AhlolBayt News Agency (ABNA)

source : Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA24.COM
Pazartesi

4 Mart 2019

04:30:29
931602

Ali Haydar Veziroğlu

Bütün ilimlerin Kur’an’ı Kerim’de mevcut olduğuna inanan kimselerin delilleri

Acaba beşeri ilimlerin tamamı Kur’an’da yer almakta mıdır?

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Acaba beşeri ilimlerin tamamı Kur’an’da yer almakta mıdır?

Kur’an’ın İslam peygamberinin ebedi mucizesi olduğunda şüphe yoktur. Onun mucize oluşu değişik yönlerden ispatlanmıştır. Kur’an’ın mucizelerinden bir diğeri ise onun bilimsel olarak mucize oluşudur. Cahiliyet devrindeki Arapların karanlıkları, gölgesini dünya üzerine sermişti. Orta çağın[1] başlarıydı. Avrupalılar dahi zihin yapması batıl inançlar içinde yüzmekteydi. Karanlık asırlardan on asrı geride bırakmaya doğru gitmekteydiler. Öylesi devran ki, insanları bilimsel buluşlarını açıkladıklarından dolayı yakıyorlardı. Kurmuş oldukları Engizisyon mahkemeleri insanları yargılamaktaydı. Kur’an ise ilime olan aydın görüşlülüğü, âlimlere ve ilime olan dikkati, tefekküre olan daveti sayesinde zulüm ve cehalet ile mücadele etme yolunda adım atmıştır. Ancak mevzu bahis olan konu ise, beşeri ilimler tüm dakikliği ve zarafetiyle Kur’an ayetleri arasında yer almakta mıdır? Kur’an’ın birçok ilimin başlangıç noktası olması, ilime ve âlimlere olan dikkati öyle bir şekildeydi ki tüm zamanlardabilim adamları tarafından bir kısım yeni buluşlar keşfedilmekteydi. Ancak Kur’an fizik, kimya vs… kitabı değil, tam aksine hidayet ve terbi yet kitabıdır ve sadece bu ilimlere teşvik etmektedir. Burada iki değişik görüş bulunmaktadır. Her birinin de kendi delilleri vardır ve biz burada onları inceleyeceğiz.

A-Bütün ilimlerin Kur’an’ı Kerim’de mevcut olduğuna inanan kimselerin delilleri

Aşağıda açıklanacağı üzere:

 1- Kur’an ayetlerinin zahiri görünüşü her şeyin Kur’an’da var olduğunu ispatlamaktadır.

 

وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَا اِلَّا هُوَ وَيَعْلَمُ مَا فِى الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَمَا تَسْقُطُ مِنْ وَرَقَةٍ اِلَّا يَعْلَمُهَا وَلَا حَبَّةٍ فى ظُلُمَاتِ الْاَرْضِ وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا فى كِتَابٍ مُبينٍ

 

“Gaibin anahtarları, onun yanındadır, onları ancak o bilir; karada ve denizde ne varsa bilir. Bir yaprak bile düşse bilir onu ve yeryüzünün karanlıkları içinde bir tek tane yoktur ki, yaş ve kuru hiçbir şey bulunamaz ki apaçık kitapta tespit edilmemiş olsun”.[2]

 

Diğer bir ayette şöyle buyrulmuştur:

 

وَيَوْمَ نَبْعَثُ فى كُلِّ اُمَّةٍ شَهيدًا عَلَيْهِمْ مِنْ اَنْفُسِهِمْ وَجِئْنَا بِكَ شَهيدًا عَلى هؤُلَاءِ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِكُلِّ شَیْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرى لِلْمُسْلِمينَ

 

“Her ümmete, kendi cinsinden bir tanık getireceğiz ve seni de bunlara tanık tutacağız ve biz, sana her şeyi açıklayıp anlatan ve Müslümanlara hidayet, rahmet ve müjde olan kitabı indirdik”.[3]

 

 Diğer bir ayette şöyle buyrulmuştur:

 

وَمَا مِنْ دَابَّةٍ فِى الْاَرْضِ وَلَا طَائِرٍ يَطيرُ بِجَنَاحَيْهِ اِلَّا اُمَمٌ اَمْثَالُكُمْ مَا فَرَّطْنَا فِى الْكِتَابِ مِنْ شَیْءٍ ثُمَّ اِلى رَبِّهِمْ يُحْشَرُونَ

 

Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve kanatlarıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi o da bir cinse mensup olmasın. Biz, kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık, sonra da hepsi Rablerinin tapısında toplanır.”[4]

 

            Kur’an varlık âlemin yazıya dökülmüş hali ve yaratılış sırlarının özetidir. Öyleyse bütün ilimler Kur’an’da mevcuttur ve ondan ilham almaktadır. Hatta fizik, kimya, matematik de Kur’an’ın içeriğinde bulunmaktadır. Bizim bunları Kur’an’da bulamayışımızın sebebi aklımızın onları derk ve elde etmekten aciz olmasından kaynaklanmaktadır. İnsanoğlu gelecekte ilerleyerek, bütün ilimleri Kur’an’dan elde edecektir.

Merhum Feyz Kaşani ikinci ayeti kerimeye şahit ve delil getirirken şöyle söylüyor: “İnsanın ilmi iki çeşittir.”

a- His, denemeve tekrar yoluyla elde edilen ilim, bu ilim değişebilir bozulabilir, sınırlı olabilir veya dağılabilir. Halkın çoğunluğunun sahip olduğu ilim bu türdendir.

b- “Tibyanen Likulli Şey” ayeti kerimesinin manasından bütün ilim ve manaların Kur’an’da mevcut olduğu anlaşılıyor, bütün işler ya kendisi ya da ana unsurları, sebepleri, kökü, gayeleri Kur’an’da mevcuttur.[5] Bazıları “Likulli Şey” ayeti kerimesinden sonra gelen “Huden ve Rahmeten” cümlesini şahit olarak getirerek Kur’an’ın hidayetinin her şeyin beyanından başka bir şey olduğunu iddia etmişlerdir. Bu sebepten dolayı beyan edilen her şeyin Kur’an’da insan için gelmiş olan hidayet ve eğitim olarak beyan edildiğini söyleyemeyiz. Bu olay ‘‘Mecmau’l-Beyan’’[6]tefsirinde bir ihtimal olarak zikredilmiştir. Celalettin Suyuti “el-İtgan”, kitabında yukarıda belirttiğimiz ayetlere dayanarak bu görüşü seçmiştir.[7]

            Gazali “İhyau’l-Ulum”, kitabında bu konuya değinmektedir. Öyleyse bunların hepsi Allah’ın fiil ve sıfatlarına dâhildir. Allah’u Teâlâ Kur’an’da kendi fiil, zat ve sıfatlarını açıklamaktadır. Bu ilmin sonu yoktur ve Kur’an’da onların usul ve külliyatına işaret edilmiştir.[8]

2- İkinci Delil: Bütün beşeri maarif ve ilimlerin Kur’an’da olduğuna dair değişik ilimlere değinen ayetler. Örnek olarak birkaçına değineceğiz.

           

Matematik

 

وَنَضَعُ الْمَوَازينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيمَةِ فَلَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَاِنْ كَانَ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ اَتَيْنَا بِهَا وَكَفى بِنَا حَاسِبينَ

 

“Kıyamet günü, adalet terazilerini kuracağız, hiçbir kimse hiçbir şeyde haksızlığa uğramayacak, hatta hardal tanesi ağırlığında bir işin bile karşılığını vereceğiz, bizim hesap görüşümüz yeter”.[9]

 

Ayeti kerimede hesap ve ölçüden bahsedildiği için matematik ilmine işaret edilmektedir.

           

            Mühendislik (Makine yapımı) ve Mikrop tanıma ile ilgili ilimler

 

وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَميرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزينَةً وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ

 

“Binmeniz için ve ziynet için atları, katırları, merkepleri yaratmıştır, daha da bilmediğiniz neler yaratır.”[10]

 

Ayeti kerime ulaşım araçlarının yapımına işaret etmektedir. Çünkü o zamanda Araplar bu konudan habersizdiler. Öyleyse yeni ulaşım araçlarından maksat araba, uçak vs… gibi şeylerdir veyahutta mikrop ve virüslerin oluşmasına işarettir,  çünkü o zamanda halk bundan habersizdi.

Geometri

 

رَفيعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ يُلْقِى الرُّوحَ مِنْ اَمْرِه عَلى مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِه لِيُنْذِرَ يَوْمَ التَّلَاقِ

 

“Dostlarının derecelerini yüceltir, arşın sahibidir; Kavuşma gününden korkutmak için kullarından dilediğine Ruh’u, emriyle indirir.”[11]

 

Bu ayeti kerimeden elde ediliyor. Zira bu ayet Allah’ın derecelere dikkat ettiğinin kanıtıdır, Ebcet hesabına göre (Refi) 360 olmaktadır ve derecelere değinmektedir. Dairenin kuşatımı da 360 derece olduğundan geometri ilmine işaret etmiş olabilir.[12]

            Bununla beraber Kur’an, kimya ve geometri formüllerini beyan etmese bile, bazen bir ayeti kerimeye değiniyor ki onlarca formüle ihtiyaç duyuluyor. Gazali “Cevahiru’l-Kur’an”, adlı kitabında bu konuya ısrarla değinmektedir. Değişik ilimlerin Kur’an’dan etkilendiğine dair birçok örnek vermektedir. O, dini ilimlerin ve onlara bağlı olan ilimlerin tamamının örneğin; lügat, nahiv, kıraat, tefsir, ilk insanların öyküleri, kelam, fıkıh, fıkıhusulü vs… Kur’an’dan etkilenerek ortaya çıktığı görüşündedir. Diğer ilimlerin de Kur’an’dan başladığına inanmaktadır. Örneğin; tıp, astronomi, hayvan vücudu,anatomi, sihir, tılsımlar vs… böylelikle ilimlerin başlangıcı ve usulü Kur’an’dan dır.

Tıp

 

وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفينِ

 

 “Ve hastalandığım zaman o şifa verir bana.”[13]

 

Tıp ilminin başlangıcına Hz. İbrahim’den (a.s.) bu ayeti kerimeyi, naklederek senet olarak kullanılmasını istiyor. Bu işin kimse tarafından bilinmediğine inanmaktadır. Ancak tıp ilmini kâmil olarak bilen istisna edilmiştir.[14] Dr. Zehebi de “et-Tefsir ve’l-Müfessirun”, adlı kitabında bütün ilimin Kur’an’da veya Kur’an’dan olduğunu iddia eden kimselerden örnek vermiştir. Örneğin; tıp, cedel, astroloji, geometri, cebir, mukabile vs… her konu ile ilgili ayeti de belirtiyor.[15]

3-Üçüncü Delil: (Bütün ilimlerin Kur’an’da mevcut olduğuna dair) Bu konuda ayetleri onaylayan hadisler nakledildiğini görmekteyiz. Buna ilave olarak Ehl’i Beyt imamlarının (a.s.) değişik ilimler hakkında örneğin: tıp, hukuk vs… sözler sarf ettiklerini ve daha sonra bizim ilmimiz Kur’an’dan dır diye buyurduklarını görmekteyiz. Bu esasa dayalı olarak bütün ilimlerin Kur’an’da mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bazı özel fertler bundan haberdardır. Örnek olarak bazı hadislere değinebiliriz.

عن أبي جعفر عليه السلام قال: سمعته يقول: ان الله تبارك و تعالى لم يدع شيئا تحتاج اليه الامة الا أنزله في كتابه و بينه لرسوله

“Allah-u Tebareke ve Teâlâ Müslümanların ihtiyacı olan hiçbir şeyi göz ardı etmemiş ve onları Kur’an’da nazil ederek, peygamberi (s.a.a.) aracılığıyla beyan etmiştir.”[16]

 

أَبَا عَبْدِ اللَّهِ ع يَقُولُ إِنِّي لَأَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَ مَا فِي الْأَرْضِ وَ أَعْلَمُ مَا فِي الْجَنَّةِ وَ أَعْلَمُ مَا فِي النَّارِ وَ أَعْلَمُ مَا كَانَ وَ مَا يَكُونُ قَالَ ثُمَّ مَكَثَ هُنَيْئَةً فَرَأَى أَنَّ ذَلِكَ كَبُرَ عَلَى مَنْ سَمِعَهُ مِنْهُ فَقَالَ عَلِمْتُ ذَلِكَ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَ جَلَّ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَ جَلَّ يَقُولُ فِيهِ تِبْيَانُ كُلِّ شَيْ‏ء[17]

4- Tüm ilimlerin Kur’an’da olduğuna dair, diğer bir delilde, Kur’an’ın batını meselesidir. Birçok İslami hadis de Kur’an’ın batınına ve her ayeti kerimenin bir batını olduğuna değinilmiştir.[18]

Öyleyse bu da Kur’an’ın mucizelerindendir ki herkes bir ayeti kerimeden bir konuyu anlıyor ve onun batınından haberdar oluyor.  Arif, fakih, filozof, fizikçi vs… her biri Kur’an ayetlerinden farklı yorumlara sahiptirler ve her biri bir ayeti kerimeden bir şeyi anlıyor ki diğerleri bundan gaflet ediyorlar. Öyleyse hiç kimse bir diğerinin yorum ve görüşünü reddetmemelidir. Çünkü bir filozof, fizikçi olsaydı onun gibi yorum yapar ve düşünürdü. Gazali “İhyau’l-Ulum”, kitabında bu konuya şahit getirerek Kur’an ilimlerinin sayı olarak 77.200 olduğunu hatırlatmış, daha sonra şöyle söylemiştir: “Bu rakam dört kat daha fazladır. Çünkü her kelimenin bir zahiri ve batını, bir hadd ve muttalisi, vardır.[19]

Ali Haydar Veziroğlu

ABNA24.COM

..................................................................................................................................................

[1] - Orta çağ yaklaşık miladi beşinci yüzyıldan, onbeşinci yüzyıla kadar olan zaman dilimidir. İslam peygamberi (s.a.a.) miladi altıncı yüzyılda dünyaya gelmiştir.

[2] - En’am suresi / 59

[3] - Nahl suresi /89

[4] - En’am suresi / 38

[5] - Tefsiri safi c. 1 s. 57 (Feyz Kaşani)

[6] - Tefsiri Mecmau’l-Beyan c. 4 s.289

[7] - el-İtgan c. 1 s.38

[8] - İhyau’l-Ulum c.1 s. 289

[9] - Enbiya suresi / 47

[10] - Nahl suresi / 8

[11] - Mümin Suresi / 15

[12] - Rabıta’i-İlim ve din, Abbas Ali Serefrazi s.47-49

[13] - Şuera suresi / 80

[14] - Cevahiru’l- Kur’an dördüncü fasıl s. 18

[15] - et-Tefsir ve’l- Müfessirun Dr. Zehebi c.2 s.475-484

[16] - Tefsiri Nuru’s-Sakaleyn c.3 s.74

[17] - Usulu Kâfi c.1 s.388 2. hadis

[18] - Mizanu’l-Hikme c.8 s.94-95

[19] - İhyau’l-Ulum c. 1 s. 289