AhlolBayt News Agency (ABNA)

source :
Pazartesi

19 Mayıs 2014

08:47:46
609675

Deccal, İmam Mehdi’nin (a.s) büyük düşmanlarından biridir. İslami rivayetlerde geçtiğine göre Deccal hilekâr bir insan yahut bir hükümettir. Kıtlık ve zorluk zamanında ortaya çıkacak ve bir grubu aldatarak kendisine çekecektir. En sonunda İmam Mehdi (a.s) tarafından ortadan kaldırılacaktır.

Deccal, İmam Mehdi’nin (a.s) büyük düşmanlarından biridir. İslami rivayetlerde geçtiğine göre Deccal hilekâr bir insan yahut bir hükümettir. Kıtlık ve zorluk zamanında ortaya çıkacak ve bir grubu aldatarak kendisine çekecektir. En sonunda İmam Mehdi (a.s) tarafından ortadan kaldırılacaktır.[1]

Etimoloji

Deccal, Arapça dilinde “yalancı” ve “hilekâr” anlamına gelen “decl” kökünden gelmektedir.[2]

İbranice Dilinde Deccal

Deccal, İbrani dilinde ve Yahudi öğretilerinde, “Allah’ın düşmanı” anlamına gelir. Düşman ve zıt anlamına gelen “dec” ve Allah anlamına gelen “Al” sözcükleriyle terkip olmuştur. (İbranice, “Al” ve “Ail” Allah anlamına gelir, örneğin İsrail’in anlamı Allah’ın dostu demektir. Yahudi yorumlarına göre Allah’a galebe çalan anlamındadır.)[3]  

Kutsal Kitaplarda Deccal

Hıristiyanların kutsal kitaplarında Deccal öyküsü yalnızca Yuhanna’nın mektuplarında geçmiştir. Hz. Resulü Kibriya Efendimizden (s.a.a) nakledilen bir hadise göre Deccal geçmişte zikredilmiş, ancak varlığı gelecektekiler içindir. Örneğin bu hadiste efendimiz şöyle buyurmuştur: 

الدَّجَّالَ‏ اسْمُهُ فِی الْأَوَّلِینَ وَ یَخْرُجُ فِی الْآخِرِینَ ; “Deccal’ın ismi öncekilerde, çıkışı sondakiler için olacaktır…”[4]

İncil’de bu sözcük sadece Yuhanna’nın mektuplarında geçmekte ve Hz. İsa veya “baba ve oğul”u inkâr edenler için Deccal sözcüğü kullanılmıştır. Bundan dolayı, Hıristiyanların mukaddes kitaplarının İngilizce tercümesinde Deccal sözcüğü Yunancadaki antichristos sözcüğünün eşdeğeri olan Anti “Christ=İsa karşıtı” olarak geçmektedir. Nitekim Yuhanna’nın birinci mektubunun 18. Ayetinde şöyle okumaktayız:

“Çocuklar, bu son saattir. Mesih Karşıtı’nın (Deccalın) geleceğini duydunuz. Nitekim şimdiden çok sayıda Mesih karşıtı (Deccal) türemiş bulunuyor. Son saat olduğunu bundan biliyoruz.”

Yine aynı kitabın 22 ve 23. Ayetlerinde şöyle okumaktayız:

“İsa’nın Mesih (kurtarıcı) olduğunu yadsıyan yalancı değilse, kim yalancıdır? Baba’yı ve Oğul’u yadsıyan Mesih karşıtı (Deccaldır).”

Ehli Sünnet Rivayetlerinde Deccal

Ehli sünnet rivayetlerinin bir çoğunda Deccalın ortaya çıkışı kıyamet alametlerinden sayılmıştır. Deccal hakkında nakledilen rivayetler genel olarak “Ahmed b. Hambel”in “Müsned” kitabında, “Tirmizinin “Sahih”inde, “İbn Mace”nin “Sünen”inde, “Müslim”in “Sahih”inde ve “İbn Esir”in “en-Nihayet” kitabında Abdullah b. Ömer, Ebu Said el-Hudri ve Cabir b. Abdullahi Ensari tarafından nakledilmiştir.[5]

Şia Kaynaklarında Deccal

Şia’nın rivayet içerikli kitaplarında Deccalın çıkışı ve imam Mehdi’nin (a.s) zuhuru öncesi yaşanacak fitnelere değinilmemiştir ve yalnızca Deccalın İmam Mehdi’nin (a.f) eliyle öldürüleceğine işaret edilmiştir. Başka bir rivayette ise Deccalın Hz. İsa (a.s) eliyle öldürüleceği belirtilmiştir. Bu rivayetlerde, amme (ehli sünnet) tarafından dile getirilen Deccal fitnesi, şemaili, takipçileri… konusunda her hangi bir açıklamada bulunulmamıştır.

Eğer Deccalın varlığı doğru kabul edilirse, hiç kuşkusuz akla hakkında anlatılan özelliklerin bir çoğunun efsane olduğu gelmektedir. Kutbuddin Ravendi ve Amme’nin (Ehli Sünnet) Hz. Peygamber Efendimizden (s.a.a) naklettikleri ve Allame Meclisi’nin de bu tarikle Abdullah b. Ömer’den naklettiği bir rivayette Efendimiz şöyle buyurmuştur:[6]

“Deccala karşı kavmini uyarmayan hiçbir peygamber yoktur.” Deccalın sözlük anlamını dikkate alacak olursak, maksadın has bir kişi olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bilakis, her kim delilsiz, boş, esası olmayan iddialarla çeşitli hile, aldatma yöntemleri ile insanları saptırmaya çalışırsa, o Deccaldır.  

Buna göre, çeşitli dönemlerde ortaya çıkmış, fitne ve hilelerle imanı zayıf olan insanları şaşkına çeviren çeşitli Deccalların varlığına inanılabilir. Çeşitli Deccallardan bahseden rivayetlerin varlığı bu ihtimali güçlendirmektedir.

Örneğin Hz. Fahri Kâinat Efendimizden (s.a.a) nakledilen şu rivayet: “Deccalın çıkışından önce, yetmişten çok Deccal ortaya çıkacaktır.”[7]

Dolayısıyla, Deccal konusu Hz. İmam Mehdi’nin (a.f) zuhurundan önce cahiliyet düzen ve kültürünün korunması için hileci ve saptırıcı bir kişinin hile ve aldatıcı sözlerle semavi kıyamın tahakkuku ve lideri konusunda halkı şüpheye düşürmek için göstereceği çabayı ifade etmektedir. Deccal konusunda bir çok kişisel analizler ortaya konulmuş, ancak hiçbirisi kesin belge ve senede sahip değildir, yalnızca ihtimaller ve tahminler üzerine görüş belirtilmiştir.

İslam Kaynaklarında Deccal

Çok sayıda Ehli Sünnet kaynağında, Deccalın çıkışı kıyametin alametlerinden sayılmıştır. Şia hadis kitaplarında ise yalnızca birkaç rivayette Deccalın çıkışının Hz. Mehdi’nin (a.s) zuhur alametlerinden olduğu geçmiştir, ancak senet ve belge açısından güvenilir ve kabul edilir değildirler. (Biharu’l Envar, c. 52, s. 193.)

Ortaya Çıkış Zamanı

Hadiste belirtildiğine göre: Konstantine’nin ganimetlerini paylaştıklarında, Deccalın çıkış haberini Hz. Mehdi ve ashabına vereceklerdir.[8]

Hz. İmam Mehdi’nin (a.s) zuhurunun eşiğinde “Deccal”ın da ortaya çıktığı çok sayıda işaretler görülecektir.[9]

Ortaya Çıkış Yeri

Deccalın İsfahan[10] yahut Becistan[11] veya Horasanlı[12]olduğu söylenmiştir. Deccal, Süfyani gibi hileci ve sapkın bir tağuttur.

Özellikleri, İnançları ve Düşünceleri

Rivayetlerde zikredildiğine göre Deccal uluhiyet iddiasında bulunacak ve varlığından dolayı dünyada kan dökülmeleri ve fitneler çıkacaktır. Rivayetlerden Deccalın bir gözünün çekildiği, sol gözünün alnının ortasında olduğu, yıldız gibi parladığı ve bir kan parçasının gözünde yer aldığı geçmektedir. Oldukça büyük, güçlü, acayip ve farklı bir şekle sahip olduğu ve büyücülükte oldukça becerikli olduğu kaydedilmiştir. Yaptığı büyü ile insanlara ekmekten gözüken bir dağ, onun önünde siyah bir dağdır, insanlara akan nehirler gibi gözüken dağ, gerçekte onun arkasında beyaz bir dağdır. Deccal şöyle feryat eder:   

“Kullarım! Ben sizin büyük ve yüce Rabbinizim.”[13]

“Mekke, Medine ve Beytü’l Mukaddes dışında Deccal’in uğramayacağı hiç bir belde yoktur.”[14]

“Deccal’in takipçilerinin çoğu, Yahudi, veledizina ve bedevi Araplardan oluşacaktır.”[15]

Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) Deccal hakkında şöyle buyurmuştur: “Deccal’i gören her mümin onun yüzüne tükürsün ve o melunun büyüsünü bozmak için mübarek Fatiha suresini okusun.”[16]

İmam Cafer Sadık (a.s) Müminlerin Emiri Hz. Ali’nin (a.s) uzun bir hutbesinde şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: “Hz. Mehdi (a.s) ashabı ile birlikte Mekke’den Beytü’l Mukaddes’e gelir ve orada Deccal ve ordusuyla bir savaş başlar. Deccal ve ordusu sefil bir şekilde yenilir, öyle ki onlardan birincisinden sonuncusuna kadar hepsi ölür ve dünya bu şekilde bayındır olur.”[17]

Sonunda Deccal, Hz. Hüccet (a.s) veya Hz. İsa b. Meryem’in (a.s) eliyle öldürülecektir. Tıpkı bir rivayete göre Hz. Mehdi (a.s) Deccal’i Kufe’de darağacına asacaktır. Başka bir rivayette ise Beytü’l Mukaddes yakınlarındaki Lüd kapısı yanında öldürülecektir.[18] Diğer bir rivayette ise Şam Afik Akabesinde ölecektir.[19]   

Kaynaklar

* İbn Manzur, Lisanu’l Arab, Beyrut, Darusadır, c. 11, s. 236

* Ali Yezdi Hairi, İlzamu’n Nasib, Beyrut, A’lemi müessesesi, c. 1, s. 307

ABNA.İR

wikishia.net 

----------------------------------------------------------- 

[1] - Biharu’l Envar, c. 52, s. 194 ve 308.

[2] - İbn Manzur, Lisanu’l Arab, c. 11, s. 236.

[3] - İ’lamu’l Kur’an, s. 479, Pertovi Amuli, Mehdi, riyşehay-i tarihi emsal ve hüküm’den naklen, c. 1, s. 436.

[4] - Şeyh Saduk, el-Hisal, c. 2, s. 457 ve 458, h. 2.

[5] - Tirmizi, Süneni Tirmizi, c. 4, s. 507 ve 519.

[6] - Biharu’l Envar, c. 52, s. 195 ve el-Haraic, c. 3, s. 1138.

[7] - Muttaki Hindi, Kenzu’l Ummal, c. 14, s. 200.

[8] - Mu’cem-u Ahadisi’l İmam Mehdi (a.f), c. 2, s. 50.

[9] - İsbatu’l Huda, c. 7, s. 397.

[10] - Biharu’l Envar, c. 52, s. 194.

[11] - Muntehabu’l Eser, s. 425.

[12] - El-Mulehim ve’l Fiten, s. 126.

[13] - Muhaddis Kumi, Munteha’l A’mal, bap. 14, fasl. 7.

[14] - İlzamu’n Nasib, s. 74.

[15] - Akdu’d Durer, s. 274.

[16] - Muhaddis Kumi, Munteha’l A’mal, bap. 14, fasl. 7.

[17] - İsbatu’l Huda, c. 7, s. 176.

[18] - İlzamu’n Nasib, c. 1, s. 176.

[19] - Necmu’s Sakib, s. 189.