14 Haziran 2014 - 12:03
Irak'ın işgalinde kim hangi safta?

Suriye’deki durumun benzeri Musul’da yaşanıyor. IŞİD’in Bağdat’a ilerlemesine Batı’dan gelen tepkiler cılız kalırken Çin, Rusya ve İran; Maliki’nin yanında yer aldı

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Musul’da IŞİD bayrağı altında Iraklı kaynakların verdiği bilgiye göre, 27 ayrı Selefi/Tekfirci örgütün katıldığı işgal operasyonunu anlamak için bölgedeki saflaşma anahtar rolü oynuyor. Operasyon, Atlantik cephesinin karşısında Avrasya güçleri arasındaki mücadelenin Irak ve Ortadoğu düzlemindeki tezahürü niteliği taşıyor.

ABD: ABD, Nuri el Maliki Hükümeti ile arasında görünüşte bir sorun yok. Ancak bu bir zorunluluktan kaynaklanıyor. ABD’nin esas tercihi, Maliki hükümetinin yerine ABD’nin her dediğine “evet” diyecek bir hükümet. 2010 yılındaki seçimlerde bunun için çaba harcayan ABD, bu yöndeki örtülü faaliyetlerini AKP hükümeti, Suudi Arabistan, Katar ve bölgede CIA denetimindeki “cihatçı” örgütler üzerinden sürdürüyor.

İsrail: 2006 yılında Hizbullah karşısında yenilen İsrail, tarihinin en fazla ve çok yönlü tehdidi altında olduğu bir dönemi yaşıyor. Esas dayanağı olan ABD, Ortadoğu’daki hedeflerine ulaşamıyor. ABD’nin Pasifiğe yönelme stratejisine karşılık, İsrail oldubittilerle ABD’yi bölgede tutmaya çalışıyor. Bölgede anti-emperyalizm ve anti-Siyonizm yükseliyor. Suriye’de Esad savaşı kazanıyor, Maliki hükümeti yönetiminde Irak, İran’la yakın ve aynı cephede bir politika izliyor.

İran’ın Büyük Etkisi

Rusya: Maliki hükümetiyle iyi ilişkiler içinde. Irak’ın birliğini savunuyor. Geçen yıl, hem Barzani hem Maliki Moskova’ya gitti. Rusya’nın Barzani’ye tavsiyesi, Irak merkezi hükümeti ile ilişkileri düzeltmesi oldu. 2012 yılında Maliki’nin ziyareti sırasında Rusya ile Irak arasında 4.2 milyar dolarlık silah anlaşması imzalandı.

İran: Irak’ta Şii partilerin doğal müttefiği olan İran da, Irak’ın birliğini savunuyor. İran, her biri için farklı derecelerde de olsa, Barzani, Talabani, Goran ve Maliki hükümetiyle doğrudan etki sağlayacak ilişkilere sahip. Ayrıca Irak’ta İran’ın doğrudan kumanda ettiği siyasal güçler de var. ABD’nin İran etkisine karşı Sünni kuvvetlere dayanan bir cephe oluşturma çabasına karşılık, İran’ın Irak’ta mezhepler arası birliği telkin ve tavsiye ettiği biliniyor.

Çin Birlikten Yana

Çin: Bölgede Rusya ve İran ile birlikte aynı cephede yer alıyor. Irak’ta önemli petrol yatırımları var. Maliki hükümetiyle çok yakın ilişkiler içinde olan Çin yönetimi, Irak’ın birliğini savunuyor.

AKP: ABD’yle birlikte Irak’ta Maliki hükümetine karşı, Sünni temelli bir blok oluşturmaya çalışıyor. 3 yıldır Suriye’de rejime karşı savaşan Tekfirci/Selefi örgütlerle “cihat kardeşliği” içinde olan AKP’nin hem siyasal kuvvetler düzleminde Haşimi, Nuceyfi vb. gibi kişilerle, hem de MİT üzerinden IŞİD, El Nusra vb. gibi örgütlerle doğrudan ilişkileri var.

KDP: Barzani’nin KDP’si hem kendi bölgesinde hem de Irak’ın bütününde güç kaybettiği bir dönemi yaşıyor. Irak’ın kuzeyinde 21 Eylül 2013’te, Irak genelinde ise 30 Nisan 2014’te yapılan parlamento seçimlerinin ardından 1992 yılından beri inişli çıkışlı, birbirleri arasındaki çatışmalara rağmen kurulu olan KDP ve KYB’nin tek hâkim olduğu ikili statüko sona erdi. Irak’ın birliğini savunan Maliki’nin seçimlerden birinci ve gücünü artırmış olarak çıkması Bağdat’ın elini güçlendirdi. Sırtını Ankara’daki AKP hükümetine dayayarak konumunu güçlendirmeye çalışıyor.

KYB: Irak Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Celal Talabani’nin hastalığı nedeniyle siyaset sahnesinden çekilmesinden sonra, hem Irak’ın kuzeyinde hem de Bağdat’ta siyasal açıdan ciddi ölçüde zayıfladı. Maliki ile iyi ilişkiler içinde olan KYB üzerinde etkili olan esas dış kuvvet İran.

Goran: KYB içinden kopan Goran hareketi, hem kuzeyde hem de Irak genelindeki Parlamento seçimlerinde konumunu güçlendirdi. Musul operasyonu öncesinde Goran’ın Maliki hükümeti içinde KYB ile birlikte yer alabileceği konuşuluyordu.

aydınlık

Ekler