AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Perşembe

18 Nisan 2024

15:17:23
1452313

Ayetullah Murtaza Turabi Cevap Veriyor

       Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA:  Bu gibi yazılar  Ehl-i Beyt mezhebinin düşmanlarının can çekişmesini gösterir. Ama her halukarda   cevap verilmesi gerekir. Kısa cevaplar verdik  

Allah’ın Adıyla
1. İkinci Halife Ömer’in döneminde gerçekleşen fetihler hakkında ilk önce şu noktaya dikkat etmek gerekir ki onun döneminde Ehl-i Beyt  imamları hilafet makamanından tecrit edilseler de şehadet yani yol göstericilik ve dini mercilik  makamından  tecrit edilmiş değilerdi. Yani hilafet makamları gasbedilmişti ama ilmi merciilik makamları gasbedilmiş değildi.
Bu yüzden Ömer’in şu cümleleri söylediği meşhurdur:
“Ali olamsaydı Ömer helak olurdu”

(Bk. İbn-i Abdu’l-Birr el-İstiab c. 3 s. 1103  İbn-I Kuteybe Te’vil Muhtelefi’l Hadis s. 241 fethu’l Bab s. 220,  el- Muntaka s. 509)
   Buna göre İkinci Halife’nin döneminde gerçekleşen bu fetihler İmam Ali’nin izni, onayı, yol göstericiliği ve meşveretiyle gerçekleşmiştir. Yoksa Ehl-i Beyt’in yardımı olmadan gerçekleşen bir olay değildir. Bu yüzden bu fetihler sünnülüğe  bir iftihar sayılmaz.
Elbette Ömer’in dönemindeki fetihlerin İmam Ali’nin izniyle  gerçekleştiği konusundan muhalif  görüş olsa da kabul olan görüş bunların İmam Ali a.s’ın rızası ve meşvereti ile gerçekleştiğine dairdir.
Örneğin  Şeyh Ansari, Sahib-i Hadaik,  Muhakkik Karaki , Muhakkik Neraki, Sahirb-i Cevahir ve Seyyit Bahri’il Ulum İmam’ın onayıyla gerçekleştiğini  vurgulamışlardır.
   Bu hususta İmam Ali’nin halifenin bizzat kendisinin savaşa iştirak etmemesine dair tavsiyesi ve İmam’ın yakın dostlarının  örneğin, Ammar,  Mikdad, Cabir b. Abdullah Ensari, Osman b. Huneyf  vb. kişilerin bu savaşlarda amelen katkısının oluşu da buna şahittir.
Ancak Merhum İsfahani’nin de beyan ettiği üzere sonraki Emevi ve Abbasi dönemlerinde yapılan  fetihler Ehl-i Beyt  İmam’ların  izni ve rızasıyla gerçekleşmemiştir. Onun için Ehl-i Beyt imamları, kendi dostlarını  bu savaşlara katılmaktan men’ etmişlerdir.
   Bu yüzden Emevi ve Abbasi dönemindeki fetihler iftihar kaynağı da sayılmaz. Çünkü meşru değildir ve İslam’a hayır da getirmiş değildir.
İstanbul’un fethine gelince bu konunun detayı yeniden araştırılmalı  ve Osmanlı’nın Yavuz dönemi ve sonrası onların mezhebini anlamak için ölçü kabul  edilmemelidir.


2. Muhammed b. Kasım Sakafi (vefat: Hicri: 95) ve onun fethinin değerlendirilmesi
  Pakistan’ın bir bölgesi olan Sind ve Pencap  eyaletinin Arap komutan olan muhammed b. Kasım es-Sakafi tarafından Hicri 92  yılında fethedilmiştir  
Ama ilk önce şunu bilelim ki Hind ve Pakistan bölgesinde ilk fetih Hz. İmam Ali’nin hilafeti döneminde yani 39 hicri yılından onun emriyle Haris b. Murra el-Abdi  tarafından gerçekleşmiştir.
Ancak  Muhammed bi Kasım’a gelince o Haccac b.  Yusuf Sakafi’nin amcası oğludur ve onun tarafından bu göreve atanmıştır.
Haccac b. Yusuf Sakafi  Emevi Halifesi Abdu’l-Melik Mervan tarafından Irak bölgesinin genel valisi idi.
Nitekim Muhammed b. Kasım’ın babası Kasım da Haccac tarafından Basra’nın valiliğine atanmıştır.
Ama Haccac kimdir?
   Haccac Ka’beyi altı ay muhasere altında tuttuktan sonra Ka’beyi mincenikle yıkmıştır. 120 bin kişiyi sırf Hz. Ali’yi sevdikleri için haksiz yere öldürmüştür.  Önün öldürdüğü  kişiler  arasında en  büyük fakihlerden olan  Said bi Cübeyr de bulunmaktadır.
Onun hapislerinde soğuk ve  sıcaktan korunmayacak şekilde insanlar çıplak şekilde hapsedilir ve  böylece onun  hapislerinde 50 bin erkeğin ve 30 bin kadının öldüğü nakledilmiştir. 16 bini  çıplak vaziyette hapsedilmişlerdi.
Ömer b. Abdulaziz  diyor ki: 
   Eğer her millet en kötülerini takdim edecek olursa biz müslümanlar olarak Haccac’ı takdim  ederiz ve  onları yeneriz-mağlup ederiz.  Şimdi böyle bir insan tarafından  adanan kişinin ne kendisinin ne de fethinin bir değeri yoktur.
Sonra  Muhammed b. Kasım Emevi  halifesi  Süleyman döneminde zina suçuyla eli bağlı şekilde İrak’a getirilmiş ve şikence  edilerek idam edilmiştir.
Aslında bu tür fetihlerin meşriyeti şer’an sorunludur.
Onun için bunlar bir iftihar kaynağı değildir.
Kaynaklar:
Futuh’ul Buldan Belazuri c. 3 s. 532
Ensabu’l-Eşraf c.  2 s. 368
Ali b. Hamid Kufi, Ftihname  245.
İbn-i  Hazm Cemheretu’l ensabu’l Arap  ve diğer kaynaklar

İkinci Bölüm
Kısa Cevaplar:
1) Kim Hz.Hüseyin’e ihanet etti ve Kerbela’da yalnız bıraktı? 
el-Muhtar es-Sekafî, Şii.
Cevap: Bu açık bir yalandan ibarettir Çünkü Muhtar-i Sakafi o dönem İbn-i Zyad’ın hapsindeydi. 

2) Abbasi Halifesi Râdî Billah’a kim ihanet etti?
Buveyhiyyûn, Şii.
Cevap: Buveyhiler ihanet etmedi  müslümanları o  zalimin zülmünden kurtardılar. Ve hükümet kurdular. 

3) Irak’ı Moğollar’a satan kim?
 İbnü’l-Alkami, Şii.
Cevap: İbn-i Alkami Şii onlara kurtuluş yolunu gösterdi ve tedbir almalarını istedi ama sarhoş halife onun sözüne bakmadı ve böylece bir zalimin eliyle diğer bir zalim bertaraf oldu.

4) Kim Hülagü’nün pis işlerini örtbas ederdi?
Nasır al-Tusi, Şii.
Cevap: Nasiruddin Tusi olmaydı Hülagü onlarca Ehl-i sünnetin büyük alimini idam edecekti  Nasiriddin Tusi tedbiri sayesinde Hulagü her tarafı yakıp yıkması önlendi. Böylece müslümanlar ve özellikle büyük alimler onun tedbirine  şükran borçludurlar.

5) Kim Moğollar’a Şam işgalinde yardım etti?
 Şiiler.
Cevap: Papağan gibi  delilsiz  iddialar  ortaya atmanın bir geçerliliği yoktur.
 
6) Kim Fransızlar’a yardım etti Müslümanlara karşı?
Fatimiyyun Şiileri.
Cevap: Fatimilerin bulunduğu dönem Müslümanların ilim ve diğer dallarda geliştiği dönemdir. Firansızlarla her devlet  gibi anlaşmaları olabilir.

7) Selçuklu Sultanı’na kim ihanet etti?
Tuğrul al-Basasiri, Şii
Cevap: Zalim’e  başkaldırmak dinin emridir ihanet değildir.

8) Kudüs’ü işgalde Haçlılar’a kim yardım etti?
  Ahmet bin Ata’, Şii.
Cevap: Şia şahsiyetleri arasında böyle bir kişi yoktur Ahmet b. Muhammed bin Ata olan tek bir kişi maruftur o da şii değil Hanbeli yani sünnidir ve sufiyyedendir.  

9) Kim Salahaddin Eyyubi’nin ölümünü organize etti? 
Kenzü’d-Devle, Şii.
Cevap: Salahuddin Eyyubi’nin şiaya  soykırımı  uygulamaları elbetteki ona karşı kıyamlara sebep  olmuştur. Şunu bilelim  ki Salahddin Eyyubi Kudusi  Hrıstiyanların işgalinden kurtarsa da yahudilere orada yerleştiren ilk kişi de sayılır. 

10) Hülagü’yü Şam’da kim ağırladı?
Kemaleddin bin Bedr al-Tiflis, Şii.
Cevap: Bu şahis Şia  şahsiyetleri arasında sayılmıyor.  Bir tabibtir  ve mezhebi belli  değildiri Kaldı ki  Hulagu’yu ağırlaması hakkında  da hiçbir tarihi bilgi mevcut değildir.

11) Suriye’de kanlı rejimle kim birlik oldu ve Rusya’ya destek verdi? 
Ali Hamaney, Şii.
Cevap: Ayetullah Hamenei Esat Rejimin’e desteğinin  sebebini ilk baştan açıklamıştır ve biz   Suriye’nin  İsrail’e direniş cebhesindeki konumu ve sadakat ve samimiyeti yüzünden desteklemekteyiz. Yıllar  geçti tarihi olayların, Ayetullah Uzma Hamenei’nin sözünün salt bir gerçek olduğunu herkese ispatladı. Çünkü  Arap ülkeleri  arasında İsrail’e karşı samimi olarak Hamas’ı ve diğer  direniş gruplarını destekleyen Arap devleti oydu. Bu yüzden emperyalistler bazı İslamcı diye bilinen grupları kışkırtarak bu kaleyi yıkmaya çalıştılar ama başaramadılar. Şimdi vicdanlı insanlar anlıyor ki Ayetullah Hamenei’nin o tavrı ne kadar doğru bir tavırdı.  O gün Suriye kalesini  yıkmak için dünyanın dört bir yanından  akın eden o sözde mücahitlerden hiçbiri  Filistin ve kudus’un mudafaa sahasında yokturlar.

Murtaza Turabi
18.4.2024