AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : ON4Haber
Pazartesi

10 Eylül 2018

12:17:06
908744

Ehlibeyt Alimlerinden Muharrem Merasimlerine Dair Uyarılar

Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği, Muharrem ayı dolayısıyla yayınladığı mesajla çeşitli konulara dikkat çekti.

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği, Muharrem ayı dolayısıyla yayınladığı mesajla çeşitli konulara dikkat çekti.

Yayınlanan mesajda şu ifadelere yer verildi:

"Aziz ve Celil Olan Allah'ın adıyla

Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Resulullah'ın buyurduğu gibi hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisi olan İmam Hüseyin'in, çağlara ışık olan şanlı direnişi Kerbela hadisesinin 1379. Yıldönümünü idrak etmekteyiz. Bu şanlı kıyamdan bütün insanlığın alacağı muhteşem dersler vardır. Bu büyük ve şanlı direnişi, bu büyük musibeti, bu tarihin en beyaz ve en siyah sayfalarının yazıldığı en büyük olayı, bütün ayrıntıları ile günümüze taşıyabilmenin ve unutulmasını önleyebilmenin vesilelerinin bir parçası olabilme bahtiyarlığına sahip olma nedeniyle Rabbimize hamd ediyoruz.

İmam Hüseyin ve büyük davasının yaşatılabilmesi, Ehl-i Beyt imamlarının çok önem verdiği bir husustur. O büyük İmamlar, Kerbala hadisesinin sürekli yaşatılabilmesi için, bu olayın meydana geldiği Muharrem ayında, bu günlere özel programlar yapar, yas meclisleri düzenler ve bu büyük musibete hem ağlar, hem de ağlatırlardı. Aynı zamanda da bu olayın meydana geliş nedenlerini, İmam Hüseyin'in kıyam etmesinin felsefesini, Yezid ve taraftarlarının zihniyetini, İslam dinine vurdukları darbeleri, yaptıkları tahrifleri açıkça ortaya koyarlardı. Ve bizler de Resulullah'ın ve Ehl-i beyt'inin takipçileri olarak bunları devam ettirme gayretindeyiz.

Burada bizlere düşen çok önemli hususlar vardır. Öncelikle yaptığımız her işte Ehl-i Beyt ahlakını ön planda tutmalı ve yaptığımız hiçbir işin bu ahlak çerçevesinin dışına çıkmasına müsaade etmemeliyiz. Bu yas meclislerinin, yapılan merasimlerinin Hüseyni şiara, Hüseyni mantığa ve Hüseyni ahlaka uygun olması gerekmektedir. Aksi takdirde, Allah korusun yaptığımız işler Hüseyni olmaktan çıkar...

Bu merasimlerde yapılan işlerden birisi de yas simgesi olarak sine vurma merasimidir. Ama bu iş abartılarak, yüzü gözü kanatmak, çamurlara bulanmak, başın kama ile vurularak kanatılması merasimlerin ruhuna uymamaktadır. Çünkü İmam Hüseyin'i ve kıyamını tanıtmak, unutturmamak ve dikkatleri bu olayın meydana geliş nedenlerine ve İmam Hüseyin'in mesajının iletilmesine çekilme amacı güden merasimlerde, bu saydığımız aşırılıklar bütün bunları gölgelemekte ve insanları kıyam mantığı yerine, itici olan bu işleri konuşmaya itmekte ve asıl amaç arada kaynayıp gitmektedir. Bu aşırılıklar nedeni ile insanlar nezdinde mektebe ve Hüseyni mantığın tanıtılmasına töhmet gelmektedir. Bu nedenle bunların terk edilmesi elzemdir. Kan akıtmak yerine sağlık birimlerine kan verilerek hem insanlara faydalı olmak ve hem de Hüseyni kıyamın "insanlık için" olduğunu vurgulamak çok daha doğru bir davranıştır.

Bununla beraber sine ve Nuh'a vuruş şekillerinin ve sözlerinin de Hüseyni vakara uygun olması gerekir. Nuha sözlerinin Hüseyni değerleri yansıtan, Kerbela ve Aşura'nın ruhuna uygun Mesajlar içermesi elzemdir. Değerli meddahlarımızın bu hususlara dikkat edeceklerinden eminiz. Sine vuruşlarının da yine vakar içinde yapılması, "pop kültürü" diyebileceğimiz hareketlerin, Hüseyni meclislere yakışmayacağının, ağırlığına uygun olmayacağınının ve en basit deyimle hafifleştireceğinin bilinmesi gerekir. Hüseyin aşığı gençlerimiz de bu hususlara dikkat etmelidirler.

Bir diğer husus da, İmam Hüseyin'in bütün insanlık için bir önder ve örnek olduğunu vurgulamaktır. İmam Hüseyin aynı zamanda bütün Müslümanların peygamberinin torunudur ve Muhammedi İslam'ı korumak için şehid olmuştur. O halde Kerbela hadisesi, aslında Müslümanların ortak değeri, ortak matemidir. Ve bu gün aslında en büyük VAHDET günüdür. Sünni ve Şii Müslümanların hepsinin ortak değeri olan Muhammedi İslam'ın, Resulullah'ın emaneti ve torunu olan İmam Hüseyin tarafından onca zulme, onca vahşete göğüs gerilerek korunduğu günlerdir. Bu günler Müslümanların ortak değerleri, ortak sahiplenmeleri gereken günlerdir. Müslümanların VAHDETE en çok ihtiyaçlarının olduğu bir zamanda, Resulullah'ın ve Ehl-i Beyt'inin çizgisinde toplanmak bütün Müslümanlar için kurtuluş vesilesidir. O halde, birbirimizin mezhebine bakmadan kucaklaşmalı ve bir ve beraber olduğumuzu haykırmalıyız. VAHDET'e zarar verecek her türlü davranış ve sözlerden kaçınmak da Hüseyni bakışın, Hüseyni mantığın gereğidir.

Bu vesile ile siz Aziz halkımıza zaten bilinen ve çok büyük oranda da uyulan bu hususları tekrar hatırlatmayı bir görev bilir, saygılar sunarız."