AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Sputnik
Salı

11 Aralık 2018

12:26:10
920148

‘Türkiye ile İran’ın Birliği, ABD ve İsrail’i Rahatsız Ediyor’

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin, Türkiye ile ilişkileri tüm alanlarda geliştirmek istedikleri açıklamasını değerlendiren Rus uzman İbrahimov, Ankara ile Tahran arasındaki işbirliğinin ABD ve İsrail’i rahatsız ettiğini belirtti.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Sputnik'e konuşan Rusya Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkileri Enstitüsü Post-Sovyet Araştırmalar Merkezi'nden Ferhat İbrahimov, İran ve Türkiye'nin Ortadoğu bölgesinin iki lideri olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:

"Bu iki ülke, dinden başlayarak ekonomiye kadar farklı alanlarda birbiriyle rekabet etseler de istikrarlı olarak ortak noktalar da buluyor. İki ülkenin bazı jeopolitik konularda görüş ayrılıkları var, özellikle Suriye'deki krizin çözümü konusunda. Ama bu konuda bile, Rus diplomasisinin çabaları sayesinde dahil olmak üzere, Türkiye ve İran müzakere masasına oturmayı bildi. İki ülke, Astana süreci platformunda, birbirinin görüşlerini dinliyor ve konsensüse varıyor. Bu işbirliğinin ekonomik yönü de var. 2016'da İran'a yaptırımlar kalktıktan sonra Türkiye, bu ülkeye yoğun biçimde yatırım yapmaya başladı ve işletmelerini genişletti. Ancak ABD'nin mevcut İran politikası, Türk işadamlarına İran ekonomisine yatırım yapmaya engel oluyor".

TÜRKİYE VE İRAN'IN EKONOMİK İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRME KONUSUNDA YAPACAK ÇOK ŞEY VAR

Ekonomi alanındaki işbirliğinin çok daha önemli ve umut verici olduğunu belirten İbrahimov, "İki hafta önce Türkiye ve İran meclis başkanları Binali Yıldırım ve Ali Laricani arasında görüşme gerçekleşti. Bu görüşme sırasında taraflar, karşılıklı ticareti 30 milyar dolara ulaştırma hedefini belirledi. Hatırlatırım, 2017'de iki ülke arasındaki ticaret yaklaşık 11 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Bu yılın ilk yarısında 5 milyon doları geçti. Ticaret büyüyor ama çok yavaş büyüyor. Muhtemelen ABD'nin İran'a yaptırımları yüzünden. Şunu kaydetmek gerekir ki, geçen yılın sonuçlarına göre, Türkiye'nin İran'a ihracatı 3.3 milyar dolar, ithalatı ise 7.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye İran'a genel olarak otomobil, traktör, motosiklet ve ayrıca sentetik ürünler, elyaf ve diğer ürünler ihraç ederken İran'dan yakıt, madeni yağlar, plastik ürünler, kalay, madeni balmumu, tarım ürünleri ithal ediyor. Ekonomik işbirliğini geliştirme anlamında iki ülkenin yapacağı çok iş var" dedi.

‘MOSKOVA-ANKARA-TAHRAN ÜÇGENİ ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR'

Türkiye ve İran'ın, Kürt sorununda da ortak duruşa sahip olduğuna işaret eden İbrahimov, Irak Kürt Bölgesi'ndeki referanduma yönelik de neredeyse benzer tutum sergilendiğini hatırlattı. Ayrıca ABD'nin İran anlaşmasından çıkması konusunda Avrupa Birliği ve Türkiye'nin fikir birliğine dikkat çeken uzman, "Bu, Türkiye'nin İranlı partnerlere desteğini sürdüreceği anlamına geliyor" dedi.

Türkiye ve İran arasındaki oldukça iyi ilişkilerin Rusya'yı da tatmin ettiğini, bunun üç ülke liderinin ortak görüşmelerinden ve bakanlar, uzmanlar ve diğer temsilcilerin sürekli bir araya gelmesinden belli olduğunu söyleyen İbrahimov, "Moskova-Ankara-Tahran jeopolitik üçgeni çalışmaya devam ediyor" diye vurguladı.

‘ABD, İRAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN GÜÇLENMESİNDEN MEMNUN DEĞİL'

Ancak bu durumun, uluslararası ilişkilerin diğer aktörlerini rahatsız ediyor olabileceğini dile getiren uzman, bu konuda şu yorumda bulundu:

"ABD, İran ve Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlenmesinden memnun değil. Geleneksel olarak İran'a düşman gözüyle bakan Arap ülkeler de memnun değil. Öncelikle Türkiye-İran birliği, ABD'nin onlarca yıldır üzerinde çalıştığı yeni Ortadoğu vizyonunu geliştirme planını bozabilir. İkincisi, her iki ülke, Batı'nın başarısız bir şekilde izole etmeye çalıştığı Rusya'yla işbirliği yapıyor. Üçüncüsü, özellikle İsrail'in İran'a yönelik tutumu ve Türkiye'yle ilişkilerdeki son yıllarda yaşanan gerilim dikkate alındığında Tahran ve Ankara arasındaki aktif işbirliğinin İsrail üzerinde olumsuz etkisi olabilir. Bu yüzden üçüncü ülkelerin, Türkiye-İran işbirliğini bir süreliğine de olsa durdurma amacıyla bu iki ülkenin ilişkilerine yönelik başvurabileceği provokasyonlara şaşırmamak gerekir".