AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Rasthaber
Salı

14 Mart 2017

16:55:26
817729

Azerbaycan İslam Hareketi Mensupları İşkenceye Maruz Kalıyor

İki gün önce Bakü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Tale Bağırov’a yakın olduğu iddiası ile Gence şehrinden olan 3 kişi mahkeme konuştu.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - İki gün önce Bakü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Tale Bağırov’a yakın olduğu iddiası ile Gence şehrinden olan 3 kişi mahkeme konuştu.

Gence şehrinden olan Mübariz İbrahimov, Tale Bağırov’u şahsen tanımadığını, görüşmediğini ve başkanı olduğu hareketle yakından uzaktan hiçbir ilişkisi olmadığını söyledi.

Mübariz İbrahimov  kendisinin 2015 yılının kasım ayının 30’unda Gence benzin istasyonunda tutuklandığını belirterek; “Beklemediğim bir anda bana saldırıp, arabamın kapısını  açtılar. Ama öbür kapıdan çıkarıp götürdüler. Sanki Ben Ladin’i götürüyorlardı. Döverek, hakaret ede ede koluma kelepçe vurdular.”

Mübariz İbrahimov kendisinin Gence Polis Şubesi’ne getirilerek orada ona işkence uygulandığını söyledi. İbrahimov ayrıca şu ifadelerde bulundu: “Biri döverek diyordu ki; ‘itiraf et’. Hiç bilmiyordum ki, neyi itiraf edeyim. Ardından beni Emniyet Müdürü Rasim Qurbanov’un odasına götürdüler, dedi ki, uyuşturucu ve el bombasından birini seçip imza atmalıyım. Sanki pazardan patates alıyordum. Ben uyuşturucuyu de, el bombasını da hayatımda ilk kez orada gördüm. İtiraz ettim. Polis Müdürü beni dövüyor, hakaret ediyor, ağzının suyunu yüzüme döküyordu. Bana dediler ki, seni gülünç duruma düşürüp, çekip “youtube” da yerleştireceğiz. Sanki Ermenilerin eline esir olmuştum. Bilmiyorum bunların bize karşı kini neden?”

İthama göre, Mübariz İbrahimov’un arabasından el bombası ve “Hacı Taleh Bağırzadenin başvurusu” adlı iki kitapçık çıkmıştır. Buna karşılık İbrahimov bunun yalan olduğunu, arabasında öyle şeyler olmayıp, el bombası ve kitapları polislerinin kendilerinin koyup, kendilerinin aldığını söylüyor.

İbrahimov sözlerinin devamında şunları söyledi:”Bunların bana ait olduğu ile ilgili belgeleri imzalamamı talep ediyorlardı. Ne kadar işkence uygulasalarda yapmadım. Nihayetinde beni yakınlarımla tehdit ettiler. Kardeşlerimin durumları iyi değil. Onlardan biri kirada kalıyor. Onların bana göre acı çekmesini istemedim. Allah böyle duruma düşmeyi hiçkimseye göstermesin.  Az da olsa, vicdanları olsaydı, böyle yapmazdılar. Kendi milletine karşı böyle hareket ne demek? Hiçbir zaman darbe niyetimiz olmadı. Dört kişiyle, dört el bombası ile darbemi olur? Ben kimim ki, anayasayı değtireyim? Gence’de hapishanede  bir Ermeni vardı, diyorlardı, oraya girdikten sonra durumu iyileşti ve fazla kilo aldı. Ermeniye öyle bakıyorlardı, bize de böyle zulüm ediyorlar.”

Öte yandan mahkemede dinlenen diğer kişilerden biri olan Cabir Aliyev de söyledi: “İşkencenin ne olduğunu genişçe konuşmak istemiyorum. Yüzümdeki tüyleri tek tek kopardılar,  sonra da topa şeklinde koydular önüme. Ellerimi kelepçeleyip, dizüstüne çöktürdüler. Dişlerim kırılmıştı, kanı üstüme akıyordu. Bana bu tür zulümlerle yalan belgelere imza attırdılar. Ben Taleh Bağırzade’nin yüzünü görmedim, Müslüman Birliği Hareketi adını ise hapse girdikten sonra duydum.”

İfadesi dinlenen Ruzi İsmayılov da ifadesinde suçlamaların yalan olduğunu söyledi. Ruzi İsmailov kendisinin Gence Polis İdaresi’nde pantolonun aşağı çekilip, uygunsuz hareketlere maruz kaldığını belirtti ve şunları söyledi:

“Bizim namusumuza, onurumuza tecavüz edildi. Şükür ki, halk bunların “terörist” yalanlarına inanmadı. Babam rahmetli oldu, hasta annemi ise hapse atmakla tehdit ettiler. Kendim de nedenini bilmek istiyorum, neden bizi tutup buraya attılar. Eminim, Allah bu zulmü yapanları  cezalandıracaktır. Resmi belgelerde deniyor ki İsmayılov ütü almak için mağazaya gittiğinde el bombasını yoldaki tuvaletten bulmuştur. Evimde ütü yoktu ki, ütü almaya gideyim? Beni o kadar dövdüler ki, ayaklarım yürümez hala geldi. Gence hapishanesinde  dört ay tutuklu bulundum, bu süreçte ailemle görüşmeye, hatta telefonla konuşmaya dahi izin vermediler.”