Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA-
Ey Şehîd-i Kerbelâ’ya ağlayan
Ağla mâtemdir Muharremdir bugün
Nâr-ı hasretle ciğerin dağlayan
Ağla mâtemdir Muharremdir bugün
İnle mâtemdir Muharremdir bugün
.jpg)
Allah Resulünün, Aliye'l Murtaza’nın, Fatıme-i Zehra’nın ve tüm Hüseyin âşıklarının dertli, kederli ve elemli olduğu bu mah-ı matemi, başta onun evladı İmam-ı Zaman'a, âlimlerimize ve tüm Hüseyin aşıklarına tesliyet arz ederiz.
Allah Resulü şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz Hüseyin hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir."
Bütün insanları; hangi ideolojiden ve mektepten olursa olsun, herkesi derinden etkileyen, tarihin en büyük olaylarından biri, Aşura kıyamıdır. Hiç kuşkusuz insanlık tarihine adını ve hedefini altın harflerle yazanlar içinde, Kerbela kahramanı, özgürlük sembolü ve izzet iftiharı olan Hz. Hüseyin’in (a.s) yeri bir başkadır.
Hüseyin bin Ali (a.s), insanlık tarihinin en önemli dönüm noktasıdır.
Hz. Hüseyin (a.s), herkesin yaşamına yön veren, bütün mücadelelerin ilham kaynağıdır. Özgürlük, izzet, onur, boyun eğmeme, idealler için her şeyi feda etme ve direnişçi bir karaktere bürünmek, Hüseyin’le anlam kazanmıştır. İmam Hüseyin (a.s) baskı ve zulüm altında ezilen tüm insanların kaderi değiştirerek, herkese nasıl özgürce yaşayıp ve nasıl özgürce ölüneceğini göstermiştir.
İmam Hüseyin ölümün ne kadar güzel olduğunu gösterdiği gibi, “Nasıl güzel yaşanır?” bunun da yolunu göstermiştir. Bu yüzden Kerbela ilahi aşkın tecelli ettiği yerdir. Kerbela’da, az bir grubun Allah’a olan sonsuz aşklarından başka ne görülebilir? Gelmiş geçmiş en güzel, irfan ve ahlak dersi, Aşura meydanında işlenmiştir. Kerbela’da, yüz yıllık yolun nasıl yarım günde kat edileceği ve Allah’a doğru nasıl seyr-i sülukun yapılacağı pratikte gösterilmiştir.
İşte bu mektebin ilelebet canlı kalması, İmam Hüseyin ve onunla beraber yiğitçe şehit olan yaranları için yapılan matem merasimlerine bağlıdır. Kerbela şehitlerinin kıyamını canlı tutmanın önemi ve bunun yalnızca matem merasimleriyle sağlanabileceği, ayrıca bu merasimler sayesinde hem ferdin ve hem de toplumun olumlu olarak değiştiğini bilmemiz gerekir.
Zira bu din baki kaldıysa ve günümüze kadar ulaştıysa hiç şüphesiz bu Muharrem ve Safer aylarındaki Hüseyni matem merasimleri sayesinde olmuştur. Her bir Hüseyin aşığının en önemli görevi matem merasimlerinin düzenlendiği cami, mescid, hüseyniye vb. yerleri boş bırakmayarak, bu toplantılara katılmasıdır. Unutmayalım ki bu yas merasimlerini düzenlemenin en önemli hedeflerinden biri de Ehl-i Beyt kültürünü yeni nesillere aktarmaktır.
Yine bu yas merasimlerinde çok dikkat edip unutmamamız gereken bir diğer önemli husus da; Hz. Hüseyin’in uğruna feda olduğu, din derdiyle ve dünya mustazaflarının derdiyle dertlenmektir.
İmam Hüseyin’i hakiki manada tanıyanlar, onu can-u gönülden sevenler ve günümüzde, “Yok mu bana yardım edecek” haykırışına cevap verecek olanlar; dünya mazlumlarını unutmayanlardır.
Yemen’deki kardeşlerimizin acısı, Bahreyn zindanlarındaki işkenceler, mazlum Filistin halkının yıllardır çektiği sıkıntılar, Suriye’deki anaların feryadı, Karabağ, Arakan ve Nijerya’daki parçalanmış bedenler bu yıl katılacağımız yas merasimlerinde yüreğimizi daha kor bir şekilde yakmalıdır.
Son olarak Rabbimizden niyazımız, bugünlerde dökülen gözyaşları hürmetine dualarımızı kabul buyurmasıdır.
Ve duamız, bütün zulüm ve haksızlık ateşlerine bir su serpecek olan, şeytanın ocaklarını söndürüp, iblislerin boyunlarına tasmayı takacak olan, mazlumların hesabını zalimlerden soracak olan ve insanlığın elinden tutarak Yüceler Yücesine götürecek Hüseyin evladı Mehdi’yi göndermesidir.
Amin Ya Rabbe'l Alemin.
.jpeg)
10.09.2018
İstanbul