İran ve Pakistan, iki komşu ülke olarak ortak sınır sorunlarıyla karşı karşıyadır. Bunların arasında terör eylemleri, akaryakıt, eşya ve hatta insan kaçakçılığı da dâhil olmak üzere her türlü kaçakçılık, kötü çalışmalar yaratma yer alıyor.
Son dönemde İran'ın doğusunda ve Pakistan'ın çeşitli bölgelerinde meydana gelen terör saldırıları, iki ülkenin sınır bölgelerinde terörist ve suçluların faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor ve bunlarla kararlı bir şekilde mücadele etmek için istihbarat, güvenlik ve askerî iş birliğinin daha da güçlendirilmesi kaçınılmazdır. İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı, son yıllarda iki ülke silahlı kuvvetleri arasındaki ilişkilerin olumlu yönde geliştiğini ve bu sorunların çözümüne yönelik iyi anlaşmalar yapıldığını söyledi. İran ve Pakistan uzun ve ortak sınırlara sahipler ve güvenlik sorunlarını ele alırken, sınır pazarlarını genişletmek de dâhil olmak üzere ekonomik iş birliğini geliştirerek sınırın her iki tarafında güvenliği istikrara kavuşturmaya çalışıyorlar.
Bu, Tahran ve İslamabad'ın sınır güvenliğine bakışının sadece askerî ve güvenlikle ilgili olmadığını, aksine sınırın iki yakasındaki halklar arasında ekonomik ve ticari iş birliğinin geliştirilmesinin en önemli çözümlerden biri olduğunu düşündükleri anlamına geliyor, bu yüzden bu kapsamda sınır pazarlarının artırılması yönünde adımlar atıldı.
Ancak İran ve Pakistan'ın bölgesel ve İslam dünyası meselelerinde ortak ve etkili pozisyonları oldukça önemli ve etkilidir. İran ve Pakistan'ın Afganistan, Filistin meseleleri, özellikle Gazze, Lübnan ve Suriye'deki gelişmeler konusunda ortak tutum sergilemeleri, İslam düşmanlarının bölgede ve İslam dünyasında istedikleri gibi kirli politikalar izlemelerini engellemiştir.
Bu nedenle, Pakistan'daki İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı, Gazze'de ateşkes sağlanmasını, Kudüs savaşçılarının mucizesi karşısında küresel istikbar ve İsrail işgalci rejiminin kukla hegemonyasının yıkılışını temsil ediyor.
Tümgeneral Muhammed Bakıri, İslamabad'daki İran Büyükelçiliği'nde İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri ve temsilcileriyle buluşmada, son 15 ayda yaşananların bölge, İslam dünyası ve büyük direniş cephesi açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Bu olay, insani ve maddi acı kayıplara rağmen Siyonist rejimi uçurumun eşiğine getirmiştir. Oysaki bütün istikbar dünyası, direniş eksenine ve Filistinli savaşçılara karşı bu sahte rejime yardım etmek için seferber olmuştu.
Tümgeneral Bakıri'nin Pakistan ziyareti, iki komşu ülkenin silahlı kuvvetleri arasındaki çeşitli eğitim, istihbarat ve operasyonel alanlardaki askerî ve güvenlik ilişkilerini daha da derinleştirebilir ve bu da teröristlere ve kötü niyetlilere, sınırın her iki yakasında yapacakları her türlü hareketin kararlılıkla yanıtlanacağı yönünde açık bir mesaj taşımaktadır.