AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ابنا
Pazar

22 Aralık 2024

13:51:38
1515791

İsrail Rejiminin Savaş Alanındaki Stratejileri + Foto

İbrahim Planı, Siyonist rejim tarafından ABD ve Avrupa'nın desteğiyle sunulan bir anahtar strateji olarak, Orta Doğu'daki tarihi düzeni değiştirmeyi hedefliyor.

    Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA -  Geçtiğimiz oturumda, Siyonist rejimin Orta Doğu'daki stratejileri ve İbrahim Planı'nın bölgesel düzen üzerindeki etkileri ele alındı. Bu rapor, İbrahim Planı'nın detaylarını ve İslam ülkeleri için oluşturduğu zorlukları incelemektedir.

İbrahim Planı: Bölgesel Düzeni Değiştiren Bir Harita 
İbrahim Planı, Siyonist rejim tarafından ABD ve Avrupa'nın desteğiyle sunulan bir anahtar strateji olarak, Orta Doğu'daki tarihi düzeni değiştirmeyi hedefliyor. Bu plan, 5000 yıl önce Hz. İbrahim'in seyahat ettiği güzergâh üzerinden şekillenmiştir. Bu güzergâh, Irak'taki Ur şehrinden başlayarak Fırat nehrini takip edip Türkiye'deki Harran şehrine kadar uzanmaktadır. Buradan Suriye, Lübnan ve Filistin'e geçerek Mısır'a ulaşmaktadır. Bu bölge, Hz. İbrahim'in seyahat güzergâhı olarak bilinen bir alan olup, İbrahim Planı'nın merkezini oluşturmaktadır


Yeni Harita: Nil'den Fırat'a 
Son zamanlarda Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler'de sunduğu harita, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi Arap ülkeleriyle yapılan anlaşmaları içermektedir. Bu harita, Siyonist rejimin bölgedeki etkisini artırma ve Nil'den Fırat'a kadar yeni bir eksen oluşturma çabalarını göstermektedir. Ayrıca, Sudan gibi Afrika ülkeleriyle de işbirliği yapılmaktadır

İbrahim Planı'nın Tarihsel Boyutu 
Analistler, bu planın tarihsel köklerinin 19. yüzyılın sonlarına ve 20. yüzyılın başlarına dayandığını belirtmektedir. Teodor Herzl, Siyonizm hareketinin kurucusu olarak, Yahudilerin Filistin topraklarını işgal etmesi gerektiğine inanıyordu. Bu düşünce, 1948 yılında Yahudi devletinin kurulmasına yol açtı ve Balfour Deklarasyonu ile Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla desteklendi.
Direniş Ekseni: İbrahim Planına Tepkiler 
Buna karşılık olarak, İran, Irak, Suriye ve Lübnan'ı içeren direniş ekseni bu plana karşı çıkmaktadır. Analistler, bu karşıtlığın Siyonist rejimin etkisi altında İslam ülkelerinin kimliğine yönelik ciddi bir tehdit algısından kaynaklandığını ifade etmektedir. Direniş ekseni, İbrahim Planı'nın sadece Filistinlilerin varlığı için değil, aynı zamanda tüm bölge için ciddi bir tehdit oluşturduğunu savunmaktadır

İç ve Dış Muhalefet 
Şu anda Pakistan ve Türkiye gibi birçok ülke de bu plana karşı durmaktadır. Aynı zamanda Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi Arap ülkeleri Siyonist rejimle anlaşmalar imzalamışlardır. Bu durum, İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerde yeni gerginliklere yol açmıştır
Böl ve Yönet Stratejisi
 Son oturumda ele alınan önemli konulardan biri de "böl ve yönet" stratejisiydi. Bu strateji, sömürgecilerin İslam ülkelerini zayıflatmak amacıyla tasarlanmış bir yöntemdir. Amaç, Arap toplumlarında etnik ve mezhepsel ayrılıklar yaratmak ve böylece Siyonist rejime karşı birleşik bir cephe oluşturmalarını engellemektir

Osmanlı İmparatorluğu'nun Parçalanması: Yahudi Etkisi 
Analistler ayrıca Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasının Yahudilerin topraklara yerleşimi için zemin hazırladığını vurgulamaktadırlar. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Batılı güçler gizli anlaşmalarla yeni sınırlar belirlemişlerdir.
Yahudi Stratejilerinin Tarihsel Aşamaları
 Analistler ayrıca Yahudi stratejilerinin üç ana aşamasını incelemiştir: 
Teodor Herzl: Filistin topraklarının işgal edilmesi gerektiğini savundu. 
Balfour Deklarasyonu: Yahudi devletinin kurulmasını onayladı. 
Osmanlı İmparatorluğu'nun Parçalanması: Toprakların Yahudilere devredilmesine zemin hazırladı. 
Bu aşamalar, Siyonist rejimin hedeflerine ulaşma çabalarının sürekliliğini göstermektedir
Sonuç: Gelecek Zorlukları 
Sonuç olarak, son oturumda ortaya konanlar gösteriyor ki İbrahim Planı sadece Filistinlilerin varlığı için değil, tüm bölge için ciddi tehditler barındırmaktadır. Analistler, bu stratejilere karşı halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar. Mevcut gelişmeler ışığında İslam ülkelerinin daha fazla birlik içinde hareket etmesi gerekmektedir

Gelecek Perspektifi 
Orta Doğu'nun mevcut durumu ve siyasi-sosyal gelişmeler göz önüne alındığında analistler gelecekteki gelişmelerin İbrahim Planı'nın uygulanmasına bağlı olacağını düşünmektedirler. Bu nedenle İslam ülkelerinin daha fazla dayanışma içinde olmaları gerekmektedir.
Kamu Bilinçlendirmesinin Önemi
 Kamuoyunu bilinçlendirmek de önemli bir konu olarak öne çıkmaktadır. Uzmanlar, halkın Filistin'in gerçek tarihi hakkında bilgi sahibi olmasının önemini vurgulamaktadırlar.
Uluslararası Dayanışmanın Gerekliliği
 Ayrıca uluslararası dayanışmanın sağlanması da önemlidir; bu şekilde Müslümanların haklarını koruyabilmeleri için birleşik bir tutum sergilemeleri gerekmektedir.
Uluslararası Dayanışmanın Gerekliliği 
Ayrıca uluslararası dayanışmanın sağlanması da önemlidir; bu şekilde Müslümanların haklarını koruyabilmeleri için birleşik bir tutum sergilemeleri gerekmektedir
Medyanın Rolü Üzerine Düşünceler 
Medya da kamuoyunu şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır; bu nedenle doğru bilgilerin yayılması büyük önem taşımaktadır.
Sonuç Olarak 
Sonuç olarak, mevcut zorlukların üstesinden gelmek için stratejik düşünme yeteneğinin artırılması gerekmektedir. Müslümanların geleceği açısından bu stratejilerin iyi anlaşılması büyük önem taşımaktadır. Bu metin Türkçe orijinal metnin anlamını koruyarak çevrilmiştir.