AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Ulusalkanal
Çarşamba

24 Ocak 2018

04:55:46
878893

Bölge ülkeleri birleşecek ve Amerikan güçlerini kovacak

Soner, "Suriye’nin toprak bütünlüğünü, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü koruyacağız ve Amerikan kuvvetlerinin ülkelerimizin tüm bölgelerinden atacağız. Başta Suriye ve Türkiye olmak üzere" dedi

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi ve Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcısı Yunus Soner, İran’ın dünya çapında İngilizce yayın yapan Press TV kanalına konuştu. Soner, "Suriye’nin toprak bütünlüğünü, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü koruyacağız ve Amerikan kuvvetlerinin ülkelerimizin tüm bölgelerinden atacağız. Başta Suriye ve Türkiye olmak üzere" dedi

Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi ve Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcısı Yunus Soner, İran’ın dünya çapında İngilizce yayın yapan Press TV kanalına konuk oldu.

Yunus Soner şunları söyledi:

Öncelikle Zeytin Dalı Harekatı’nın anlamını iyi kavramalıyız. Bu harekat, bir Türk-Kürt çatışması değildir. Bu harekat, Türk-Amerikan çatışmasının bir parçasıdır. Türkiye şu anda, ABD’nin Batı Asya’daki en önemli gücüne, aracına saldırmaktadır. YPG ya da PYD budur.

YAŞADIĞIMIZ TÜRK-KÜRT DEĞİL, TÜRK-AMERİKAN ÇATIŞMASI

Bu nedenle Türkiye bugün Batı Asya’nın Amerikan ve İsrail güçleri tarafından işgal edilmesine karşı yapılan direnişe önderlik etmektedir.

Ve bu bağlamda Türkiye somut olarak, aynı anda Suriye ve Türkiye’nin toprak bütünlüğü için savaşmaktadır. Çünkü bu iki ülkenin bütünlüğü birbirine bağlıdır.

Haberinizde doğru bir şekilde dile getirdiğiniz gibi, ABD Suriye’yi bölme girişimindedir. Bu çerçevede Suriye’nin kuzeyinde sözde bir Kürt bölgesi yaratmak istemektedir. Bu bölgeyi Amerikan askerleri gözetmekte, bölgeye Amerikan silahı gelmekte, bölgeye Amerikan parası yağmaktadır. Amerikalılar bu bölgede eğitimler vermektedir.

Türkiye bugün bu güce karşı mücadele veriyor. Bugün Beşar Esad’ın başkanlığını devirme hedefi kalkmıştır, çünkü daha büyük ve çetin bir mücadele önümüze geldi. Bu mücadele, Türkiye ile ABD arasındadır, ve tabii ki Türkiye ile ABD’nin müttefiki İsrail arasındadır.

SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ BÖLGENİN ARKASINDA ABD VE İSRAİL VAR

Sözde Kürt bölgesi olan, ama içerik olarak Kürtlükle hiçbir ilgisi olmayan bu bölgesel oluşumun arkasındaki esas güçler bunlardır. Amerika ve İsrail’dir.

Türkiye, Suriye krizinin başlamasından beri kötü bir rol oynadı. Suriye’yi istikrarsızlaştırırken olumsuz, kendi milli çıkarlarımıza aykırı bir rol oynadık. Türkiye öncesinde, Başkan Esad’a karşı savaşan ABD koalisyonunun bir parçasıydı. Şimdi biraz da bunun faturasını ödüyoruz.

Ama günün sonunda bazı gerçekler kendileri hem Erdoğan’a, hem de Türkiye’nin bütününe dayattı. Bu gerçek, ABD’nin sözde Kürt bir bölge yaratarak Suriye’yi bölme girişimidir.

GERÇEKLER TÜRKİYE’NİN SURİYE POLİTİKASINI DEĞİŞTİRDİ

Kanımca Suriye’deki bütün savaş, ABD tarafından ve kısmen Türkiye’nin desteği ile bunun için başlatıldı: onlar için son derece kutsal olan bu Kürt Bölgesini yaratmak için.

Dikkatinizi çekmek isterim. ABD krizin başından beri bu bölgeyi destekledi. Şimdi bu gerçek Türkiye’nin önünde. Ve bu gerçek karşısında Türkiye için İdlib’teki durum ikincil öneme düştü.

Çünkü Türkiye’nin milli çıkarları İdlib’te değil, Amerika’nın oluşturmaya çalıştığı bu Kürt Koridoru’nu engellemekte.

TÜRKİYE VE SURİYE HÜKÜMETLERİ ARASINDA YAKINLAŞMA

Bu yüzden Türk ve Suriye hükümeti arasında tam da bu zeminde tekrar yakınlaşma olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin yavaş yavaş İdlib’ten çekilmesi ve Afrin’e ve kuzeydeki ABD işgali altındaki diğer bölgelere yoğunlaşması. Ve Suriye hükümetinin bunu, nasıl diyelim desteklemesi.

Sorunuza cevaben öncelikle Türkiye’nin ABD’ye yakın olduğu düşüncesine katılmıyorum. Türkiye ABD ile bu kadar çetin bir çatışmaya girmişken ülkemizin herhangi bir hegemonya girişimi düşünülemez.

Türk siyasetçiler ABD kontrolündeki bölgelere saldırı tehdidinde bulunurken ve ABD kontrolündeki PYD milisleri sadece Amerikan bayrağı çekerek kaçabilirken Orta Doğu’da Türk Hegemonyası söz konusu olamaz.

Şu an bu yakınlaşma gerçekleşiyor. Önümüzde Amerikan-İsrail güdümlü bölücülükle mücadelenin başarılı bir örneği var. Irak’ta Barzani’nin referandumuna karşı verilen mücadele. Burada Türkiye, İran ve Irak’ın birliği bu bölücü referandumu reddetti ve başarılı oldu. Bu birlik, Barzani güçlerini de geriletmeyi başardı.

BÖLGE ÜLKELERİ BİRLEŞECEK VE AMERİKAN GÜÇLERİNİ KOVACAK

Bence Suriye’de izlenecek yol, izlenmesi gereken yol da budur. Ve bu yönde bazı işaretler de var. Bugün Türkiye’nin Başbakanı Binali Yıldırım, Suriye hükümeti ile görüşmelere şu yanıtı verdi: Alıntılıyorum. Tabii ki bu 7 yılda yaşananlardan sonra kolay değil. Ama dolaylı ve alt düzey temaslar sürdürülmektedir.

Yıldırım sözlerine şöyle devam etti. Kabul etmeliyiz ki Suriye Hükümeti burada yapılan işin bir parçası.

Yani Türk Hükümeti’nin kafasında, doğru ve haklı olarak şu düşünce gelişiyor: Suriye ve Türkiye’nin bölünmesine karşı mücadele, ancak Esad Hükümetini dahil ederek başarıyla tamamlanabilir.

Şimdi bölgenin tüm ülkeleri, İran, Rusya, Suriye hükümetleri bu süreci desteklemeli. Bu süreç ile Suriye’nin toprak bütünlüğünü, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü koruyacağız ve Amerikan kuvvetlerinin ülkelerimizin tüm bölgelerinden atacağız. Başta Suriye ve Türkiye olmak üzere.