Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Bismillah
Toplumun ruh düzeni sanata ve edebiyata yansıması insanların aldığı edebi gıdaların türünü belirler. İnsanlığın duygusu, inançları önemsediği değerler edebiyatın dönemlerini resimler. İnsanı temel almayan yazarın edebi değerleri kendini yok eden bir virüsün adıdır. İnsani ilişkileri tarafsız ele alamayan yazarlar unutulmaya yüz tutan tarihin çöplüğüdür. Yazar olmanın temeli yol göstermenin ötesinde görevlere sahip olmayı gerektirir. Yola çıkarken toplumu tanımlamak ve şekillendirmek, ülkenin siyasetine yön vermek yazarın görevlerinin olmazsa olmazlarındadır. Yazar kalemini tok olanlar ve emperyalizme kölelik için kullanırsa bu yazarlık değil şarlatanlıktır.
Yazarlık aç, mazlum insanların dertleri ile dertlenmektir. Her yazar bulunduğu toplum içinde yazar ancak bulunduğu toplum penceresinden dünyaya beklenen günün adalet güneşi için yazılan yazı tarihe ışık tutar.
Yazar toplumun sözcülüğünü yapar, bu nedenle yazar özgür kalmaya mecburdur, beyni özgür olmayan yazar köledir. Yazarlık evsizlere ev, işsizlere işveren kurum olmadığı gibi toplumu bilinçlendirmek suretiyle onlara ışık olmanın penceresidir.
Korkularımız, kaygılarımız, tutkularımız, işimizin zorluğunu anlamak, yaşamak ve yaşatmak için göz ardı edilmeli. İnsanlık ailesi içinde kendisine yazar, şair, sanatçıyım diyen/diyenler olaylara edep penceresinden bakın, günü kurtarma yerine gelecek kuşaklara örnek ve önder olmak için yüzünüzdeki satılmışlık maskesini çıkarın. Aksi halde yanan ateş ülkemizi yaktığı yetmediği gibi, inancımızı da zedeler.
Yusuf KAPLAN “İngilizlerin yüzyıllık stratejisi: İslâm’ı İslâm’la vurmak!” Adlı makalesinde Erdoğan’ı ilahlaştırmakta ve akabinde İngilizlerin, İslâm dünyasını, İslâm dünyasındaki mezhebî ve meşrebî ayrılıkları nasıl kaşıdığına ve kendi emelleri doğrultusunda sinsice yöntemlerle nasıl kullandığına yoğunlaşmış. Yüzyıllık proje, bu.
“İngilizler Küresel Sistemin Beyni, Amerikalılar Sopası, Örgütler Maşası, İran Taşeronu, Suudlar Finansörüdür”
Karşımızda şöyle bir dünya var artık: Küresel sistemin beyni İngilizler, sopası Amerikalılar, maşası El-Kaide ve IŞİD gibi kukla örgütler, taşeronu İran, finansörü de Suudlar’dır. “ diyor Yusuf Kaplan
Yusuf Kaplan doğru tespitleri içine maalesef kinini de karıştırmış. Taşeron ülke adı yanlış ya da kasıtlı hedef saptırmadır. İRAN İSLAM CUMHURİYETİ MAZLUMLARIN GÖZBEBEĞİDİR. Tağuti tüm rejimlere savaş açan yegane ülke İran’dır.
Yusuf Kaplan İran’ın taşeronluğunu gösteren bir delil sunabilse onunla birlikte İran aleyhinde yazacağım. Ancak göklere çıkardığı Erdoğan hükümetinin taşeronluğu şu delillerle net ortadadır:
1-Küfür tek millettir-Türkiye hükümeti yönünü küfrün ülkeleri ile müttefik olmakla tarihten bugüne kadar safını seçti ve hala aynı çizgide.
2-Laiklik dinsizliktir diyen Ülkenin Başbakanı kendisine parti kurduran zinde güçlerin talimatı ile laiklik ihracatı yapmaktadır.
3. Tayyib Bey büyük İsrail projesi olan BOP’a eş başkan ve boynunda Yahudi cesaret madalyası bulundurmaktadır.
4.Kardeş ülke İran ve Suriye’ye karşılık füze kalkanlarını kurmaktadır.
5.Sayın Başbakanın Suriye’de sadece özel hırsından dolayı IŞİD ve benzeri terör örgütlerini Türkiye’de eğitti ve halada eğitmektedir. (Besle kargayı oysun gözünü)
6.Avrupalı kafirlerin talimatı ile uyum yasası bahanesi ile zinayı suç olmaktan çıkaran yasaya imza atmaktadır.
İran’a düşmanlığınız neden? Unutmayın bu devran da biter. Ancak körpe beyinlere ekilen zehir tohumlarını hafızalarda silmek zaman alacak.
Unutmayalım zirveye kartallar da, yılanlar da ulaşır. Ancak arada fark var kartal gökyüzünde uçarak süzülür ve hedefe daha çabuk varır, yılan ise sürünerek ulaşır. Amacınız adalet güneşini görmek ise safınızı yılanlardan yana koymayın, kartal bakışlı İmam Humeyni (r.a) penceresinde süzen İran güneşiyle kanat çırpın. Aksi halde sürüngen AMERİKA Şeytanı sizlerin kullanma miadınız bitince sizleri zehirleyecektir.
İran’la ortak paydalara bakın, Amerika ile ortak paydalara bakın, eğer şeytana dost isen Amerika paydan ağır basar. Dostluğumuzun önceliği sevgi ve saygıdır, bedeli de yoktur, ancak mükafatı biiznillah cennettir. Safı Kuran-ı Azimmüşşan olan cennete açılan kapıda giriş yapar.
Dostun sevgi saygısı hiçbir koşulla bağlanmaz, elde ettiği gücü insanlığın yararına kullanır, ben merkezcilik yerine biz eksenine bağlanır, özveri, eşitliğe önem verir.
İran Tüm dünyaya şunu haykırmaktadır. Barış güçle korunmaz, sevgiyle korunur. Türkiye de yurtta sulh cihanda sulh parolası ile dünyaya mesaj vermekte bu ortak payda ile gelin ey canlar İran lehine kalemlinizi keskinleştirin, unutmayın komşuya düşen ateş sizi de yakar. Bu bilinçle İRAN TAĞUT’İ TÜM ŞER GÜÇLERE KARŞI SAVAŞIMDA İKEN SİZLER NEREDESİNİZ.?
Selam ve dua.
Salih Yakup / rasthaber