Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: Kayseri'nin Kaçır bölgesinde yaşayan Ramazan Ülker, 1966 yılında dünyaya geldi. Fırıncı olarak geçimini sürdüren Ülker, evli ve dört çocuk babasıdır. Kendi inanç yolculuğunda önemli dönüşümler yaşayan Ülker, bu süreçte yaşadığı tecrübeleri ve Şii mezhebine geçişini detaylı bir şekilde anlattı.
Ülker, 1990'lı yılların sonlarında İran İslam Devrimi ile tanıştığını belirtti. O dönemde, Kayseri’deki bir kitapçıda İmam Humeyni’nin “Sırru's- Salat” kitabıyla karşılaştığını ve burada yer alan bilgilere oldukça ilgi duyduğunu ifade etti. Cezaevinde geçirdiği süre zarfında okuduğu bu kitap, onun namaz ve ibadet anlayışını derinlemesine etkiledi. Ülker, “Namazın kabul olup olmadığını bilmenin imkansızlığını idrak ettim. Bu durum beni derinden sarstı ve yeni bir bakış açısı kazandırdı” şeklinde konuştu.
Ehl-i Beyt'in öğretilerine olan merakının arttığını belirten Ülker, cezaevindeyken sınırlı kaynaklardan elde ettiği bilgileri araştırmaya koyulduğunu anlattı. Bu süreçte, İmamların hayatları, öğretileri ve İslam tarihindeki konumları üzerine kafa yordu.Ülker, “İmamların hayatını araştırdıkça, onların masumiyetini ve İslam’ın gerçek yüzünü anladım. Hiçbir taassup hissetmeden bu inancı benimsedim” dedi.
Ülker, Şii kimliğini kabul ettikten sonra toplumda bazı zorluklarla karşılaştığını, ancak bunun kendisi için büyük bir engel oluşturmadığını vurguladı. İlk tanıştığı Şii alimlerden Kadir Akaras’ın kendisine cesaret verdiğini ifade ederek, “Kendimi hiçbir zaman dışlanmış hissetmedim. Hatta cezaevinde geçirdiğim zamanlarda bile inançlarımı savunabildim” şeklinde konuştu.
Kayseri'deki sosyo-kültürel yapı nedeniyle zaman zaman karşılaştığı sorunlar olduğunu kaydeden Ülker, “Şii cami yapma girişimlerimiz oldu ama maalesef şehrin taassup dolu yapısı buna izin vermedi. Ancak var olan dernek ve kültürel faaliyetlerle insanları bilgilendirmeye çalışıyoruz” diye ekledi.
Ülker, ailesinin inanç yolculuğunun da kendisiyle paralel ilerlediğini, zaman içinde tüm aile bireylerinin Şii kimliğini benimsediklerini dile getirdi. “Ailemde Sünni olan tek kişi en küçük kardeşimin eşidir. Diğer tüm aile bireylerim, benimle birlikte Şii inancını kabul ettiler. Eşim ve kardeşim ilk başta yanımda durdu, sonrasında diğer aile üyeleri de bu yolda ilerlemeye karar verdiler” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda Ülker, gençlere de önemli bir mesaj iletti. “Gençler, sadece ailelerinden duydukları ya da öğrendikleriyle yetinmemelidir. Kendi araştırmalarını yapmalı, kitap okumalı ve gerçek bilgiyi bulmaya çalışmalıdır” diyerek, bireylerin inançlarını sorgulayarak öz varlıklarını bulmalarının altını çizdi.
Ramazan Ülker, mezhepler arası farklılıkların zaman zaman sorun yarattığını, ancak kişisel olarak kesinlikle bu durumdan etkilenmediğini ifade etti. “Benim için şu anda önemli olan; İslam’ın özündeki hakikati bulmak ve onu savunmaktır. Bu yolda yürümek bana bir mutluluk ve tatmin sağlıyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Son olarak, Ülker; “İlerleyen zamanlarda, Şiilik ve Allah’ın gerçek öğretileri hakkında daha fazla insanın bilgi sahibi olmasını temenni ediyorum. Bu tür inanç mücadelelerinde, önemli olan kişinin kendine yönelik bir yol haritası oluşturmasıdır” diyerek sözlerini tamamladı.