AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Tasnimnews
Çarşamba

20 Temmuz 2016

18:35:09
767003

Başarılı Olsalardı Türkiye’den Sonra Müdahale Sırası İran’a Gelirdi

Açık söyleyeyim, müdahale sırası İran’a gelirdi. Başka bir açıklaması yok.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Tesnim Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Abdullah Ağar, darbecilerin başarılı olması durumunda uluslar arası müdahale sırasının İran’a geleceğini belirtti.

Türkiye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde bir cuntanın geçen 15 Temmuz Cuma günü askeri darbe girişiminde bulunmasının yankıları sürüyor. Darbe girişimde rol aldıkları gerekçesiyle çok sayıda asker, hakim, savcı başta olmak üzere çok sayıda devlet görevlisi için gözaltı kararları alınıyor.

Darbe girişiminin perde arkasında bir din adamı görüntüsü vermeye çalışan ancak ABD’nin Pensilvanya kentinde FBI ajanlarının korumasında yaşayan Fetullah Gülen örgütlenmesinin militanlarının olduğu gündemde. Zaten bu çerçevede yaklaşık 2 yıldır süren ve bu örgütlenmeyi hedef alan Paralel Devlet Yapılanması/Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması sürdürülüyor.

Kendisi de eski bir Özel Kuvvet askeri olan Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, bu girişimi bir darbe değil iç savaş çıkartma girişimi olarak değerlendirdi. Tesnim Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Abdullah Ağar, darbecilerin başarılı olması durumunda uluslar arası müdahale sırasının İran’a geleceğini belirtti. Ağar’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Bu darbe girişiminin arkasındaki güç kim?

Bu darbe girişiminin arkasında Fetullahçıların olduğu net. Bunu Fetullah Gülen’in geçmişte üretmiş olduğu projelere, vermiş olduğu fotoğraflara, işbirliklerine, bütün bunların üstünde Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere devleti ele geçirme çabalarına bakarak bunun kimlerle ve nelerle işbirliği içinde olduğu açıkça ortada. Bu arada şunu da vurgulayalım: Bu görüntüyü Fetullah Gülen hiçbir zaman gizlemedi ve bunu da özellikle yaptı. Yani söylediklerim Fetullah Gülen’e iftira falan değil. Kendisinin ortaya koyduğu fotoğraf bu. Her zaman “en üst düzey istihbarat servisleriyle ve misyoner teşkilatları/yapılanmalarıyla işbirliği var” dedi. Bunun fotoğrafını her tarafta verdi.

Kendisi bir din adamı görüntüsünde ama böyle bir fotoğraf veriyor. Bundaki amacı neydi?

Kendisine müzahir olan, müridi olan bir taban vardı. O tabana kendi gücünü göstermek istedi. Ayrıca kendisiyle mücadele edecek olanlara da “Benim arkamda bunlar var. Benimle mücadele edecek olanlar bunlarla da mücadele eder” şeklinde bir mesaj göndermiş oldu. Benim okuyabildiğim fotoğraf bu. Böyle bir belge isteseniz benim elimde böyle bir belge yok. Ama Fetullah Gülen’in fotoğraflarına, ona kimlerin sponsor olduğuna baktığınız zaman bu şeyi görebiliyorsunuz.

TOPLUMU İKİYE BÖLME VE ULUSLARASI MÜDAHALE AMACI

Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bu işin arkasında ABD var” diye bir açıklaması vardı. Uluslararası bir boyuta vurgu yaptı. FETÖ’ye yardım eden unsurlar arasında bu güce de vurgu yapabilir miyiz?

Zaten bu bir darbe girişimi değil. Bu bir iç savaş projesi. Hatta biraz daha öteye götüreyim. Bu iç savaşı çıkarttıktan sonra bir uluslararası müdahaleye çanak tutan, gerekçelendiren bir manzume bu. Adım adım Türkiye’yi ortadan kaldırmayı planlayan bir hareket. Bir darbe girişimine sıkıştırıp kalırsak bu fotoğrafı okuyamazsınız. Yaptıklarına, temel hamlelerine bakın. Bu bir darbe fotoğrafı değil. Bu adam darbe üzerinden doğrudan doğruya bir iç savaş çıkartmayı planladı. TRT’de yayınladıkları bildiriye baktığınız zaman görürsünüz bu planı. Örneğin Türkiye’de geçmişte yapılan darbelerin hepsinde hitap toplumun tamamına yöneliktir. Burada ise çok özel bir hitap var. Kavramlar, olaylar üzerinden toplumu ikiye bölmüş, bu bölünmeyi tasarlamış, “bir tarafı benim arkamda, bir tarafı benim karşımda olsun” demiş. Bu bölünmeyi başardığı takdirde zaten Türkiye’de anında iç savaş çıkardı. TRT’yi ele geçirmeyi çalışmasının arkasında iki neden yatıyor. Hem kitleyi kendi istediği gibi manipüle etmeyi isterken diğer taraftan da resmi kurumların özel yönü dolayısıyla, olası durumlarda uluslararası müdahaleye resmi ağız oluşturuyor, üretiyor. Herhangi bir şahıs, kendi yayın organında uluslararası çağrısını yapsa dikkate alınmaz ama TRT yaptığı zaman dikkate alınır. Çünkü devletin resmi televizyonudur ve resmi bir çağrı niteliği oluşur.

BÖLGE SİYASETİNE ETKİSİ

Eğer bunu başarmış olsalardı, bu durum bölge siyasetini, İran, Suriye, Rusya ile ilişkileri nasıl etkilerdi?
Açık söyleyeyim, müdahale sırası İran’a gelirdi. Başka bir açıklaması yok.