AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA24.COM
Perşembe

10 Ocak 2019

19:41:22
924381

Ali Haydar Veziroğlu

Kur’an ve İlim

İlim sözcüğü değişik şekillerde yedi yüz elliden fazla Kur'an’ı Kerim’de tekrar edilmiştir. Bu durum Kur’an’ın ilime ve âlimlere vermiş olduğu önemi göstermektedir.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Batılı ve doğulu tarih yazarları ilmin dünya çapındaki bu ilerlemesini vurgulayarak uzun-uzun açıklamalar yazmışlardır. 

Kur’an’ın İlmi Önemle Vurgulaması             

İlim sözcüğü değişik şekillerde yedi yüz elliden fazla Kur'an’ı Kerim’de tekrar edilmiştir. Bu durum Kur’an’ın ilime ve âlimlere vermiş olduğu önemi göstermektedir.

             Evet, bu ilim sayesinde insan karanlıklardan çıkıyor, beşeriyet kervanı kemale doğru ilerliyor. İlim sayesinde insanlar peygamberlerin öğretilerinden faydalanıyor, Kur’an’ı Kerim'in manasını derk edip anlayabiliyor ve bu ilim sayesinde gün geçtikçe insanlık yeni buluşlar elde ediyor. Bu sebepten dolayı İslam dini ilim öğrenmeyi farz kılmış ve bu konuyu önemle vurgulamıştır. Elbette Kur’an’ı Kerim özel bir ilim dalından ziyade (örneğin; felsefe vs. gibi) genel anlamda ilime önem vermiştir.[1] Bu da İslam’ın iftiharlarındandır. Çünkü Orta çağda Avrupa’nın cehaletle boğuştuğu bir dönemde, İslam âlemi birkaç yüzyıl içinde beşeri ve ilahi ilimlere dayalı büyük bir medeniyet ortaya çıkararak ilim kervanını hızlı bir şekilde ileriye götürmüştür.       

 İlme önem veren ayetleri birkaç kısma ayırabiliriz.

1- İlmin değerini genel olarak beyan edip, ilmin üstünlüğü ve ilim adamlarının fazileti üzerinde duran ayetler.

اَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ انَاءَ الَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْاخِرَةَ وَيَرْجُوا رَحْمَةَ رَبِّه قُلْ هَلْ يَسْتَوِى الَّذينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذينَ لَا يَعْلَمُونَ اِنَّمَا يَتَذَكَّرُ اُولُوا الْاَلْبَابِ

“Hiç o, âhiretten sakınarak ve Rabbinin rahmetini umarak geceleri secde eden, kıyamda bulunan ve böylece itaat ve ibadet eden kişiye benzer mi? De ki: Eşit olur mu bilenlerle bilmeyenler? Bunu ancak aklı başında olanlar düşünür, bundan ancak onlar öğüt alır.”[2]

يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا اِذَا قيلَ لَكُمْ تَفَسَّحُوا فِى الْمَجَالِسِ فَافْسَحُوا يَفْسَحِ اللّهُ لَكُمْ وَاِذَا قيلَ انْشُزُوا فَانْشُزُوا يَرْفَعِ اللّهُ الَّذينَ امَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذينَ اُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ وَاللّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبيرٌ

“Ey inananlar! Meclislerde, size yer açın denince, yer açın artık, genişletin meclisi de Allah da size genişlik versin ve kalkın, şuraya geçin dendiği zaman kalkın, geçin; Allah da, içinizden, gerçekten iman edenleri de yükseltsin, kendilerine bilgi verilenleri de derece derece yüceltsin ve Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır.”[3]

يَرْفَعِ اللّهُ الَّذينَ امَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذينَ اُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَات

“Allah sizin gibi imanlı insanları yüceltir ve ilim adamları da derecelere sahiptir.”[4]

2- İlimi çoğaltma yollarını beyan eden ayetler: Göze, kulağa, kalbe ve akla değinip, bu vesilelerden faydalanarak insanı, ilmini arttırmaya teşvik ediyor ve bunu da nimete şükür olarak biliyor.

وَاللّهُ اَخْرَجَكُمْ مِنْ بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْ لَا تَعْلَمُونَ شَيْئًا وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْئِدَةَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

“Ve Allah sizi, analarınızın karnından çıkardı, hiçbir şey bilmezdiniz ve size, şükredesiniz diye kulak verdi, gözler verdi, gönüller verdi.”[5]

3- Kâinatın yaratılışı ve Kur’an ayetleri hakkında tefekkür ve düşünceye davet eden ayetler:

 Çünkü bu konuda tefekkür ve düşünceye dalmayanları kınayan ayetler vardır.

اَلَّذينَ يَذْكُرُونَ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فى خَلْقِ السَّموَاتِ وَالْاَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

“Onlar, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan üstü yatarken anarlar ve göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürler de Rabbimiz derler, bunları boş yere yaratmadın, noksan sıfatlardan arısın sen, koru bizi ateşin azabından.”[6]

اَفَلَمْ يَنْظُرُوا اِلَى السَّمَاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا وَزَيَّنَّاهَا وَمَا لَهَا مِنْ فُرُوجٍ

“Bakmazlar mı üstlerindeki göğe? Nasıl kurduk onu ve bezedik ve bir yarığı, yırtığı da yok.”[7]

وَمَثَلُ الَّذينَ كَفَرُوا كَمَثَلِ الَّذى يَنْعِقُ بِمَا لَا يَسْمَعُ اِلَّا دُعَاءً وَنِدَاءً صُمٌّ بُكْمٌ عُمْىٌ فَهُمْ لَا يَعْقِلُونَ

“Kâfirler, hiçbir şey duyup dinlemeden, anlamadan bağırıp çağıran kimseye benzerler. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da edemez onlar.”[8]

4-Tabiatın sırlarını insana açıklayan ayetler: Elbette Kur’an’ın nazil olduğu yıllarda, bugün itibarıyla bize çok sıradan bir olay gibi gelse dahi, ilim gözle görülür bir ilerleme kaydetmemişti ve bu konular sırları keşfetmek olarak adlandırılmaktaydı.

اَوَلَمْ يَرَوْا اِلَى الْاَرْضِ كَمْ اَنْبَتْنَا فيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَريمٍ

“Bakmazlar mı yeryüzüne, nice güzelim nebatlar bitirdik çifter çifter orada.”[9]

Allah’u Teâlâ bu ayette, bitkilerin erkek ve dişi oluşlarına değiniyor. Buda Kur’an’ın inişinden yüzyıllar sonra bilim adamları tarafından keşfedilmiştir.[10]

وَالشَّمْسُ تَجْرى لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا ذلِكَ تَقْديرُ الْعَزيزِ الْعَليمِ

“Ve güneş de karar edeceği yere kadar akıp gider. Bu, üstün, hüküm ve hikmet sahibi mabudun takdiridir.”[11]

            Bilim adamları yıllarca güneşin sabit olduğunu zannediyorlardı, ancak bu ayet güneşin hareket ettiğini belirtiyor. (Tecri) kelimesi çok sayıda bilgileri insanlığa beyan etmektedir, bu ayet hakkında daha sonra sohbet edeceğiz.

Sonuç

            İslam, ilime ve bilim adamlarına çok fazla duyarlılık göstererek, onları birçok ayet üzerinde düşünceye dalmaya davet ve teşvik ediyor. Çünkü İslami konular üzerinde bir saat tefekkür ve düşünce, yetmiş yıl ibadetten daha hayırlıdır.[12]

            İslam’ın bu teşvikleri bütün alanlarda ilmin ilerlemesine sebep oldu. Bu büyük İslam medeniyeti birkaç yüzyıl gibi kısa bir sürede meyvesini vererek, Asya’dan Afrika ve Avrupa’ya kadar yayılmış ve değişik dallarda bilim adamlarını dünyaya sunmuştur.

            Batılı ve doğulu tarih yazarları ilmin dünya çapındaki bu ilerlemesini vurgulayarak uzun-uzun açıklamalar yazmışlardır. 

Ali Haydar Veziroğlu

ABNA24.COM

.............................................................................................................................................................................................................................................

[1] - İlim eski manasında yeni manasının tersine bir nevi dünyayı tanımak ve gerçeği görmeyi kapsamaktır. Yeni manasında ise sadece deney ve his yoluyla elde edilen ilmi kapsamaktır.

[2] - Zümer suresi /9.

[3] - Mücadele suresi /11.

[4] - Mücadele suresi /11.

[5] - Nahl suresi /78.

[6]- Âli İmran /191.

[7] - Kaf /6.

[8] - Bakara /171.

[9] - Şuera /7.

[10] -Bu bölümde Abbas Ali Serefrazi’nin, Rabıta’i-ilm ve din, adlı kitabının düzenlenmesinden 24. ve 28. sayfalarından yararlanılmıştır.

[11] - Yasin suresi /38.

[12] - Mizanu’lü hikme c.6 s.459