AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : .
Perşembe

24 Aralık 2015

05:06:47
726590

Ayetullah Subhani'den Aliyev'e: Şunu çok iyi biliyorsunuz ki biz Azerilerin damarlarında 'Hüseyni ruh' akmaktadır...

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e mektup yazan Ayetullah Subhani, Nardaran kasabasındaki olaylara değinerek, 'inançları gereği dini merasim düzenleyen özgür insanlara böyle bir yaklaşım reva mı?' sorusunu sordu.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Azerbaycan'ın Nardaran şehrinde insanlara uygulanan baskılar dünyanın değişik yerlerinde de gündem olmaya devam ediyor.

Bazı Ehlibeyt alimlerinin tutuklanması, olaylar sırasında da halktan bazı insanların hayatını kaybetmesi üzerine Ayetullah Cafer Subhani, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e bir mektup gönderdi.

Ayetullah Cafer Süphani Azerbaycan cumhurbaşkanına hitaben Nardaran olaylarına ilişkin bir mektup gönderdi. İşte o mektup:

Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev

Selamun Aleyküm

İnsanın kulağını okşayan ve onu duymaktan her zaman haz aldıkları en tatlı söz, “özgürlük” sözcüğüdür. Bundan daha tatlısı ise onu kendi yaşamlarında müşahede etmeleridir. İşte o zaman bu manevi nimetle boy ölçüşecek hiçbir nimet olmaz.

Azerbaycan halkı yıllarca eski Sovyet yönetiminin sömürgesi altında yaşadı, çok yönlü sıkıntı ve çilelere katlandı. Bu dayatmacı sistemin çöküşünden sonra bölgeye özgürlük meltemi esmeye başladı. Böylece Müslüman veya gayri Müslim olmak üzere bütün Azeriler kavuştukları özgürlükle büyük bir sevince boğuldu. Hepsi kardeşçe ve özgür şekilde birlikte yaşayacaklardı; herkes birbirinin inancına ve yaşam tarzına saygı gösterecekti.

Nardaran şehrinde şehitler efendisi İmam Hüseyin’i (a.s) anma programı düzenleyen Müslümanlara güvenlik güçlerinin saldırması, onlardan bir kısmını şehit etmesi, bazılarını yaralaması ve bir kısmını da gözaltına alması, İmam Hüseyin (a.s) sancağına saygısızlık edilmesi… Acaba barış içerisinde dini merasimlerini icra etmek isteyen özgür insanlara yapılan bu haksızlığın geçerli bir mazereti olabilir mi?

Bugün yapmanız gereken şey, sizi tehdit eden terör ve tekfircilik tehlikesi ile mücadele ve bu konuda halkınızın desteğini yanınıza almak olmalıdır.

Nihayetinde bu günler de geçecektir ve tarih bu olanları kaydedecektir. Fakat siz ve hükümetiniz için kalıcı olan şey, güzel veya kötü bir isim olacaktır.

Ben tüm Azeri kardeşlerimden – ki ben de onlardan biriyim – sükûnet ve huzur ortamını korumalarını istiyorum. Daima dini merasimlerini yerine getirsinler ve bu konuda asla taviz vermesinler; zira Yüce Allah her zaman onların yanındadır.

Ben bu uzak diyardan dini merasimlerini uyguladıkları sırada şehadet şerbetini içen özgürlük yolunun şehitlerine selam gönderiyorum ve geride kalan yakınlarına ise başsağlığı diliyorum.

Siz de şunu çok iyi biliyorsunuz ki biz Azerilerin damarlarında Hüseyni ruh dolaşmaktadır ve ne pahasına olursa olsun Âli Muhammed (a.s) sevgisinden asla vazgeçmeyiz. Biz her zaman Hüseyin (a.s) ve Hüseynilere aşığız.

Zatıâlinizden bir an evvel bu cinayetlerin sorumlularına hak ettikleri cezayı vermenizi ve bir daha bu tür nahoş hadiselerin yaşanmaması için gerekli tedbirleri almanızı istiyorum.