Esma bir şey söylemeyince eve doğru koştular, içeri girdiklerinde annelerinin kıbleye doğru uzandığını gördüler. Hz. Hüseyin (a.s) annesine dokundu, ancak annesinin dünyadan göçtüğünü anladı. Kardeşi Hz. Hasan’a (a.s) döndü ve “kardeşim, Allah annemin vefatında sana hayırlı mükâfat versin.” dedi.
Hz. Hasan (a.s) kendini annesinin üzerine attı, bir yandan annesini öpüyor, bir yandan da “Anneciğim, ruhum bedenimdem çıkmadan önce benimle konuş!” diyordu.
İmam Hüseyin (a.s), annesini cansız bedenine yaklaştı ve ayaklarını öpmeye başladı “Anneciğim! Ben oğlun Hüseyin’im! Kalbim parçalanıp, ölmeden benimle konuş” diyerek gözyaşı döküyordu.