Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı –ABNA- İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsü (ISPI)’nün düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri önceki akşam tamamlandı. İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10'uncusu yapılan forumdaki bir panelde, “Akdeniz'de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlığı ele alındı.
Panele, Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal'ın yanı sıra İtalya Senatosu Dışişleri ve Savunma Komitesi Başkanı Senatör Stefania Craxi, NATO Askeri Komite Başkanı olarak ataması yapılan İtalyan Amiral Giuseppe Cavo Dragone ve Ürdün Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Zaid Eyadat konuşmacı olarak katıldı.
TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ İKİ MESELEKoramiral Payal, konuşmasında İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırıların bölgesel güvenlik endişelerini önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Payal, “Mevcut karmaşık siyasi sorunların yanı sıra, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin anlaşmazlıklar da yeni gerilimlere neden olmuş, yeni doğal gaz rezervlerinin bulunması durumu daha da şiddetlendirmiş, bazı ülkelerin deniz yetki alanları konusunda tek taraflı girişimlerde bulunması da barışı tesis etme çabalarını sekteye uğratmıştır.” ifadelerini kullandı.
Türk amiral, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.
HAK EDİLENDEN DAHA AZI KABUL EDİLEMEZTürkiye'nin Doğu Akdeniz'e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, buna rağmen bazı devletlerin Türkiye'nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçladığını vurguladı.
Kıbrıs'ta 50 yıldır barış olduğunu, Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır. Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.”
LİBYA’DA DENGE TESİS EDİLDİPayal, “Türkiye ile Libya arasında 2019'da yapılan deniz yetki alanlarını sınırlandırmaya yönelik mutabakat, uluslararası hukuk çerçevesinde yaptığımız ve BM'ye de bildirdiğimiz bir anlaşmadır. Bölgedeki sorunları, objektif, bilimsel, akılcı bir yaklaşımla çözebiliriz.” yorumunu yaptı.
Türkiye olarak Libya'ya çok güçlü bir savunma desteği verdiklerine işaret eden Payal, orada konuşlu Türk Deniz Gücü'nün bulunduğunu ve bunun da orada sahada gerilimi azalttığını ve dengeyi tesis ettiğini aktardı.
Karadeniz'de Rusya'nın Ukrayna ve Gürcistan'a yönelik eylemleriyle bir istikrar açığı çıktığını anlatan Payal, “Türkiye bu iki ülkenin toprak bütünlüğünü savunuyor.” dedi. Payal, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin Karadeniz'de askeri gerginliğin tırmanmasının önüne geçmesinde çok kritik bir rol oynadığının da altını çizdi.