AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Salı

3 Eylül 2024

14:50:02
1482657

Ayetullah Ramazani: Erbain Bugün Manevi Bir Güce Dönüşmüştür / Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı’nın Kerbela’da Oturumları

Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri: Erbain ziyareti bugün manevi bir güce ve büyük manevi bir toplantıya dönüştü. Kesinlikle düşman böylesi bir güç için plan kurgulayacak ve Erbain’i gerçek yolundan saptırmak için araştırma ve inceleme yapacaktır.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı –ABNA- Kültürel Sayfalar Servisi Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Erbain günleri arefesinde Irak’a gitti ve Erbain yürüyüşünde de yer almasıyla birlikte Kerbela şehrinde İslam dünyasından bir grup dini şahsiyet ve düşünürlerle bir araya gelerek söyleşlide bulundu.
Sefer ayının 10’dan 21’ne kadar Kerbela’da Hz. Ebu’l-Fezl Abbas’ın (a.s) Harem-i Şerifinde 12 akademik oturum düzenlendi  ve Lübnan, Suriye, Kuveyt, Tunus, Filistin, Komorlar, Yemen, Rusya, Azerbaycan, Türkiye, Tacikistan, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Malezya, Japonya, Myanmar, İngiltere, Portekiz, Amerika, Hollanda, Fransa, Danimarka, Bosna Hersek, Sırbistan, Kosova, Karadağ, Arnavutluk ve Uruguay gibi 30'a yakın milletten 1600'ün üzerinde misafir yer aldı.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Ramazani de Erbain günleri arefesinde Irak’a gitti ve Erbain yürüyüşünde de yer almasıyla birlikte Kerbela şehrinde İslam dünyasından bir grup dini şahsiyet ve düşünürlerle bir araya gelerek söyleşlide bulundu.
Şuanda okuyacağınız yazı Erbain merasiminin çeşitli boyutları ve keza Kurultayın bugünlerdeki faaliyetleri hakkında Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı’nın Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani ile yaptığı söyleşidir.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla. Selamlarımızı takdim ediyor ve hoş geldiniz dileklerimizi sunuyoruz. Sizinle bugünlerle Seyyidü’ş-Şuheda’nın (a.s) Harem-i Şerifi yakınlarında söyleşide bulunmak büyük bir mutluluktur. Söyleşimize Erbain ve Erbain’in temel kaynaklarıyla başlamak istiyoruz.

Ayetullah Ramazani: Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla. Hamd alemlerin Rabb’i Allah’a mahsustur. Muhammed ve Âl-i Muhammed’e salat ve selam olsun.
Nimetlerinin tamamından dolayı Allah Teala’ya şükürler ediyoruz. Tanımadığımız ve az da olsa tanıdığımız nimetlerinden ötürü Allah’a hamd olsun. Ama Allah’ın nimetleri karşısında şükrümüzü eda edemedik. İmam Hüseyin (a.s) Arefe duasında şöyle buyurmuştur: “Ömrümüzün tamamını Allah’ın nimetlerinden birinin şükrünü eda etmeye çalışsak yapamayız. Bir kimse Allah’ın nimetlerini saymaya kalksa nimetlerin fihristini sayamaz.”
Dile getirilmesi gereken ilk nokta Erbain’in büyük bir hadiseden kaynaklanıyor olmasıdır. Bu hadise Peygamber’in (s.a.a) vefatından elli sene sonra gerçekleşmiştir. Elbette Peygamber’in (s.a.a) torununun Peygamber’den (a.s) elli yıl sonra mübarek başının mızrak ucuna takılması olayı kendi yerinde anlatılmalıdır.
Erbain Aşura gününden kırk gün sonrasıdır ki şimdi bu konuda açıklama yapacağım. Aşura hadisesini incelediğiniz zaman bu hadisenin iki büyük tarihi olaya döndüğünü göreceksiniz. İlki Peygamber’in (s.a.a) bi’seti ve ikincisi Gadir-i Hum olayı.
Din tersinden gösterilip cahiliye çağına tekrar dönülmesi hasebiyle Aşura olayı gerçekleşti. O dünemde hükümetin başında Kur’an öğretilerine inancı ve kabulü olmayan kimseler vardı. Hükümetin başında olan Yezid şarap içen, fasık, facir ve maymun oyanatan birisiydi. O döneme bakıldığında çok geniş İslam coğrafyası böyle birisinin eline bırakılmıştı.
Muaviye’nin ölümünden sonra birkaç kişiden biat alınması söylenmişti ve bunlardan birisi İmam Hüseyin’di (a.s). İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyuruyor: “Benim gibi birisi Yezid gibi birisine asla biat etmez.” Hükümet Yezid gibi birinin eline bırakılacak olsaydı İslam’ın fatihası okunmuş olacaktı.
İmam Hüseyin (a.s) özel koşullarda karar kılmış ve biat etmiyordu. Medine’den Mekke’ye hareket etti ve Zilhacce’nin sekizinci günü Kabe, Zemzem ve Safa’nın hıfzı için Mekke’yi terk etti ve sonra o mezkur özel koşullarda Kerbela olayı gerçekleşti. Sizler kıyamın felsefesini İmam Hüseyin’nin (a.s) konuşmalarından elde edebilirsiniz.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Siz Erbain yürüyüşünün temelinin hem rivayetlere ve hem de selefi salihe dayandığını söylüyorsunuz.

Ayetullah Ramazani: Evet, bu çok uzun bir meseledir ve bu doğrultuda Ayetullah Huî ve diğer büyük şahsiyetler Erbain yürüyüşü yapıyordu ve bu yürüyüş çok uzun sürüyordu. Bu noktaya dikkat edilmesi çok önemlidir. İbn Kavleviyye’nin “Kamilü’z-Ziyarât” kitabında İmam Hüseyin’in (a.s) ziyaretiyle ilgili 600 rivayet vardır ve diğer rivayetler Peygamber Ekrem (s.a.a), Emirü’l-Müminin (a.s), İmam Rıza (a.s) ve diğer İmamlarla (a.s) alakalıdır. Rivayetlerin yaklaşık yüzde sekseni İmam Hüseyin (a.s) ile irtibatlıdır.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Habe Ajansı: “Arifen” söylemi “Her şey kendi hasebincedir”, yani sıradan birinden bir beklenti ve alim birinden ise başka bir beklenti vardır.

Ayetullah Ramazani: Evet, herkes kendi gücü oranındadır. Marifet ise nur gibidir; zayıf ve güçlü nur vardır ve marifet de en aşağı dereceden başlayıp en yüksek dereceye kadar yükselir. Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Seni hakkıyla tanıyamadık.” Gerçekte ilahi marifet konusu tıpkı nur gibi derecelere sahip bir konudur. Şöyle buyrulmuştur: “ Kim Hüseyin’i hakkıyla ziyaret ederse Allah’ı arşında ziyaret etmiş gibidir.” Bu buyrukta da pek çok nokta vardır.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: “Kamilü’z-Ziyarât” kitabında Hz. Hüseyin (a.s) hakkında var olan rivayetler genel midir? Yoksa özel bir şekilde Erbain için mi zikredilmiştir?

Ayetullah Ramazani: Hayır, özel değildir, ama Erbain ziyareti de rivayetlerde gelmiştir. Bu kitapta yer alan ziyaretle ilgili rivayetler genel ziyaretler hakkındadır. İmam Hüseyin’in (a.s) ziyareti hakkında üzerinde çok tekit edilen rivayetlerden birisi şöyledir: “Kim Hüseyin’i ziyaret için hareket ederse o kimsenin attığı her adım için bin hasene yazılır, o kimseye bin makam verilir ve o kimseden bin günah silinir.”

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Erbain hakkında din ve dünyayı temin edecek bir medeniyetten bahsediyorsunuz. Erbain’in medeniyet oluşturacak nasıl bir özellikleri vardır?

Ayetullah Ramazani: Şimdilerde Batı da medeniyet iddiasındadır; pek çok kişi, eski Çin ve hali hazırda ise sulta sistemine sahip Amerika gibi ülkelerin yeni dünya düzeninden bahsediyor. Modernite ve postmodernite çağında da insan uygarlığının yolunda olduğumuzu söylüyorlar. Bu nedenle aynı yolu izliyorlar. Pek çok kişi bu medeniyet tartışmasını iddia ediyor ve farklı düşünce okulları bunu takip ediyor. Ne var ki Batı'da önerilen medeniyetin tamamının dünyevi ve zahiri bir görüşü vardır ve insanın iç varlığına, insanın hakikatine, insanın ilerlemesine, insanın mükemmelliğine ve insanın ebediliğine önem verilmemektedir.
Yani bu medeniyette bu tür öğretiler hiç göremezsiniz. Dünya İnsan Hakları Örgütü'nün bildirgesine baktığınızda 30 maddelik bu bildirgede bu konuların hiçbirinden bahsedilmiyor. Özgürlük konusunu gündeme getiriyorlar ama insanın kısıtlamalardan, bağlardan, kaprislerden kurtulması gibi ifadelerin tek kelimesi bile yer almıyor. Özgürlüğü liberal bir temelde gördüğünüzde, özellikle ahlaki liberalizmde bunun sonucu bir tür ahlaksızlık ve bayağılıktır.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Çifte standart mı uyguluyorlar?

Ayetullah Ramazani: Evet, bu gerçekten onurla alay etmektir, insanın konumunun doğru tanımına dayanarak insan için saygınlığı dile getirmiyorlar. Biz şu ayetlerde yer alan keramet ve onuru konu ediyoruz: “Oku, Rabbin en yüce kerem sahibidir.” Alak, 3. “Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.” İsra, 70 ve ...

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Bildirilen bu özelliklerin tamamı medeniyet mi oluşturuyor?

Ayetullah Ramazani: Evet, bunlardan birisi bizzat insanın konumudur. İnsanın yaşam işlerinin tamamına dikkat ettiğimizde bunların birisi sosyal alanda adalettir. Adalet ilahi peygamberlerin tamamının arzusuydu. “Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve onlarla beraber de kitap ve terazi indirdik, insanlar adaletle doğru muamele etsinler diye ve demiri de indirdik ki onda çetin bir azap var ve insanlara faydalar; ve bu da, Allah'ın kendisine ve peygamberlerine, henüz tapısına varmadan yardım edenleri bildirmesi için; şüphe yok ki Allah, üstündür ve pek kuvvetlidir.” Hadid, 25. Bu ayette “Liyegıme” değil, “Liyegume” buyruluyor, yani insanların bizzat kendisi kıyam etsinler. Keza bu ayette iki tür kıyamdan bahsediliyor: Birisi tevhide ulaşmak için ferdi kıyam ve ikincisi adalete ulaşmak için toplumsal kıyam.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: O halde bu olay hem son derece büyük ve medeniyet oluşturucu olduğu gibi aynı zamanda ciddi zararların eşiğinde karar kılabilir. Sizin de buyurduğunuz gibi kimlik bahşedici olan Aşura tarih boyunca tahrif konusu yapılmıştır. Erbain’in geçmişten şimdiye kadar var olduğunu dile getirdiniz, ama son dönemlerde Erbain’in önceki yıllara kıyasla farklı bir görünümü oluştu, dolayısıyla büyüklüğü ölçüsünce daha çok tehlikeyle karşı karşıya kalabilir. Patalojik açıdan Erbain’e baktığımız zaman neler söylersiniz?

Ayetullah Ramazani: Genel olarak tarih boyunca büyük kapasitelere sahip olup kimlik ve rol bahşeden hareketlere yönelik planlar çizmiştir. Kur'an'da ismi geçen ilahi peygamberlerin her birine baktığınız zaman sömürü akımlarının her bir peygambere uygun planlar çizdiğini göreceksiniz. Aşura da büyük bir hadise olduğu için bundan müstesna değildir. Ben burada bir noktaya işaret etmek istiyorum ki bana göre çok önemlidir: Üç tane Aşura var. Birincisi Kameri 61. yılın Aşurası, ikincisi kitapların arasında yer alan Aşura ve üçüncüsü elimeze ulaşan Aşura. Bunların her biri birbirinden farklıdır.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Bu olay şimdi Erbain’de nasıl takip ediliyor?

Ayetullah Ramazani: Bunun tarih kitaplarında olduğunu söylemem gerekir. Halk arasında da Aşura’nın tüm kapasitelerinden yararlanılmamıştır ve bir kısmına da hurafeler karışmıştır ki başkaları bu hurafeler üzerinde çalıyor. Mesela çalışmalarımda İngilizlerin İmam Hüseyin (a.s.) ile alakalı matem merasimlerini kapatmaya çalıştıklarını söyledikleri bir dönem yaşadım. Daha sonra böyle olmayacağını görünce olayı analiz eden konuşmacılardan artık orada olmamalarını, ve pek içeriği olmayan şiirler okumalarını istediler. Bir zamanlar çeşitli stiller peşindeydiler. Dolayısıyla bazı yerlerde örneğin 100 heyetin olduğu, belki 90 heyetin konuşmacısının olmadığını duydum, bu da dezavantajlardan birisidir. Hatta şemsi1323 yılında kama kullanmanın çok popüler olduğu bir dönemde, İngiliz Büyükelçiliği'nin dini gruplara 15.000 kama bağışladığını bile hatırlıyorum.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Irak’ta mı?
Ayetullah Ramazani: İran’da. Ben gördüm bir şeyi henüz analiz etmedim; İngiliz büyükelçisinin halk arasında ilk kama kullananlardan biri olup olmadığı sonucuna ulaşamadım. Şimdi izin verirsenin kama konusunu başka bir zaman ele alalım. Şimdilik bu kanuları ele almayacağım, ama bilinmesi gerekir ki, sanal alemde Aşura konusunda Latince gezinti yaptığınız zaman ilk sayfanın kan, kan akıtma, çocuklar ve benzeri sayfalar olduğunu göreceksiniz. Bunlar Aşura’nın kapasitsi değildir. Söylediğim gibi Aşura’nın medeniyet oluşturucu bir kapasitesi vardır.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı:  Erbain’in nefis yansımalarını konu ettiniz. Biz sonradan Ehlibeyt (a.s) mektebini seçen birisiyle karşılaştık ve kendisiyle söyleşi yaptık. Bu şahıs şöyle diyordu: “Ben buraya yeryüzünün meleklerini görmeye geldim. Bu melekler her an hizmet ertmekle meşguldü ve gözlerinden yaşlar akıyordu.” Erbain'in dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir okulda göremediğimiz garip etkileri göz önüne alındığında, özel bir yaşam tarzıyla karşı karşıya kaldığımız bu etkiler için bir başlık kullanılabilir miyiz? Buna Arbaini yaşam tarzı denilebilir mi ve bu yaşam tarzının özellikleri nelerdir?

Ayetullah Ramazani: Önce bir noktaya dikkat çektiniz, bir sahne getirdiniz ve bunu bu şekilde ifade ediyorsunuz, bence bu geziye gelen herinsan, eğer bir kitap yazarsa, bir cilt kitap yazılmalıdır, yani 20-25 milyon insanın her biri bir cilt yazmalıdır.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Siz Erbain yürüyüşünde çeşitli mektebe mensup insanlarla görüştünüz. Türkiye'den, Lübnan'dan, Afrika kıtasından ve farklı ülkelerden yürüyüşe katılanların tepkileri ilginçti. Bu yıl geldiğiniz yol nasıldı? Nereye gittiniz ve tepkiler nasıldı?

Bu yıl Erbain çadırlarının bir kısmına gittik ama programlar için Kerbela'ya erken ulaşmam gerektiğinden güzergahın bir kısmını yürüdük ve bunların bazılarına başvurduk. Ama gidip gördüğümüz Afrika Erbain çadırı bu sene geçen seneye göre daha etkindi, geçen seneye göre daha detaylı ve daha kapasiteliydi. Atmosfer o kadar keyifliydi ki gerçekten çok haz aldım.

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı’nın bu yıl farklı bir yönelimi vardı ve özellikle Kerbela olmak üzere mukaddes türbelerde yer alıp uluslararası düzeyde oturumlar düzenlendi. Siz de çeşitli ülkelerin seçkin şahsiyetleriyle görüştünüz. Bu yıl gerçekleştirdiğiniz programlardan bahseder misiniz?

Ayetullah Ramazani: Her halükarda Erbain güzergahında büyük bir hadise gerçekleşti ve doğal olarak Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı’nın da sahada olması gerekiyordu. Elbette Kurultay her yıl çeşitli şekillerde sahada yer alıyor, ama bu yıl sizin de ifade ettiğiniz gibi geçen yıllara nispetle farklıydı. Biz bu yıl iki farklı işi takip ettik ki bunlardan birisi tedavi kısmıydı. Sınır Ötesi Doktorlar Vakfı birkaç yıldır Arbain’de bulunuyor ve bunların merkezi 833. direkte yer alan Ehlibeyt (a.s) Üniversitesidir.
İkincisi Erbain’de yer alan dünyanın çeşitli yerlerindeki lider ve tebliğciler için ugun bir çadırın kararlaştırılmasıydı. Aynı zamanda kararlaştırılan bu çadırın çeşitli oturumları barındıracak bir kapasitesinin olması gerekiyordu.
Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı: Çok teşekkür ediyoruz. Uluslararası Ehibeyt (a.s) Haber Ajansı geçen yılki Erbain’de bir ekipti ve bu yıl üç ekibe çıkarıldı. Bunlardan birisi Kerbela’da Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayının konumlandığı yer ve diğer iki ekip ise yürüyüş güzergahında. Bu güzergahta yer alan ekip gece gündüz olayların kaydesilmesi ve içerik üretilmesiyle meşguldü ve keza çeşitli milliyetlerin çadırlarında haber yapıyorlardı. Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı’nda görev yapanlar için ne gibi tavsiyeleriniz var?
Ayetullah Ramazani: Ben de özel teşekkürlerimi sunuyorum. Uluslararası Ehibeyt (a.s) Haber Ajansı Ehlibeyt’in (a.s) öğretilerinin yayılmasında dünyada önemli bir konuma sahip olabilir ve Allah’a şükürler olsun ki bu doğrultuda gelişim göstermiştir. Uluslararası Ehibeyt (a.s) Haber Ajansı Ehlibeyt’in (a.s) dünya Şialarının haberlerini aktaran ve yayınlayan bir ajanstır ve sahip olduğu kapasite dikkate alındığında benzersiz bir ajans olabilir.