Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA - İran'ın eski Kültür Bakanı Seyyid Ataullah Muhacirani, "Netanyahu ve Saddam: Taktikte Dahi, Stratejide Deli" başlıklı yazısında, Saddam ve Netanyahu'yu karşılaştırdı. Muhacirani yazısında şöyle belirtti: “1369 yılının Dey ayında (1990), Irak ordusu Kuveyt’i işgal ettiğinde, Irak Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı İzzet İbrahim el-Duri ve Başbakan Yardımcısı Sadun Hammadi İran’a geldiler. İzzet İbrahim'in ev sahibi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hasan Habibi'ydi; Sadun Hammadi'nin ev sahibi ise bendim. Irak’ta Saddam hem cumhurbaşkanı hem de başbakandı. Irak heyetinin Meşhed'e ziyareti kararlaştırıldı. Ev sahibi olarak ben de eşlik ettim. Bu seyahatin hikayesini ‘Barışa Susamış’ kitabımda yazdım."
Muhacirani, Netanyahu ve Saddam'ın siyasi kişilikleri ile psikolojilerini değerlendirirken benzer bir noktaya dikkat çekiyor ve şöyle diyor: “Aynı noktayı o ziyarette, gayriresmî olarak Sadun Hammadi’ye söylemiştim. Bunu söylediğimde yüzü bembeyaz oldu, kaşlarını çattı ve bir süre duraksadı. Dedim ki: ‘Protokol dışı olarak söylüyorum; Saddam taktik konusunda bir dahi, ancak stratejide bir delidir! Devrim sürecindeki İran'a, İmam Humeyni (r.a.) gibi bir liderin olduğu bir dönemde saldırmak, NATO, Varşova Paktı, Amerika ve Sovyetler Birliği'nin Saddam'ı desteklemesine rağmen stratejik bir delilikti.’”
Netanyahu'nun Stratejik Deliliği: Taktik Zaferler, Stratejik Yenilgiler
“Sonuç ortada! Netanyahu, rehineleri serbest bırakmak yerine Filistinlilere soykırım yapma ve Gazze'yi İsrail’e ilhak etme kararı aldı. 13 aydır Hamas ve Gazze meselesini çözemezken şimdi Lübnan’la savaşa girişmiş durumda. Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım’ın ifadesiyle, 'savaş'ı 'katliam'a dönüştürdü. İşte bu, stratejiyi taktiğe indirgeme örneğidir. Bu aşamada Suriye ve Lübnan’daki İranlı komutanlar ile askeri danışmanları öldürmeye yöneldi. Deli olanlar sadece akıl hastanelerinde sessizce oturan insanlar değildir. Örneğin, İsrail’in eski başbakanı Menahem Begin, hayatının son dönemlerinde psikolojik sorunlar yaşadı ve öldüğü yere, Deyr Yasin katliamının gerçekleştiği köyde inşa edilen bir akıl hastanesine yatırıldı. Tarihin garip mizahıdır ki, Begin, Deyr Yasin katliamına bizzat katılmıştı.”
Netanyahu, Stratejik Bir Delidir
“Netanyahu, şimdiye kadar Filistin’de 43 binden fazla kişiyi, Lübnan’da 3 binden fazla kişiyi öldürdü; Hamas lideri ve İran'ın misafiri İsmail Heniyye’yi Tahran’da suikastla ortadan kaldırdı. Stratejik deliler, taktik zaferlerle yetinirler. Heniyye'yi öldürdüler, yerine Yahya es-Sinvar Hamas’ın lideri oldu. Yahya es-Sinvar da efsanevi bir cihadi operasyonda şehit düştü. Ancak Muhammed ed-Dayf hâlâ sahada.”
“Seyyid Hasan Nasrallah'ı, Dahiye'yi bombalayarak 82 bin kilo bomba ile şehit ettiler, ancak Hizbullah dimdik ayakta kaldı. Bunun kanıtı, Güney Lübnan’daki operasyonlardır. Şimdiye kadar 100’den fazla İsrail askeri, özellikle Golani Tugayı'ndan unsurlar öldürüldü.”
İsrail'in Kaderi: Taktik Zaferler, Stratejik Yıkım
“İranlı nükleer bilim insanlarını suikastle öldürdüler, ancak Sadık vaad 1 ve 2 operasyonları gerçekleşti. İsrail’de Netanyahu’yu İsrail’in düşmanı ve yok oluşunun sebebi olarak görenler doğru düşünüyor! Kutsal Kitap'ta, Hakimler Kitabı’nda Samson adında tuhaf bir karakterden bahsedilir. Samson, Filistinlilerin düşmanıydı ve onları öldürmek için, kendisi de içindeyken Dagon Tapınağı’nın sütunlarını yıkarak tavanı üzerine çökmüştü. Ölümüyle öldürdüğü insanların sayısı, hayatı boyunca öldürdüklerinden fazlaydı! İran’ın nükleer tesislerine saldırı, aynı Samson’un seçimi gibidir! Netanyahu'nun danışmanları muhtemelen ona İran’ın son teknoloji füzelerini ve askeri kapasitelerini henüz ortaya çıkarmadığını söylemiştir. Bu, Sadi'nin Yüzüncü taktiğidir. İran kültüründe zor günler için saklanan bir taktik olarak gizlenir. Bunun izlerini İran halılarının dokusunda, satranç oyunlarında ve hatta Hafız'ın gazellerinde bile görebilirsiniz.”
“Saddam’ın stratejik deliliği, NATO ve Varşova'nın askeri gücüne ve Arap ülkelerinden akan petrol dolarlarına güvenerek kendisini, ailesini, Baas Partisi’ni ve Irak ordusunu yok etmesine yol açtı. Ancak stratejik delilik tedavi edilemez. Tıpkı ABD ve Avrupa’nın tam desteğinin Netanyahu’yu hedeflerine ulaştıramaması gibi. Yanlış yola giren, hedefe ulaşamaz. Şu an Netanyahu, İran halkına umut mesajları veriyor ve hayal satıyor.”