AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA24.COM
Pazartesi

21 Aralık 2015

19:34:54
726212

AZERBAYCAN’DA DOĞRU VE MÜMİN İNSANLAR HEDEF GÖSTERİLİYOR!-1

"Hedef gösterenler aciz, hedef gösterilenler önemli şahsiyetlerdir."

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- "Hedef gösterenler aciz, hedef gösterilenler önemli şahsiyetlerdir."

İnsanlık tarihi ne kadar eski ise hedef gösterme ve gösterilme de bir o kadar eskidir. Tarih boyunca hak ve batıl daima karşı karşıya olmuş ve birbirlerine karşı mücadele içinde olmuşlardır. Ancak hak ve hak tarafı batıla karşı mücadelesini şartlarına göre ilkeli olarak sürdürmüş. Ama batıl ve tarafı ise hakka ve ehline karşı mücadelesini karalama kampanyaları ile ilkesiz ve namertçe sürdürmüştür. İnsanlık tarihinde bu iki tabloyu fazlası ile görmek mümkündür. Firavun Hz. Musa'ya karşı baş edemeyeceğini anladığında "Ben bu Musa'nın sizin dininizi değiştirmesinden korkuyorum" dedi İsrail oğullarına. Bununla da başarılı olmadığını gördüğünde bütün batıl ehlinin yaptığı gibi hasmını öldürme ile devre dışı bırakma kararını verdi. Müşrikler de Hz. Peygamber efendimize karşı ilk önceleri karalama kampanyaları başlatarak o hazreti insanların gözünde hedef göstermeye çalıştılar. Bir dönem, sihirbaz, başka bir dönem mecnun, bir başka dönem makamperest… olarak addettiler o hazreti. Bunların hiçbirisi ile amaçlarına ulaşmadıklarını gördüklerinde hasım gördükleri İslam peygamberini öldürme kararı aldılar.

Tarihin bir başka sayfasında aynı tabloyu Hz. Ali ile Muaviye arasında görmekteyiz. Hak olan Hz. Ali ve taraftarları Muaviye'ye karşı mücadele ederlerken hasıma karşı mücadele ilkelerinden asla taviz vermediler. Ancak Muaviye ve taraftarları mücadelelerinde bu ilkelerin hiç birisine riayet etmediler. Hz. Ali ordularına suların yollarını kestiler. Kuran sayfalarını mızraklar ucuna takarak kendilerini Kuran hamisi gösterdiler ve böylelikle Hz. Ali taraftarları içerisinde tefrikalara neden oldular. İslam beldelerinde Hz. Ali'nin (haşa) dinden çıktığı yaygaralarını yayarak, yıllarca ilkesiz propagandalar yaptılar. Hz. Ali'den sonra aynı tabloyu imam Hasan hakkında da görmek mümkündür. İmam Hasan'ın birçok evlilik yaptığını ve hatta şehit edildiğinde tabutunun etrafında yüz tane hanımının olduğunu propaganda yaptılar ve bu iğrençliklerin bazı tarih kitaplarına yazılmalarını sağladılar. İslam tarihinde ve günümüz dünyasında bu iki tabloyu fazlasıyla görmek mümkündür. Hak ehli kıyamete kadar ilkeli mücadelesinden asla ödün vermeyecektir. Zira ödün vermiş olsa hak olmaktan çıkar. Batıl ehlide kimyası gereği ilkesiz mücadelesini terk etmeyecektir.

Bütün dünyanın malumu olduğu gibi halkı Müslüman olan can Azerbaycan’ımızda mütedeyyin zümrelere, ibadethanelere ve İslam dini açısından kutsal bilinen sembollere karşı son yıllarda akla, insafa, adalete, İslam’a mugayir olan haksızlıklar ve zulümler yapılmaktadır. Bunlar hürriyet sahibi olan, adaletten yana, zulme ve zalime karşı tutum sergileyen her Müslümanı derinden yaralamaktadır. Üstelik bu zulümleri ve haksızlıkları halkın vergileri ile evlerine ekmek götüren emniyet mensuplarının yapması yahut hükümet eli ve emri ile emniyet mensuplarına yaptırılması ayrı bir dehşet ve zulümdür. Halkın vergileri ile geçimini sağlayacaksın ve halkın evladı ile halka ve halkın evladına zulüm edeceksin. Buna siyaset dilinde diktatörlük denir. Ancak unutulmamalıdır ki diktatör rejimlerin ömrü uzun olmaz ve onlar tarihin çöplüğüne er ya da geç atılıverirler. Tarihte var olup kısa bir zaman sonra tarihin çöplüğüne atılan dikta rejimler buna bir örnektir. İşte tarihin çöplüğüne atılan Nemrutlar, Firavunlar, Sufyaniler bunlardan sadece bir kaçıdır. Hatta yaşadığımız yüzyılda İran’da dikta rejim olan şahlık sisteminin, Irak’ta Saddam diktatörünün ve bazı Arap ülkelerinde bulunan kralların tahtlarından indirilmeleri ve yok olup gitmeleri bunlara birer örnek ve ders alınması gereken niteliktedir.

Can Azerbaycan’ımızda halk içerisinde her geçen gün artış kaydeden İslami uyanıştan ve basiret ehli insanların çoğalmasından rahatsız olmalarının nedeni ne olabilir acaba! Nitelikli, imanlı, vicdanlı, harama göz dikmeyen insanların can Azerbaycan’ımızda çoğalmasına rahatsız olanlar ve bu rahatsızlıklarından dolayı onları sindirmeye ve susturmaya çalışanlar bir an gözlerimizin önüne Kerbela’da İmam Hüseyini susturmak ve sindirmek isteyenleri getirdi. İmam Hüseyin aleyhisselam aşura günü konuşmalarının duyulmaması için Ömer Sad’ın emri ile yerden taşları alıp birbirlerine vurarak gürültü çıkaranlara “mideleriniz haram ile dolduğu için sözlerimi duymak, dinlemek istemiyorsunuz” buyurmuştu. Evet, mideleri haram ile şişenler, enseleri rüşvet ile kalınlaşanlar elbette ki günümüzün Hüseyni yolunun yolcularının yaşamlarından, konuşmalarından, çalışmalarından, hizmetlerinden ve hatta varlıklarından rahatsız olacaklardır.

Bu rahatsızların yanı sıra diğer bir taraftan da can Azerbaycan’ımızda üzerinde şeytani hesaplar yapan bebek katili Siyonlar ve sömürgeci odaklar da bu İslami uyanışı durdurmak için planlar yapma girişimi içinde olmuşlardır. Bu iki kesimin her ikisinin de amacı can Azerbaycan’da İslami uyanışı engellemek olmuş ve bu minvalde her türlü yalan dolanı, hakaret ve zulmü mütedeyyin kitlelere reva görmüşlerdir.

İşte bu meşum hedef doğrultusunda önce camilere olumsuz yaptırımlar yapılmış, daha sonra okullarda başörtüsünün yasaklanmıştır. 21. Yüzyılın dünyasında halkı gayri Müslim olan batı ülkelerinde bile bu yasaklar olmamasına rağmen halkı Müslüman olan Can Azerbaycan’ımızın mütedeyyin, münsif, akil ve toplumsal barıştan yana olan vicdan ehli insanları da bu yasaklara, despotlara, zulüm ve haksızlıklara karşı halkı sokak kavgasına sevk etmeden, sosyal dokuyu bozmadan haklarını dile getirdikleri zaman “karşılarında adeta Karabağ’ı işgal eden düşman güçleri varmışçasına” orantısız olarak vatan perver vatan evlatlarına saldırıyorlar, istedikleri gibi vahşiyane zulüm ve baskılar yapıyorlar, diledikleri suçları bu duruma karşı olanlara nispet ederek öldürebildiklerini öldürüyorlar, zindanlara atarak işkencelere maruz bırakıyorlar ve böylelikle hayatı kardeşlerimize zindan etmeye çalışıyorlar.

Zulümlere, haksızlıklara, hukuksuzluklara, insan haklarına aykırılık arz eden bu duruma itiraz eden 200’den fazla Müslüman kardeşimiz zindanlarda bulunmaktadırlar.  Müslüman Birliği Hareket’in imanlı, ihlaslı, yiğit lideri, âlim Hacı Tale Bagırzade daha yeni zindandan çıkmasına rağmen çok sevdiği vatanındaki hükümetin ve hükümet mensuplarının, memurlarının mütedeyyin kitleye karşı yapılan haksızlıklarına susmayıp Ebuzervari haykırarak gerçekleri dile getirdiğinden dolayı önce darp edilmiş ve sonrasında da tutuklanarak zindana atılmış ve hali hazırda da zindanda işkenceye uğramaktadır. Edindiğimiz bilgiye göre rejimin planının son aşaması kardeşimiz Taleh Bağırzade’den terör eylemleri planladığına dair yalan beyan almak ve bunun televizyonlarda yayınlayarak, halk nezdinde Taleh Bağırzade’yi bitirmektir.

Bu yiğit kardeşimizin yanısıra Dr. Mövsüm Samedov, Hacı Abgül Süleymanov, Zülfikar Mikayilzade, , Hacı Feramiz gibi Müslüman halkın uyanışında önderlik eden nice İslam âlimi ve mümin siyasetçi ve bu âlimlerimizin yanlarında ve saflarında olan kardeşlerimiz zalim rejimin hedefi haline gelmiş, bu şahsiyetler rejim güçlerinin komploları ile tutuklanıp ağır hapis cezalarına çarptırılırken, tutsak Müslümanlardan Vakıf Abdullayev zindanda şehid edilmiştir.

Mütedeyyin kitlelere karşı son yıllarda yapılanlar ve özellikle 26 Kasım Perşembe günü rejim güçleri tarafından Nardaran’nın imanlı ve takvalı halkına yapılan kanlı saldırı, Suudi Arabistan’da Tekfirci Vahabiler tarafından, Şiilere yapılan saldırıları anımsatmaktadır adeta. Şimdi televizyonlarında Hacı Taleh Bagırzade kardeşimizi IŞİD’in zalim, katil, çapulcu ve din bezirgânlığı yapan lideri Bağdadi ile yan yana göstererek Azerbaycan’da şeytani hedeflerine ulaşmak ve böylelikle Azerbaycan kaynaklarını sömürmek isteyenlere şunu söylemek isteriz; İster Azerbaycan’ın haktan, hakikatten yana olan evlatları ve ister de bu yaşananları Azerbaycan dışından takip eden milyonlar Hacı Taleh Bağırzadelerin Bağdadinin yanına yakışmadığını tam aksine Hacı Taleh Bagırzadeleri Can Azerbaycan’da hedef gösterenler IŞİD lideri Bağdadi’nin yanına daha çok yakıştığını çok iyi bilmektedirler.

Bugün can Azerbaycan’ımızda rejim tarafından basın ve ifade özgürlüğüne karşı açık bir ihlal vardır.  Bu ihlal her geçen gün vahim boyutlara ulaşan trajik gelişmelere sahne olmaktadır. 2013 yılında İlham Aliyev'in üçüncü dönem için yeniden cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra muhaliflere karşı had safhaya ulaşan baskılar, ülkede özgür ve adil seçimler yapılmasına engel olmuştur, hatta ifade özgürlüğünü bile hür insanların ellerinden almaya kalkışmıştır. “Müslüman Birliği Hareketi”nin başkan yardımcısı Elçin Kasımov'un “holiganlık” ithamıyla 5 Kasım'da tutuklanması sonrası hareket mensuplarınca Sabuncu Bölge Polis İdaresi önünde gerçekleştirilen eylem dağıtılarak yirmiden fazla kişi tutuklanmış, otuz gün hüküm giyen Kasımov haricinde 10 tutuklu 10 ila 30 gün hapis cezalarına çarptırılmaları bu hukuksuzluklardan ve insan hakları ihlallerinden sadece bir tanesidir.

Bugün Azerbaycan’da bağımsız medyan neredeyse yok gibidir. Gazete ve televizyon kanallarının hükümet kontrolünde olduğu Azerbaycan'da yetkililerin güç suistimalini denetleyecek etkin bir güçler ayrılığı, işlek bir denge ve denetleme mekanizması yahut güç suistimalini ülke ve dünya kamuoyuyla paylaşacak bağımsızlıkta bir medya hemen hiç bulunmamaktadır. Hayat ve yaşamı sadece bu dünyadan ibaret sayan ve ülkeye hâkim olan böylelerinin varlığı ile ülkede iyi ve adil yönetimin ve huzurun olamayacağı açıktır. Bunun için can Azerbaycan’ımızın can insanları, vicdanlı, hür, adil insanları freni boşalmışçasına hızla uçuruma doğru götürülen can Azerbaycan’ımıza, kendilerine, evlatlarına, torunlarına ve gelecek nesillerine acımalı ve bu kötü gidişata ses çıkarmalı ve tepki göstermelidirler.

Selam ve Dua ile…

Devam Edecek

Mehdi AKSU