AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Kudüsgünü-Ehlader
Pazartesi

18 Şubat 2019

19:56:27
929690

Elazığ'da İslam İnkılabını Anlama Ve Merhum Muhammed Avcı Hocayı Anma Toplantısı Düzenlendi

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Elazığ'da İslam İnkılabını Anlama Ve Merhum Muhammed Avcı Hocayı Anma Toplantısı Düzenlendi

Elazığ'da dün (17 Şubat Pazar günü) Paşabey Düğün Salonunda 40. Zafer Yılında İslam İnkılabı'nı anlama ve Merhum Muhammed Avcı Hocayı anma programı düzenlendi.


Sunuculuğunu Muhammed Bakır Hoca’nın yaptığı ve halkın geniş ve coşkulu bir katılım gösterdiği programda Mehmet Üstündağ, Hüseyin Taş ve Muhammed Can birer konuşma yaptı.


Katılımcıların 'İnkılaba Selam Direnişe Devam', 'Direniş Cephesi Onurumuzdur', 'Filistin'den İran'a Direnişe Bin Selam', 'Put Kıran Ruhullah Galip Geldi Hizbullah', 'Kahrolsun Amerika Kahrolsun İsrail', 'Hamanei Rehberdir Varisi Peygamberdir' ve 'İmam-ı Ümmet İlahi Rahmet' şeklinde sloganlarla ve tekbirler salonu inlettiği program Zeki Çimendağ hocanın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.


Daha sonra Muhammed Bakır Hoca programın açılış konuşmasında şu hususlara değindi:


'İslam İnkılabı 40. yılında "Olgunluk yaşı"na girmiştir. Bir insanın 40. yaşı, fiziksel ve manevi olarak rüştüne eriştiği yaştır. Dolayısıyla 40. yılın İslam literatüründe çok önemli bir yeri vardır. Pek çok peygamber 40 yaşında Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. İran İslam İnkılabı da tüm baskı, ambargo, kültürel saldırı, iç ve dış tehditlere rağmen 40. yılına erişip kemale ulaşmıştır. Bizler bu kutlu hareketi anlamak ve Muhammed Avcı Hocamızı anmak için bugün burada bir araya geldik.'


Merhum Muhammed Avcı Hocanın yakın dava arkadaşlarından Mehmet Üstündağ Hoca da yaptığı konuşmanın bir bölümünde şunları söyledi:


“Hz. Nuh’un (as) oğlu iman etmemişti. Peygamberin soyundan olmak yalnızca yeterli değildi. Önemli olan ruhen iman etmekti. İşte Muhammed Avcı Hocamız da ruhen iman etmişti. Muhammedi idi. En büyük farkı asrın Hüseyin’ine biat etmiş olmasıydı. Zulme haksızlığa boyun eğmedi ve hicret etmek durumunda kaldı. Allah, bize bu günün Hüseyin’ine ve Yezidlerine karşı tavrımızı soracaktır. Her asrın Muhammedilerini tanımalıyız. Her asrın Firavunlarını tanımalıyız. Muhammed Avcı hoca Avrupa’nın göbeğinde haykırıyordu: “Lebbeyk ya Huseyn ve Lebbeyk Ya Hamanei!” diyordu. Allah ona izzet vermişti. Muhammedi çizgiyi Avrupa’da temsil ediyordu. Her sene Kerbela yolcusuydu. İmam Hüseyin’e âşıktı. Her zamanki güzergâhından farklı olarak bu yıl önce Hz. Masume’yi (sa) ziyaretten sonra Kerbela’ya gitti. Ardından Meşhed’e İmam Rıza (as)’a son ziyaretini yapmak üzere geldi. Henüz oradan ayrılmamıştı ki ruhunu Rabbine teslim etti. Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde barınacak birçok yer ve bolluk bulur ve kim Allah'a ve Resulüne doğru hicret niyetiyle evinden çıkar da sonra ölüm ona ulaşırsa, onun mükâfatı mutlaka Allah'a aittir. Allah çok bağışlayandır ve sürekli rahmet edendir. (Nisa /100) Bu ayeti kerimeden dolayı Kuran devleti olan İslam İnkılabı M. Avcı Hoca’yı o mübarek mekâna defnedilmesine izin verdi. Allah’ın kendisine ecir verdiği kimse için bizim bir şey demeye hakkımız yok. Çizgisi velayet yoluydu. Rabbim onun makamını yüceltsin. Kendisi Aşk ehli idi. Rabbim bizleri de onun gibi aşk ehli kılsın. Bizlere şefaatçi olsun.”


Programa Gümüşhane'den katılan Hüseyin Taş Hoca da konuşmasında merhum İmam Humeyni'yi şu ifadelerle tavsif etti:


“Rahmetli İmam, müşahhas yaşantısıyla Hak ile batıl cephelerini belirledi. İslam İnkılabı'ndan önce bütün dünya materyalist görüş temelinde şekillenmişti. İslam ümmetinin gençleri de ideolojik olarak Marksizme yönelmişti. Buna karşı İmam (rh), Müslümanlara ve bütün insanlara Tevhidi Dünya görüşü temelinde şekillenen İslam'a yönelişin adresini göstermiştir. Kurtuluş adresi olarak İslam'ı göstermiştir. Bugün Büyük Şeytana (ABD) karşı mücadelenin bayraktarlığını yapanlar Müslümanlardır. İmam Humeyni (rh), Resul-i Ekrem ve masumların (as) zamanımıza yansıması oldu. Bu da bize Allah'ın verdiği bir lütfudur. Resulullah ve Ehl-i Beyt'in bu zamana yansımasını ancak İmam Humeyni gibi bir zatın şahsında, O'nun yaşantı ve mücadelesiyle anlayabilirdik.”


Muhammed Avcı Hocanın yakın dava arkadaşlarından Araştırmacı-Yazar Muhammed Can da yaptığı kısa, öz ve duygu dolu konuşmanın bir bölümünde şu hususları ifade etti:


“İnkılabın 40. yıldönümü bize neyi anlatıyor? Bugüne kadar bu inkılaptan ne anladık? İnkılap bize nasıl bir misyon yüklüyor? Bundan sonraki görevlerimiz nelerdir? Şurası bir gerçek ki bütün ilahi öncüler, tüm evliyalar ve enbiyalar yeryüzünde adaleti tesis etmek, insanlar arasında barışı, huzuru ve kardeşliği tesis etmekle görevlendirilmişlerdir. Şüphesiz ki bugün 40. yılını kutladığımız İslam inkılabımız, bu ilahi öncülerin özlem duyduğu İslam Devletinin bir başlangıcıydı. Humeyni'yi Kebir hiç kimsenin beklemediği bir anda dünyanın iki süper güç tarafından sömürüldüğü tüm dünya halkları ve hasseten İslam dünyasının ezildiği, cehalet içerisinde bırakıldığı ve Muhammedi İslam'dan nerdeyse tamamen uzaklaştırıldığı bir dönemde bize bir ümit, bir ilham ve bir aşk bahşetti. Çünkü Humeyni'yi Kebir'in gerçekleştirdiği bu inkılap Muhammed'in, Ali'nin ve Hüseyin'in adınaydı.”


Programda sanatçılar Mahmut Sırat ve Ömer Çelebi'nin merhum Muhammed Avcı Hoca hakkında seslendirdikleri Türkçe ve Kürtçe marşlar büyük beğeni topladı.


Kudüs Günü sitesi yayın Yönetmeni Kemal Kemahlı da programın sonunda yaptığı kısa konuşmada katılımcıları rahmetli İmam Humeyni tarafından İslam Ümmetine armağan edilen ve her sene Ramazan ayının son cumasında ihya edilen ve bu sene Mavi Marmara katliamının yıldönümüne de denk gelen 31 Mayıs tarihinde Türkiyemizin tüm il ve ilçelerinde Dünya Kudüs Günü münasebetiyle basın açıklamaları, yürüyüşler ve salon toplantıları düzenlemeye ve ayrıca Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından ilan edilen Malatya'da her ayın ilk cumasında 'NATO'ya Ve Üslerine Hayır' temasıyla düzenlenen basın açıklamalarına katılmaya davet etti.


Program Zeki Çimendağ Hocanın yaptığı dua ile son buldu.


Programın sonunda araştırmacı-yazar Muhammed Can Yöneliş Yayınlarından çıkan 'Bir Kültür Gerillası Ali Şeriati' isimli telif kitabını katılımcılar için imzaladı.