Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - İran İslam İnkılabı Peygamberimizin müjdesi bağlamında umut verici bir gelişmedir. Bakın ümitvar olmalıyız. Belki biz göremeyeceğiz, ama gençler görecek Asr-ı Saadet yeniden tesis edilecek.
Türkiye’nin değişik şehirlerinde panel ve konferanslarla 40. Yıl etkinliği yapılırken İstanbul’da da bu konu ile ilgili büyük bir sempozyum yapıldı.
İslam devrimin 40. Yıldönümü anısına Fındıkzade Zübeyde Hanım Kültür merkezinde düzenlenen sempozyum saat 14:30’da başladı ve iki oturum halinde yapıldı.
Sempozyuma yurtdışından katılımlar olurken en önemli katılımcı ise Milli Görüş davasın lideri Necmettin Erbakan Hoca’nın dava arkadaşı Oğuzhan Asiltürk oldu.
Sempozyum Kuran tilaveti ile başladı. Daha sonra Kudüs-Der başkanı Nurettin Şirin açılış konuşması yaptı. Ve konuşmasını yapmak üzere Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü kürsüye davet etti.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk konuşmasında “İran İslam İnkılabı Peygamberimizin müjdesi bağlamında umut verici bir gelişmedir. Bakın ümitvar olmalıyız. Belki biz göremeyeceğiz, ama gençler görecek Asr-ı Saadet yeniden tesis edilecek. Bunun için İran İslam Cumhuriyeti, Türkiye’de Milli Görüş bütün azmiyle çabalıyor. Kudüs kurtulacak ve bu kurtuluşta İslam devrimi önemli bir rol üstlenecek" dedi.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, İran İslam Devriminin 40. yılında İstanbul’da düzenlenen sempozyumda konuştu.
Oğuzhan Asiltürk, konuşmasına Şah döneminde İçişleri Bakanı iken Erbakan Hoca’nın kendisini İran’a gönderdiğini söyledi.
Asıltürk "O dönem içişleri bakanı olarak gittim. Bir otelde konakladık ve aylardan Ramazan’dı. Sahur bekledim soran eden olmadı. Görevliye sorduğumda ne sahuru burada sahur yemeği çıkmaz dedi. Bu otelde kimse oruç tutmuyor mu dedim bu otelde oruç tutan olmaz dedi. Ertesi gün Şah’ın içişleri bakanı ile yaptığım görüşmede baktım yiyor içiyor. Bir de bana dedi ki siz de alır mısınız, artık dayanamayarak ‘Ramazan ayındayız’ sayın bakan bizde oruçluyuz dedim, Adam utanır diye düşündüm ama nerede iş şah döneminde İran böyle idi" dedi.
Peygamberimiz Efendimiz’in yeniden Asrı saadete benzeyen bir düzen kurulacağını müjdelediğini belirten Asiltürk, Kudüs'ün özgürleşeceğini dünyada tevhid ve adaletin hakim olacağını söyledi.
Asıltürk "İran İslam İnkılabı Peygamberimizin müjdesi bağlamında umut verici bir gelişmedir. Bakın ümitvar olmalıyız. Belki biz göremeyeceğiz, ama gençler görecek Asr-ı Saadet yeniden tesis edilecek. Bunun için İran İslam Cumhuriyeti, Türkiye’de Milli Görüş bütün azmiyle çabalıyor. Kudüs kurtulacak ve bu kurtuluşta İslam devrimi önemli bir rol üstlenecek" dedi.
Filistin İslami Cihad Tahran temsilcisi Nasır Ebu Şerif de İran İslam İnkılabı’nın 40.yılında İstanbul’da düzenlenen sempozyumda konuştu.
Filistin İslami Cihad Hareketi Tahran temsilcisi Nasır Ebu Şerif konuşmasında şunları söyledi:
“Modern zamanlarda gerçekleşmiş en önemli devrim İran İslam Devrimi'dir. Bolşevik Devrimi'nden, Fransız Devrimi'nden bile daha önemli bir devrimdir.
Ortadoğu’da böyle bir devrim olması çok önemlidir. Ancak bu devrimi önemli kılan şey İslam’dır.
Ümmet kimliğini ararken İmam Humeyni bu devrim ile ümmete kimliğini kazandırdı.
Filistin halkı açısından bakarsak İslam devrimi Filistin davasına yeni bir çıkış yeni bir ivme kazandırdı.
Devrimden sonra Filistin’de yeni İslami hareketler oluştu. Birinci İntifada başladı. Birinci intifadanın dünyada çok etkisi oldu.
İran devrimi Amerika’ya rağmen başarılı olan bir devrimdir. Amerika İslam devrimini engellemede başarılı olamadı.
İran devrimini engellemek için çok mücadele ettiler. Irak eli ile savaş açtılar. Ekonomik ambargo uyguladılar ancak yinede devrimin başarısını engelleyemediler.
Bu başaranının sebebi İslam’dır. Allah “Siz Allah’a yardım ederseniz Allah’ta size yardım eder”buyurur.
İslam Devrimi düşman olarak Amerika ve İsrail’i ortaya koydu.
İmam Humeyni halkçı bir önderdi. O Tahran’a geldiğinde milyonlar karşıladı. İşte bu halk desteği İslam Devrimi'nin meşruiyet kaynaklarından bir diğeri idi.
Hepimizin İslam Devrimi'ne destek olmamız gerekiyor. Modern zamanlarda İslami yönetim nasıl olur, bu yükü İran İslam Cumhuriyeti almıştır ve göstermeye çalışmaktadır.
İslam Devrimi başarılı olmuştur. Ancak devrimlerde önemli olan başarıyı devam ettire bilmektir. İran İslam Devrimi 40 yıldır ilkeleri üzerinde yürüyerek başarısını sürdürmektedir.
İran İslam Devrimi ilkeler devrimidir. Bu ilkeler İslami ilkelerdir. Adalettir özgürlüktür vahdettir. Ayetullah Seyyid Ali Hamanei önderliğinde bu ilkeler korunmaktadır.
İran İslam devriminin önemli ilkelerinden biride Filistin davasıdır. İslam devrimi olduğundan bu yana Filistin davasına sahip çıkmaktadır.
İran İslam devrimi Filistin konusunda hiçbir zaman hassasiyetini kaybetmedi. Arap baharı olaylarını kimileri devrim olarak nitelendirdi ancak onlar bir devrim olarak gerçekleşmedi.
İslam devrimimin başarısını engellemek için uluslararası güçler birçok oyun ortaya koydular. Irak’ın işgali, Afganistan olayları hepsi İslam devrimini boğmak için yapıldı.
Suriye olayları İran İslam devriminin direniş ekseni ile ilişkisini kesmek için çıkartıldı. Ancak Allah yardım etti ve bu planlar başarılı olamadı.
İran Filistin davasını desteklerken bölge Arap ülkelerinin Filistin davasına duyarsızlıklarına şahit oluyoruz.
Körfez ülkeleri İşgalci İsrail ile ilişkileri normalleştirmeye başladılar.
Diğer yandan Lübnan’dan Hizbullah Gazze’den ise direniş örgütleri filizlendi.
Şuan İran ekonomik bir ambargoyla karşı karşıya İslam Devrimi bu ambargoyu aşabilirse önümüzdeki dönemde uluslararası bir güç haline gelecektir.
Biz Filistin direnişçileri olarak Filistin davasında zafere ulaşacağımıza kesinlikle inanıyoruz Bu konuda ilahi müjdeler var. Bu zaferde İran’ın önemli bir rol üstleneceğine inanıyoruz.”
Ramazan Deveci’nin Moderatörlüğünde ilk oturum yapıldı. Birinci oturumda sırası ile Serdar Duman, Emin Güneş, Sema Erdoğan ve Levent Şişman konuştu.
Serdar Duman “İslam devrimi noktasında Ümmetimizin kazanımları ve devrim ümmet ilişkilerinde sorunlar, fırsatlar ve imkanlar” konusunu anlattı.
Serdar Duman konuşmasında İslam devrimin doğu ve batı bloğuna ayrılmış dünyaya yeni bir alternatif sunduğunu dünya Müslümanları olarak İslam devrimine sahip çıkmamız gerektiğini söyledi.
Emin Güneş “Küresel emperyalizm ve Siyonizm karşısında İslam İnkılabı’nın konumu” konusunu anlattı.
Avukat Emin Güneş, İran İslâm Devrimi haksız yere mezhepçilik ile suçlandığını belirtti “İslam devrimi mezhepçilik yapsa, emin olunki Amerika’nın, müttefik devletleri içerisinde birinci olur.” dedi.
Eğitimci Sema Erdoğan ise “İslam Devrimi örnekliğinde Müslüman kadının toplumsal rolü”nü anlattı.
Sema Erdoğan konuşmasında “İslam devriminin kadının özgürlüğünü kısıtladığı iddia ediliyor bunlar bilgiye dayanmıyor. İslam devriminin yaptığı kısıtlamalar İslam’ın özünde olan ve gerçekte kadını özgürleştiren şeylerdir. İslam devriminde kadın erkeğin önünde arkasında sağında ve solunda olanıdır kadın devrim sürecinde de devrimden sonrada hayatın her alanında vardır” dedi.
Ekonomist Levent Şişman “İslam Devrimi'nin küresel barış ve adalet projesindeki rolü, bu bağlamda direniş cephesinin önemi ve geleceği” konusunu anlattı.
Levent Şişman konuşmasında küresel güçlerin İslam devrimine 40. yılını göstermeyeceğiz dediklerini bunun için çok çalıştıklarını ancak bunu başaramadıklarını işte 40. yılı kutluyoruz, İran İslam devrimi çatlasanız da patlasanız da 40. yılında olduğunu belirtti.
Levet Şişman “Devrim küresel istikbara karşı direnirken petrole yada doğal kaynaklarına değil sadece Allah’a güveniyor ve bu imanla direniyor” dedi.
Levent Şişman’nın konuşmasından sonra birinci oturum sonlandı ve sempozyuma namaz ve ikram molası verildi.
İkinci oturumun birinci kısmı Levent Şişman moderatörlüğünde Filistin İslami Cihad Hareketi Temsilcisi ve Nasır Ebu Şerif, İran İmam Muhammed Bakır Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Necef Lekzai katılımı ile yapıldı.
Filistin İslami Cihad Hareketi Temsilcisi ve Nasır Ebu Şerif, “İslam Devriminin Filistin İslami direnişine ve Kudüs davasına katkısı ve yeri”ni anlattı.
Nasır Ebu Şerif konuşmasında “İslam devrimi başarılı olmuştur. Ancak devrimlerde önemli olan başarıyı devam ettire bilmektir. İran İslam devrimi 40 yıldır ilkeleri üzerinde yürüyerek başarısını sürdürmektedir. İran İslam devrimi ilkeler devrimidir. Bu ilkeler İslami ilkelerdir. Adalettir özgürlüktür vahdettir. Ayetullah Seyyid Ali Hamanei önderliğinde bu ilkeler korunmaktadır.” dedi.
İmam Muhammed Bakır Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Necef Lekzai ise konuşmasına program için teşekkür ederek başladı. Sonra şöyle dedi. “İran İslam devriminde İmam Humeyni’nin metodu neydi onu anlatmak istiyorum. İmam’ın metodu nebevi bir metottu. Kuran bize Peygamberimizi örnek almamızı emretmektedir. İmamın görüşüne göre insanlığın sorunlarının çözümü ancak Peygamberler örnek alınarak çözülebilir.” dedi.
Daha sonra İkinci oturumun ikinci kısmına geçildi. Bu bölümde Levent Şişman moderatörlüğünde sırası ile Necla Saydam, Ramazan Deveci ve Şeyh Kadir Akaras bir konuşma yaptı.
Necla Saydam “Dünya kapitalizmi karşısında hukuk, adalet, özgürlük, onur mücadelesinde İslam Devriminin ortaya koyduğu paradigmalar” konusunu anlattı.
Konuşmasına İktisadın tarifini yaparak başlayan Saydam, kapitalizm ve kominizim örnekliğinden hareketle bu beşeri sistemlerin güç odaklı olduklarını, kapitalizmin insanları sürekli tüketime teşvik ederek sömürdüğünü kapitalizme karşı ancak tüketime karşı durarak direnebileceğimizi belirtti. Ve “İnsanın ihtiyaçları sınırlıdır, sınırsız olan arzularımızdır kapitalizm arzularımızdan besleniyor kapitalizmle mucadelenin yolu nefis tezkiyesinden geçiyor.” dedi
Necla Saydam daha sonra konuşmasında İmam Humeyni’nin Gorbaçov yazmış olduğu mektuptan örnek vererek İmam nefisle cihadı önemsediğini belirtti.
Gazeteci Ramazan Deveci “İmam Humeyni düşüncesinde İslami Vahdet ve İslam İnkılabı’nın ümmetin vahdetine hizmeti”ni anlattı.
Ramazan Deveci konuşmasında “Sevgili dostlar kamuoyunda yaygın bir şekilde İmamdan sonra İslam devriminin ulusalcı ve mezhepçi bir çizgiye kaydığı isleniyor.. Ben şahsen bu kanaatte değilim… İran’ı mezhepçilikle ulusalcılıkla suçlayanların öncelikle şu gerçeği göz ardı etmemeleri gerekiyor: Bugün İran Sünni Filisitin direnişini, diğer İslam ülkeleri gibi insani ve siyasi olarak desteklese silah vermese ve İşgalci Siyonist İsrail’i meşru bir devlet olarak tanısa dünyanın ambargosundan kurtulacak ve halkı bu ekonomik sıkıntıları çekmeyecek belki de. Ve ben diyorum ki; Dünyadaki bütün Şiiler, Sünni düşmanı olsa, dünyadaki, Bütün Sünniler Şii düşmanı olsa ben yine de Şii-Sünni kardeşliğini savunmaya devam edeceğim. Al-i imran/103 Kuran’da olduğu sürece de böyle demeye devam edeceğim. Çünkü bunun ilahi bir emir olduğuna inanıyorum.” dedi.
Ehlader Genel Başkanı Sayın Kadir Akaras sempozyumda “Nebevi önderlik örnekliğinde İmam Humeyni’nin ilmi-siyasi şahsiyeti ve Velayet-i Fakih sistemi” konusunu anlattı.
Son konuşmacı Şeyh Kadir Akaras ise konuşmasında “Velayeti Fakih düşüncesinin yanlış bir şekilde İmam Humeyni’ye ait olduğu sanılıyor bu doğru değil. İmam’dan yıllar önce yazılmış eserlerde bu konu işlenmiştir. Bir yerde adalet varsa refah varsa orada devrime gerek yoktur diyemeyiz. Bizim düşüncemize göre adaletin meşruluğu Allah’a dayanmasıdır.” dedi.
Kudüs Tv Genel yayın Yönetmeni Nurettin Şirin’in yaptığı vahdet duası ile program sona erdi.
.jpeg)
.jpeg)
.jpg)