AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Salı

16 Nisan 2024

14:49:02
1451788

Sabahattin Türkyılmaz

İran’ın Dünyadaki Vekilleri ve Vekalet Savaşları

     Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA:   “Vekalet savaşı“ kavramı siyaset diline ve savaş doktrinine Filistin-siyonist savaşıyla girdi. Hatta Filistin‘in yanında yer alan, Kudüs davasını sahiplenen kardeşlerine el uzatan İran yüzünden bu kavram herkesin beynine yerleşti.
Ne kadar güzel bir kavram, ne kadar manidar bir söylem, ne kadar değerli içeriğe sahip bir değim, ne kadar ilahi kardeşlik kokan bir söz.


Hani Kur’an’da buyuruyor ya „sadece müminler kardeştir“
Yine buyuruyor ya „müminler müminlerin velileridir.“


   Bu ayetler müminlerin aralarındaki bağın, uhuvvet/kardeşlik ve velayet derecesinde bir bağ olduğunu vurguluyor. Bu uhuvvet ve velayet bir biri için canını da verebilmek değil midir? Birinin canı acırsa diğerinin canının acıması değil midir? Bir mümin zordaysa onun feryadına koşmak değil midir?

"Müminler birbirinin velisidir" ayetinin açılımı "mümin müminin vekilidir." Hatta vekaletten de öte velayetleri vardır çünkü vekalet, velayetten bir derece de aşağıdadır, velayet daha fazlasını yapmaktır.

Batı Asya’da İran için savaşan vekilleri olduğu söyleniyor. İran‘ın vekilinin olmasından daha doğal ne var, İran bununla iftihar etmelidir. Düşman bunu negatif bir manada kullanırken bilmeden Kur’ani bir öğretinin nasıl pratize edildiğini dillendirmiş oluyor.

   Çünkü İran Filistinli kardeşi için 45 yıldır siyasi ve askeri alanda vekaleten savaşıp bedel ödüyor, Filistinli de İranlı kardeşi için kendi bekası ve mücadelesi için vekaleten savaşıyor. Bundan daha doğal, daha samimi, daha kardeşçe bağ nerde var?

Dünyada uğruna savaşacağınız bir kardeşiniz yoksa, sizin için vekaleten savaşacak bir kardeşiniz olamaz.

Dünyada vekili olmayanın dostu yok demektir, müminin mümin dostu yoksa mümin değildir.

Dünya siyaset literatüründe buna ittifak, müttefik denir ama onlarınki çıkara, menfaate dayalıdır, müttefikini çıkarı için satar ve yarı yolda bırakır.

    Ama İslam’daki uhuvvet, velayet ve vekalet pazara kadar değil mezara kadardır.
Şimdi bazıları bu vekaletin, uhuvvet ve velayetten kaynaklandığını anlamayacak kadar basiretsiz ve Kur’an’da olduğunu anlamayacak kadar cahil ve habersiz olduklarını bir kez daha ortay koymuş oldular.


Bunlar hep çıkar ve menfaat penceresinden baktıkları için sadece pazarlık, anlaşma, pay kapma düşüncesinde olurlar.

   Vekalet savaşları deyip İran’ı küçümsemek ve kınamak isterken ne kadar büyüttüklerinin farkında değiller. İran’ın en azından bölgesel bir sevgiye sahip olduğunu ve kalplerde yer ettiğini göremiyorlar, görseler de görmek istemiyorlar.

Sabahattin Türkyılmaz