AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : welayet.com
Salı

28 Nisan 2015

17:56:28
684342

Zehra - Hakikate Giden Yol

Acaba bu çağın kadınları olan bizler kendimizi hiç sorguluyormuyuz bizler Allah için ne yapıyoruz! O'nun Resulu için ne yapıyoruz! Bizler bugünün şartlarıyla elimizde bukadar imkan varken Hz. Fatıma'yı ne kadar tanıyoruz?

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Bismillahirrahmanirrahim

Bugün;"Dünya Müslüman Kadınlar VeAnneler Günü"dür. Bu özel gün sebebiyle burada bulunan bacılarıma tebriklerimi arz ederim. (Resulüm) "Biz sana Kevser'i verdik. Şimdi sen Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl soyu kesik olacaklar sana düşmanlık edenlerdir..’’ Kevser Suresi çok geniş ve kapsamlı bir muhtevaya sahiptir. Peygamber‘in mirasçısı olan ve bu mirasın toprak, kan yada para yoluyla gelen bir veraset değil,bu miras Vahiy yoluyla gelen bir mirastır. Kevser dediğimizde kalbimizi ferahlatan bir söz ve yüreğimizi yakan bir acı duyar kalbimiz, Fatıma'yı anar kalbimiz. Çünkü O Resulullah'ın kıyamet gününe kadar gelecek olan soyu KEVSER'dir. Kevser rahmet ve berekettir, Kevser Resul-i Ekrem’in bizlere emanet bıraktığı Kuran-ı Kerim ve O’nun Ehl-i Beyti‘dir. Bu ikiside bizlerin yolgöstericisi ve kopması mümkün olmayan  Allah'ın ipine tutunma vesilemizdir. O Fatıma'dır O Kevser 'dir  O kurtuluş  vesilesi olan  Nuh (as)'ın gemisidir. "Resul-i Ekrem (s.a.a.) şöyle buyuruyor"  Kızım Fatıma adıyla isimlendirildi, zira Allah  onu,zurriyetini ve sevenlerini ateşten uzaklaştırmıştır"

Acaba bu çağın kadınları olan bizler kendimizi hiç sorguluyormuyuz bizler Allah için ne yapıyoruz! O'nun Resulu için ne yapıyoruz! Bizler bugünün şartlarıyla elimizde bukadar imkan varken Hz. Fatıma'yı ne kadar tanıyoruz? Fatıma‘yı kendimize ne derecede örnek alıyoruz! Fatıma'yı tanımak, yanlış uygulamaları düzeltmek için gereklidir .Bu çağın hanımları  olan bizler Hz. Fatıma'yı Peygamber'in (s.a.a) kızı olarak biliyor ancak Hz Fatıma ismi bizlere sadece tanıdık geliyor. Hayatı hakkında en ufak bir bilgiye sahip değiliz ne yazıkki!. Diğer bir kısmımız ise HzFatıma‘nın Dünya ve Ahiret kadınlarının en üstünü olduğu ve hayatlarının her alanında örnek alınacak bir şahsiyetin bilincindedir. Fatıma Kevser'dir, Fatıma Nuh (as)ın gemisidir onun kurtuluş vesilemiz olduğunun idrakı içerisindedir. Bu hak ve batıl çizgisini ayıran kadınlar bu yolda her ne pahasına olursa olsun o hak yoldan ayrılmaz ve bu yolda önlerine çıkacak olan tüm engelleri imanlarıyla aşarlar.

Cennet Seyyidesi olan HzFatımatüzZehra günümüz kadınları ve bizler  için ders alabileceğimiz bir hakikat mektebi ve hakikatın aynasıdır.  Şeceretül Tayyibe' dir.

Fatıma ismi arapça bir sözcüktür, manası AYIRMAK'tır. "Allah'u Teâlâ Ahzap Suresi'nde şöyle buyurmuştur "Ey Ehl-i Beyt Allah sizlerden (ricsi) yani her kusuru ve kirleri gidermek istiyor. Ve sizi tam taharet ile temizlemeyi irade ediyor." Gördüğünüz üzere Hz. Fatıma'nın ne kadar da üstün bir kimliğe sahip olduğunu bu ayetin metni açıklamaktadır. Müslüman kadını en iyi anlatmak, İslam'ın mesajının yeni duyurulduğu devir içindeki en sağlam, tutarlı ve vahiy kaynağına en yakın kimseyle ,Peygamber'in soyunun  mirasçısı kılınan ve O' na soyu kesik' diyenlere bir cevap olarak kendisi vasıtasıyla Peygamber soyunun ebediyete kadar sürdürülmesinin sağlandığı Hz. Fatıma'yı anlatmak, aynı zamanda kadın hakları açısından inanılmayacak başarılar göstererek koskoca bir devrim gerçekleştiren ve cahili düşüncenin egemenliğine bir tokat atarak kadını saygın bir konuma getiren İslâm'ın kadını ne denli yüceleştirdiğinin ve onu çirkin ele alışlardan koruduğunun destanını anlatmak demektir. Dünya ve Ahiret kadınlarının en üstünü olan Hz. Fatıma 'yı mümin kadının ÖRNEK ANNESİNİ kendisine örnek alırsa o zaman mümin kadının kimliği kendini korumuş olur.

Bugünümüz kadınlarından bu istikamette doğru yürüyen Hz. Fatıma'yı kendilerine büyük bir ÖRNEK alan Şehit anneleri bu uğurda Allah için binlerce Şehit vermişlerdir. Bu yürekli anneler burada  tam bir teslimiyetle Rabbisine teslim olmuştur. Onların kalbi Rabbisine doğru açılmış Rabbisiyle tanışmış ilahi takva ve doğruluk istikâmetinin doğru değerli anahtarını bulmuştur. Kevser insanı her türlü kölelikten kurtuluş ve helâk olmaktan korunma sebebidir.

"Ey insanlar! Allah 'a and olsun, (ilahi) itaate teşvik ettiğim işlerde sizin en önde gideninizim, sizi nehyettiğim günahlardan ise sizden önce sakınmaktayım.

Lakin burada dikkatinizi bu noktaya çekmek istiyorum.Bugünümüz  insanları sözde müslümanım deyip geçinenenler esasen yüzlerine maskeler takıp mümin sıfatıyla kendilerini aldatıp ve karşı taraftakilerine öylesine cazip konuşmalar yaparlarki müslümanları kendi tuzaklarına düşürüp aldatırlar.

Bu iki yüzlü insanlar kendi tutumunca kendilerini müslüman tanıtıp ancak cahillerin gözlerini boyarlar. Bu insan görünümündeki şeytanlara aldanmayalım onlar münafıkların ta kendileridir. Tarih boyunca bu bozguncu Diktatörler insanlığa çok büyük zararlar vermişlerdir. Bu kan emici vampirler bununlada yetinmemiş Allah Resulu' nun temiz ve pak olan Ehl-i Beyt'ini katl etmişlerdir.Ve kendileri zafer çığlıkları atarak kendi şeytani heveslerini tatmin etmişlerdir .Bu uğurda asıl sermayelerini, yani  imanlarını elden verdiklerinin farkında dahi olmamışlardır. İmam Ali (a.s) bizlere değerli bir miras olarak bıraktığı Nehc'ülBelağa kitabında münafıkları şöyle anlatıyor:"Allah' tan korkup sakınmanızı, münafıklardan çekinmenizi tavsiye ederim.Onlar sizi hataya sevk edenlerdir.Onlar renkten renge giren her türlü entrikayı çeviren, her yola kasteden, her gözetleme yerinde sizi gözetleyendir. Kalplerinde hastalık vardır. Sinsi sinsi yürür görünmeden gizlice hareket ederler. Sözleri şifa gibi görünür ama yaptıkları işler dermansız bir derttir.Onlar şeytanın cemaati ve ateşin alevleridir.İşte onlar şeytanın hizbidir;en çok hüsrana uğrayanların işte o şeytanın hizbi olduğunu bilin."

Bu çağımızın zalim Diktatörleri sahte mümin kimliğine bürünüp insanların iyiniyet ve yoksulluğundan suistifade edip,kimininde ahmaklığından yaralanıp yaptıkları oyunlar neticesinde Ülkelerin başlarında liderlik yapıyorlar. Bu zalim diktatörler bu gün İslam'a ve insanlığa çok fazla zarar vermektedirler. Münafıklar oturup birbirleriyle anlaşmış müminlerin kanını dökmek  bizler için helal kılınmış  fetvası çıkarmışlar. Ey mümin kardeȿlerim uyanalım bu ölüm uykusundan artık ! Bizler her ne kadar hatırlamıyoruz desekte Allah’a verdiğimiz sözü unutmayalım. Bizlere burada düşen görev ise henüz ölüm gelmeden özgürken dertlerimize çare bulabilirken, fırsat elimizdeyken karar almaya tövbe etmeye halen zamanımız varken çabalayalım. Bu kaos ortamında kendimizi muhafaza edelim. İmam Muhammed Bakır şöyle buyuruyor: "Ey millet! Nereye gidiyorsunuz? Nereye yönelmişsiniz? Allah'u Teâlâ bizim vasıtamızla sizin geçmişlerinizi atalarınızı hidayet etti ve sizin nesillerinizi de bizimle hidayete erdirecektir.O halde eğer geçici saltanat sizin içinse kalıcı saltanatta bizim içindir; bizim saltanatımızdan sonra (artık) bir saltanat yoktur. Çünkü biz akibet ehliyiz." (İYİ BİR SONA SAHİBİZ)

Bir gün İmam Ali (a.s)'ın evinde yiyecek hiç bir şey yoktu.Hz. Ali (as) Sendel isimli Yahudi bir komşusundan biraz borç istedi. Komşusu Hz. Ali (a.s) 'a bu borcun karşılığında bir teminat isterim dedi. Bunun üzerine Hz. Ali (a.s)'da evde bulunan Hz. Fatıma (s.a)' nın elbiselik kumaşlarından bir tanesini Yahudi komşusuna verdi. Gerçi bunun bir hikmeti vardı.Zira İmam Ali (a.s) normal şartlarda böyle birşey yapmaz. Gecenin bir vakti o Yahudi 'nin hanımı uykudan uyandı ve odadan ışık geldiğini  gördü." Bütün  ev ahalisi uyumaktadır, peki  bu ışık da neyin nesidir ? "diye merak etti ve ışığa doğru gitti .Odaya girdiğinde, Hz. Ali tarafından kocasına verilen kumaşından nur  saçıldığını gördü. Hemen ev ahalisini uyandırdı ve komşularına da haber verdiler.Bu nuru gören Yahudiler'den 80 kişi müslüman oldu."Resul-i Ekrem(s.a.a) şöyle buyuruyor "Şüphesiz , Fatıma  benim vücudumun bir parçasıdır." Bütün denizler mürekkep olsa bütün ağaçlar da kalem olsa yinede Hz Fatıma (s.a)' ın faziletleri yazmakla bitmez. İşe koyulalım müminler bu işin sonu direniş sabır takva! Gerçekten de bizim için bir son vardır o doğru yola; yönelip Resul-i Ekrem’in bizlere emanet bıraktığı Kur'an-ı Kerim ve O' nun pak Ehl-i Beyt'ine sarılalım O kopması mümkün olmayan  Allah'ın ipine tutunalım ki dalâlete düşmeyelim.

Ey mümine bacılarım ve mümin kardeşlerim karanlık kömür madenlerinde sahte elmas aramayı bırakalım artık! Önümüzde duran ve pırıl pırıl parıldıyan gerçek pırlantaya bakalım .Gördüğünüz üzere Nuh (a.s)'ın gemisine binmek bizlerin elindedir. Kurtuluş  gemisi olan Ehl-i Beyt Resul-i Ekrem' in O temiz ve pak soyu biz Ehl-i Beyt dostlarının kurtuluş vesilesidir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurdu:

"Fatıma bedenimin bir parçasıdır , onu hoşnut eden beni hoşnut etmiştir, ona eziyet eden bana eziyet etmiştir. Nezdimde insanların en azizi Fatıma'dır." İmam Cafer Sadık şöyle buyurmuştur; "Ey bizim taraftarlarımız bizim zinetlerimiz olun bizi utandırmayın.’’

Biz müslümanlar kendi çapımızda çalışarak Velayet makamını var etmeye ve korumaya gayret göstermeliyiz. Kurulu Velayet makamındaki Veliy-i Emr'e itaat farzı ayındır ve davet bu makama olmalıdır. Velayet' e davet Resul 'e davetir, Resul' e davet Allah' a davettir.

""O YÜCE İNSAN""

Yaratılış vasıtamız olan Baban

Alemi nuruyla saran

Ademin affına vesile olan

Baban 'dır Fatımam O Yüce İnsan

O'nun gelişiyle nurla doldu tüm cihan

Nuruyla parçalandı putperes sarayları

Hâkkâ doğru açıldı tüm putların sarayı

Baban'dır Fatımam O Yüce İnsan

Allah nidâ etti habibine

Biz seni gönderdik Rahmet olarak diye

İtaat edin Benim Resulüme

Baban'dır Fatımam O yüce insan

Siracen münira olan Baban

Nurunun karşısında güneş ışığı sönük kalan

O'dur inananlara doğru yolu gösteren

Baban' dır Fatımam O Yüce insan

Emin seslendi müminlere

Binin şu Nuh' un gemisine

Helâk olmayın dedi müminlere

Baban' dır Fatımam OYÜCE İNSAN

Ayşe Küçüksu