Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – Emekli Orgeneral Necati Özgen, referandum girişiminin arkasında ABD ve İsrail’in olduğunu söyledi
EMEKLİ Orgeneral Necati Özgen. 1. Körfez savaşı sonrasında en kritik dönemlerde Güneydoğu bölgesinde ve Irak sınır hattında görev yaptı. 19911993 yılları arasında Asayiş Bölge komutanıydı. Barzani ve Talabani ile sürekli temas halindeydi. 1995-1996-1997 yıllarında da 3. Ordu Komutanı olarak bölgedeydi. 1992 yılında sınır ötesine yapılan büyük harekatı yönetti.
Görev yaptığı sürede Barzani’yi birçok kez Selahattin’deki evinde ziyaret etti. Evinde kaldı. Suikast sonucu şehit olan Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’le birlikte hem Irak’ın kuzeyinde, hem de Bağdat’ta Saddam yönetimiyle görüşmeler yaptı. Irak topraklarında PKK faaliyetlerinin önlenmesi için çalıştı.
Daha sonra Harp Akademileri Komutanlığı da yapan emekli Orgeneral Necati Özgen’le Barzani’nin 25 Eylül’de yapmayı planladığı “bağımsızlık referandumunu” konuştuk. Barzani’yi çok yakından tanıyan Orgeneral Özgen’in referandumun engellenmesi ve bölgede yaşanan gelişmelerle ilgili görüşleri özetle şöyle:
ABD VE İSRAİL DESTEKLİYOR
“Barzani’yi iyi tanırım. Arkasında ABD ve İsrail desteği olmasa böyle bir karar alamaz. Şu anda bölgede güç kaybediyor. Durumunu toparlamak için ABD ve İsrail desteğiyle bu işe girişti. Risk alıyor. İşin bu noktaya gelmesinde Türkiye’nin de payı var. Biz geçmişte onları PKK’ya karşı kullanıyorduk. 1992’de yaptığımız sınır ötesi harekatta PKK’ya karşı Türkiye’nin yanında yer almışlardı. Operasyona katılmışlar
dı. Ama son yıllarda, özellikle de 2003’de Irak’ın işgali sonrasında tamamen Amerika ve İsrail’in kontrolüne girdi. Çok şımartıldı. Türkiye de bunlara yüz verdi. Adeta devlet muamelesi yaptı.
TÜRKİYE BAĞDAT’TAN UZAKLAŞINCA
Türkiye, Irak Merkezi Yönetimi’nden, Bağdat’tan uzaklaşınca Barzani’ye yanaştı. Sonuç da böyle oldu. Oysa ki Türkiye devlet olarak Bağdat’la ilişki kurmalıydı. Erbil’e devlet muamelesi yapmamalıydı. Nedenini tam bilmediğim ilişkiler nedeniyle iş bu noktaya geldi.
SURİYE-IRAK PARALEL KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Suriye ile Irak bir paralellik arz ediyor. Irak’ta referandum yapılıp da bağımsızlık yoluna gidilirse bu Suriye’deki gelişmeleri de tetikler. Aynı yöntem oraya da yansır. Irak ve Suriye’deki durum bizim kırmızı çizgimizdir. Böyle bir şeye müsaade edersek bir süre sonra Türkiye’de de sıkıntı yaşarız. Türkiye’nin toprak bütünlüğü tehlikeye girer.
HATALARDAN DÖNME ZAMANI
Irak’ta da Suriye’de de büyük hatalar yaptık. Amerika’nın bölge politikalarının kuyruğuna takıldık. Şimdi bu hatalardan dönme zamanı. İran’la gelişen işbirliği çok önemli. Irak merkezi Hükümeti ile temasların artması da olumlu. Bir an önce Şam yönetimi ile de temasa geçilmeli. Artık bu ilişkiler kaçınılmaz. Ne kadar hızlı hareket edersek o kadar çabuk sonuç alırız. Bu işte artık ayak sürüme zamanı değil. Ayak sürüyen ülkeye kötülük eder.
ŞAM VE BAĞDAT’A DESTEK
Türkiye-Suriye sınırında açılmak istenen Kürt Koridoru, Fırat Kalkanı Harekatı ile engellendi. Bu son derece kritik bir hamleydi. Bana göre bundan sonra yapmamız gereken Şam ve Bağdat yönetimine destek vermek. Onların kendi topraklarına hakim olmaları ve toprak bütünlüğünü sağlamalarının önü açılmalı. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğünün güvencesi.
TÜRKİYE ENGELLER
Barzani’nin 25 Eylül’de yapacağını söylediği ‘bağımsızlık referandumu’ tehlikeli sonuçlar doğurur. Türkiye bu konuda kararlı durmalıdır. Türkiye ağırlığını koyarsa Barzani referandumu yapamaz. Bunun için artık konuşmayı bırakmalı ve yaptırımları devreye sokmalıdır. Habur’un kapatılması, petrol sevkıyatının durdurulması konusunda harekete geçilmelidir. Barzani lojistik yollarının tıkanacağını görmeli ve bunun lafta olmadığını anlamalıdır. Türkiye kararlı olursa Barzani’nin ümüğünü sıkar. Onu çok iyi tanıyorum. Kararından vazgeçmek zorunda kalır. Bölge için ‘Ortası çöl, kumu oynak, zordur üzerinde durmak’ tabiri kullanılır. Barzani zoru görürse geri çekilecektir. Şu andaki jandarma Genel Komutanı geçmişte benimle çalışan bir subaydı. O da bölgeyi ve Barzani’yi iyi tanır.
TAVİZ VERİLMEMELİ
Barzani bağımsızlık referandumundan vazgeçme karşılığı bazı talepler gündeme getirebilir. Kerkük’ün ve Musul vilayetinin bazı bölgelerini Irak Kürt Bölgesel Yönetimine bağlanması istenebilir. Bu konuda kesinlikle taviz verilmemelidir. Bu konularda Barzani’ye taviz verilirse bu Barzani’nin kısa bir süre sonra yine benzer taleplerle karşımıza çıkmasına neden olur.”