Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Altun, gerçekleştirdiği konuşmada, hikayeyi kim anlatıyorsa
iyiyi de kötüyü de onun tayin edeceğine dikkati çekerek, "Bugün birçok
düşünür, küresel iletişim rejiminde sömürgecilerin, sömürgeleştirilen
insanların kendi hikayelerini anlatma hakkını nasıl ellerinden aldığını,
Batı'nın medyatik temsillerinin mazlum halkların gerçek sesini ne şekilde
bastırdığını, Batılı bilgi üretim süreçlerinin uyguladığı epistemik şiddet
aracılığıyla tüm dünyada ezilenlerin hikayesini hangi yol ve yöntemlerle
gizlediğini gözler önüne seren eserler veriyor" şeklinde konuştu.
Batılı medyaların Batı dışındaki tüm toplumlarla ilgili
gerçekleri çarpıttığını ifade eden Altun, sözlerine şöyle devam etti:
"Batı medyası, Batı dışı dünyayı egzotik içeriklerle
yahut şiddet içeren imgelerle temsil ederek, hem Batı dışındaki toplumlarla
ilgili hakikati çarpıtıyor hem de Batı'nın etnosantrizmini kurumsallaştırıyor.
Eğer bu çarpık düzene itiraz etmez ve kendi hikayemizi anlatma imkanından
mahrum kalırsak, kendi hikayemizi anlatma cesaretini göstermezsek, bu takdirde
hem kendi varlığımızı tehlikeye atarız hem de hakikate ihanet ederiz."