Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Kevser Uluslararası İnsani Yardım Derneği'nin Başkanı Türkeş Azer ile Röportaj.
Bugünkü konuğumuz; temelleri İstanbul'da atılan Kevser Uluslararası İnsani Yardım Derneği'nin Başkanı Türkeş Azer Bey.
Kendileri ile açılımı Kevser Uluslararası İnsani Yardım Derneği olan KİYDER'e dair aklımıza takılan konular üzerinde bir röportaj gerçekleştirdik.
Ehlader: Hoş geldiniz ve her şeyden önce bizi kırmayıp da bu kutlu hareket için röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için size teşekkür ediyoruz. Türkeş Bey, bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Türkeş Azer: Hoş bulduk, rica ederim. Ben 1978 senesinde eski adıyla Dize şimdiki adıyla Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı bir köy olan Koçkıran'da dünyaya geldim. Evli ve iki kız bir oğlan evlat sahibiyim. Şu an ise İstanbul'da ikamet etmekteyim. Uluslararası ticaret ile meşgalemiz olduğu ve sık sık yurtdışında fuarlara katıldığımız için beynelmilel bağlamda da bir hayli tanıdığımız var. Bu da uluslararası bir yardım hareketinin oluşumunda bizlere güzel fikirler vermişti.
Ehlader: Kevser Uluslararası İnsani Yardım Derneği ne zaman ve hangi amaç doğrultusunda kuruldu?
Türkeş Azer: Aslında KİYDER'in resmiyet kazanması bir ay gibi bir zaman oldu, oldukça yeni bir yardım derneğiyiz. Tamamen sivillerden müteşekkil bir yapısı var. Yalnızca denetleme kurulunda Musa Güneş Hocamız yer almakta. Amacımız ise reklam değil hizmet götürmek. Kuruluş amacımızın temelinde ihtiyaç sahibi herkese ulaşmak yatıyor. Bunun için de 'İnsan Olmak' gibi oldukça değerli bir şartı aramaktayız.
Derneğimiz başta kimsesiz, yaşlı, dul, yetim, sokakta kalmış her türlü insan ve mülteciler gibi ihtiyaç sahibi kimselere ayni ve nakdi her türlü maddi ve manevi yardımı yapmaktadır. Öte yandan fakir ailelerin çalışabilecek bireylerini meslek sahibi yapmak ve onlara iş imkanı sağlamak da ilkelerimiz arasında. Bunun yanı sıra yurtiçi ve yurtdışında eğitim gören, ihtiyaç sahibi Türkiyeli ve yabancı uyruklu öğrencilere her türlü eğitim-öğretim yardımı yapmak ve onlara burs vermek de üzerinde önemle durduğumuz konular içerisindedir.
Ehlader: Aslında ülkemiz içerisinde faaliyet gösteren birçok yardım kuruluşu var. Bunlar varken neden böyle bir oluşumun içerisine girdiniz?
Türkeş Azer: Yardım kuruluşlarının çokluğu diğerlerinin olmaması manasına gelmez. Bizim hedefimiz Ehl-i Beyt mensupları olarak mektep eksenli değil 'Mazlumun dini, dili, ırkı olmaz' şiarıyla her kitleye ulaşmak. Kapsayıcı olma arzusundayız.
Öte yandan amacımız yalnızca karın doyurmak değil; karın doyurabilecek imkanları da oluşturmak. Kuan Tzu'nun bir sözü vardır; 'Balık verirsen bir kez, doyurursun halkı; öğretirsen balık tutmayı, hep doyar karnı.' Bizler bunu ilke edinirsek çok daha güzel şeylere imza atabiliriz.
Ayrıca İstanbul gibi mega şehirlerde yaşayan halkın zaruri yaşam mücadelesi gibi büyük bir kısır döngü vardır; bu da insanlarımızı düşünce tembelliğine itiyor. Birçoğu pırlanta gibi insanlar ama işlenmemiş pırlantanın diğer kara bir taştan ayırt edilebilmesi bir hayli güçtür. Bu beyinlerin işlenmesi ve varlık sebeplerini sorgulamaları için düşünmeleri gerekir. Refah seviyesini yükselt ki; düşünmeye vakit olsun. Çünkü varlık aleminin tek düşünürü Ademoğludur.
Ehlader: Peki, Türkeş Bey, hangi kriterlere göre ihtiyaç sahiplerini belirliyor ve bu gidişatı nasıl uyguluyorsunuz?
Türkeş Azer: Bu konudaki kriterimiz İsra suresinde buyrulduğu üzere 'Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver, fakat saçıp savurma.' ilkesidir. Buna da çevremizde yaşayan öğrenci ve yetim gibi ihtiyaç sahipleri ile başladık. Bu aşamada ise gizlilik şart. Ne diyor; 'Sol elin verdiğinden sağ elin haberi olmasın.'
Bakın İmam Ali'nin sırtına vurup, gecenin kör vaktinde yardım ettiği insanlar dahi o yardım elini uzatanın İmam Ali olduğunu şehadetinden sonra öğrendiler. Bu konuda ülkemizde bazı yardım müesseselerinin tecrübelerinden yararlanmak gerekir. Onlar bu konuda daha köklüler.
Ehlader: Türkeş Bey, anladığımız kadarıyla gelen yardımlar size nasıl ulaşacak. Peki, bu ulaşan yardımlar ihtiyaç sahiplerine ne şekilde iletilecek?
Türkeş Azer: Bizler gelen nakdi yardımları bağış makbuzu karşılığında alıyoruz. Bunun dışında İş Bankası ve Kuveyt Türk'te de TL/Döviz hesaplarımız oluşturuldu. Diğer farklı yardımlar ise bizimle irtibata geçildiği takdirde hedefine ulaşacaktır.
Bizler de bu yardımları farklı projeler altında ihtiyaç sahiplerine en hızlı şekliyle ulaştırma çabasında olacağız.
Ehlader: Peki, diğer yardım kuruluşları ile de ortak projeler düşünüyor musunuz? Onlarla da çalışma gibi bir düşünceniz var mı?
Türkeş Azer: Elbette çalışmayı düşünüyoruz. Ne biz onların, ne de onlar bizim rakibimiz. Organize şekilde hareket edersek daha çok insana faydalı oluruz. Diğer kurumlarla hareket etmek ne de güzel olur öyle değil mi? 'Allah'ın yardım eli cemaat üzerindedir.' meâlindeki "Yedullahi ale-l cemaat" sözü bunu gerektirmiyor mu?
Ehlader: Sizi iyice yorduk Türkeş Bey, son olarak okuyucularımıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Türkeş Azer: Sizinle şöyle bir anekdot paylaşmak isterim; çocukluğum Koçkıran köyünde geçti. Bizim de koyunlarımız vardı ve onları Aras Nehri'nin biz yamacında otlatırdık ve bir de karşıda bir köy vardı ne hikmettir bilemiyorum bir türlü toprağı yeşermez, suyu temiz akmaz idi. Bizim koyunlarımız yazın sıcağında ağaç altında otlar, dinlenir ve semirirken; o köyün ağacı da az olduğundan hayvanlar güneş altında kavrulurdu. Bizim köyün koyunları daha bir şanslıydı ama ne var bilir misiniz? Vakti gelince hepsi kesilir. Güneş altında keyif çatan da, güneşin alnında yanan da.
Bizler köyde kıt kanaat geçinirdik, derken elimiz ayağımız iş tutar, para kazanır olduk ve çok şükür kimseye muhtaç değiliz. Ama yarın!? Yarından kimin haberi var!?
Erdemli insanlar böylesi hayır projelerinin içerisinde olmalılar. Yardım Et ki; Yardım Göresin...
Kevser Uluslararası İnsani Yardım Derneği Resmi Sitesi:
http://www.kiyder.org
Ayrıca KİYDER'i Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya araçları ile de takip edebilirsiniz.
