AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA24.COM
Pazar

27 Aralık 2015

12:13:16
727142

Azerbaycan’da Devlet Gücü İle Terör Yapanlar!

Fitne ve tefrika cemiyetteki güveni sarsar ve şüpheyi doğurur, şüphe de kalbin parçalanması ve tahribe uğraması neticesini verir. Fitne ve fesadın olduğu toplumlarda güvensizlik son safhaya ulaşarak, tabii seyrinde devam edebilecek işler dahi normal seyrinde gitmez. Bu gibi toplumlar, insanların birbirlerine şüphe ile baktıkları kaos ortamına sürüklenmiş olurlar.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Fitne ve tefrika cemiyetteki güveni sarsar ve şüpheyi doğurur, şüphe de kalbin parçalanması ve tahribe uğraması neticesini verir. Fitne ve fesadın olduğu toplumlarda güvensizlik son safhaya ulaşarak, tabii seyrinde devam edebilecek işler dahi normal seyrinde gitmez. Bu gibi toplumlar, insanların birbirlerine şüphe ile baktıkları kaos ortamına sürüklenmiş olurlar. Her türlü güzelliklerin yaşanmasına engel olan fitne ortamları, ancak insani özden uzaklaşanların oluşturabilecekleri olumsuzluklardır. Allah’u Teâlâ şöyle buyuruyor: "İnkâr edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar" (Enfâl,73) 

Üzülerek söylememiz gerekirse can Azerbaycan’da bu gün bir takım odaklar, zümreler ve siyasiler bu ayete aykırı hareket ederek, inkârcılarla dost olma çabası içinde olup Müslümanlara zulümler yapmaktadırlar.


Toplumu güvenli ve huzurlu bir biçimde ayakta tutan, adalet, iman, ihlâs, saygı, ehliyet ve liyakate riayet gibi değerler, devre dışı kalırsa, o toplumda yaşamak zorlaşır. Müslüman toplumu, fitneye mahal vermeyecek bir kıvamda olmalı, her yönden ferasetle hareket etmelidir. Fitne sebebi ile insanların gerçekleri görememeleri, bozulmalara ve oyuna gelmelerine sebep olabilir.


Fitne ve fesadın bir millet için uzun yıllar hatta asırlar boyu olumsuz etki ve zararları devam edebiliyor. Bir ülke veya toplumda ortaya çıkan fitne, çoğu zaman o ülkenin parçalanmasına ve o toplumun da perişan veya yok olmasına sebebiyet vermiştir. Eğer fitne devlet gücünü ellerinde bulunduranlar tarafından yapılırsa bu durum ülkenin hızlı bir şekilde uçuruma doğru gitmesine sebebiyet verir. Bu duruma son verilmediği takdirde gittikçe çığ gibi büyüyen fitne, değerleri ve idealleri anti değer haline getirerek “doğru, inançlı, samimi, namuslu insanların yanlış gözükmesine, zulme ve haksızlığa maruz kalmasına eğri ve şereften, inançtan yoksun maske sahiplerinin de doğru gözükmesine sebep olur.”


Azerbaycan da devlet gücünü arkalarına alan zalim İdareciler ve polisler tarafından inançlı kardeşlerimize zulümler yapılmaktadır. Bu kardeşlerimiz adam öldürmemiş, kaçakçılık yapmamış, hırsızlık yapmamış, eroin-esrar satmamış, rüşvet yememiş, kanunsuzluk yapmamış... Azerbaycan devleti önce kendi içindeki rüşvet yiyen, kanunsuzluk ve hukuksuzluk yapan ve insan hakları ihlalleri yapan memurlarını tutuklayıp cezalandırsın. Can Azerbaycan’da zulüm ve haksızlık yapanlar şunu iyi bilmelidirler ki, inananlara/Hüseynilere zulüm ekenler fırtınalar biçerler ve o gün yakındır inşallah…


Bugün Azerbaycan ekonomik bataklığa saplanmış durumdadır. Halk bir gecede fakirleştirilmiş ve ekonomik bataklığa düşürülmüştür. Azerbaycan’da halkın refahı ile uğraşılması gerekirken birileri ne yazık ki halk ve halkın değerleri ile uğraşıp durmaktadırlar. Zulme ve hukuksuzluğa maruz kalan bu kardeşlerimiz ne yapmışlar; İnançlarını özgürce yaşamak istemişler, kendi vatanlarında ikinci sınıf vatandaş muamelesine karşı olmuşlar, âlimlerine, mukaddesatlarına yapılan haksızlıklara karşı Kufeliler gibi susmamışlar.


Ancak Azerbaycan’da var olan ve Azerbaycan kaynaklarını ve halkını sömürmek isteyen zümreler nitelikli ve ilkeli insanların her geçen gün artış kaydetmesinden kaygı ve korkulara kapılmış ve böylelikle yalan ve iftiralar ile nitelikli ve doğru insanları gözden düşürmek ve demir parmaklıklar ardına mahkûm etmek için her türlü iğrençliği ve zulmü yapmışlardır. Şeytani zihniyet böyledir işte. Şeytani zihniyet önce gözden düşür sonra gözden çıkar mantığı ile hareket eder. Bu düşünce tarzı şeytanın bir silahıdır. Bu şeytani silahla şeytan adamına, korktuğun veya düşman sandığın kişiyi, ilk önce gözden düşüreceksin vesvesesini aşılar. Örneğin, dinden mi korkuyorsun, öyleyse önce dinin gelişmeyi önlediği safsatasını yayacaksın ortalığa. Takva sahibi ferasetli müminden mi korkuyorsun, öyleyse önce fasık/bölücü/terörist damgasını vuracaksın, onun hakkında her türlü olumsuz şeyleri konuşacaksın ve derken onu gözlerden düşürerek dışlamış olacaksın. Bunun adı, psikolojik mücadele taktiğidir ve bu taktiğin baş patronu da şeytandır. Bazı medya kanallarında ve sözde bazı din adamları tarafından anlatılanlara bakarsanız, bu taktiğin ne kadar başarılı uygulandığını görürsünüz. Bu yersiz ve mesnetsiz iftiralar, yakıştırmalar can Azerbaycan’ımızda Müslüman Birliği Hareket’in imanlı, ihlaslı, yiğit lideri, âlim Hacı Tale Bagırzade, Müslüman Birliği Hareketi’nin başkan yardımcısı Elçin Kasımov, Dr. Mövsüm Samedov, Hacı Abgül Süleymanov, Zülfikar Mikayilzade, Hacı Feramiz gibi Müslüman halkın uyanışında önderlik eden nice İslam âlimi ve mümin siyasetçilere ve bu âlimlerimizin yanlarında ve saflarında olan kardeşlerimize yapılmıştır. Evham ve korku sahipleri figüranları aracılığı ile temiz kişilerin ve necip toplumların önce adını çıkarırlar. Sonra gözden düşürürler. Bunu da başardılar mı, onları yok sayarak gözden çıkarırlar.


Şunun bilinmesi çok önemlidir; Azerbaycan bugün fiili bir savaş halindedir. Yarın Azerbaycan’ın düşmanları tarafından Azerbaycan’a çok ciddi saldırılar yapıldığı zaman bugün âlimlere, dindarlara, camilere gidenlere zulüm edenlerden ve onların çocuklarından önce bu âlimler, dindarlar ve hicaptan dolayı zulüm gören bacılarımızın kardeşleri, evlatları cepheye giderek Azerbaycan için canlarını feda edeceklerdir. Yarın Azerbaycan için cepheye gidecek olanlar rüşvet yiyerek midelerini şişirenler, karınlarını büyütenler değil de yine bu inançlı kesim olacaktır.

Umulur ki, can Azerbaycan’ın akl-ı selim duyarlı yöneticileri ve Azerbaycan’ın birlikten, beraberlikten, dayanışmadan, kardeşlikten, refah ve huzurdan yana olan duyarlı evlatları akıl, bilgi, hoşgörü, onur fukarası, zalim ve haddini bilmez kişilerin cezalarını verecek ve konu hakkında yapılması gerekenleri hukuksal zeminde yapacaklar ve Azerbaycan’ın huzur ve refahından taraf oldukları halde haksız yere kendilerine zulmedilerek zindanlara atılan kardeşlerimizin özgür bırakılmalarını sağlayacaklardır.

Can Azerbaycan’a Selam ve Dua ile…

Mehdi AKSU