığının farkındayız ancak savunma kabiliyetlerimiz açısından hayati ve gerekli bir araç." diye ekledi. “Tüm alanlarda yüksek alarm seviyesindeyiz.” diyen Tuğamiral, kendilerine yönelik her türlü tehdidi ciddiye aldıklarını ve savaş uçaklarının "çeşitli senaryolara" hazır olduğunu söyledi.
Halk marketlere koştu
Yedioth Ahronoth gazetesi, İran'ın Şam Konsolosluğunun hedef alınmasına karşılık Tahran'ın henüz tek bir “insansız hava aracı (İHA) göndermeden” psikolojik savaşta önemli bir başarı elde ettiğini yazdı. Gazeteye konuşan askeri analist Yossi Yehoshua, "İsrail'de panik havası hakim, insanlar önce marketlere mi yoksa ATM'lere mi saldırmaları gerektiği konusunda kararsız” dedi. Savaşın genişlemesiyle birlikte uzun süreli elektrik kesintilerinden korkan insanların jeneratör satın almaya koşmasına atıfta bulunan Yehoshua, "jeneratör satıcıları iyi kar edecek.” gözleminde bulundu.
Sakinleştirme çabaları
Durum öyle bir hal almış olmalı ki Ordu Sözcüsü Hagari basın toplantısını takip eden saatlerde bir kez daha ortaya çıkarak, sosyal platform X'te halka hitaben şu cümleleri kullanma gereği duydu:
“Sivillerin jeneratör satın almasına, yiyecek stoklamasına ve ATM'lerden para çekmesine gerek yok. İç Cephe Komutanlığının talimatları değişmedi."
Hagari, herhangi bir değişiklik olduğu takdirde halkın derhal bilgilendirileceğini de ekledi. Ve ardından İsrail Ordusu hafta sonu boyunca tüm muharebe birliklerinin ev izinlerini durdurdu. Tüm bu gelişmelere rağmen Netanyahu perşembe akşamı “kuyruğu dik tutmaya” çalışarak şu açıklamayı yaptı: "Kendimizi nasıl savunacağımızı bileceğiz ve basit bir ilkeye göre hareket edeceğiz: Bize zarar verenlere ya da zarar vermeyi planlayanlara biz de zarar vereceğiz."