Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Bağdadi'nin militanları Irak İslam Devleti ve daha sonra Irak Şam İslam Devleti olarak ünlenmek için en vahşi yöntemlere başvuruyorlardı. Kafa kesme, insanları topluca kurşuna dizme, bazılarını canlı canlı gömme ve genç kızları kaçırıp tecavüz etme. Örgüt bu eylemleri gerçekleştirmekle kalmıyor bunların görüntülerini sahip olduğu binlerce Facebook, Twitter, internet siteleri ve YouTube üzerinden paylaşıyordu. Çünkü örgüt bu propaganda yöntemi ile kendi sempatizanlarının sadist sapık saplantılarına hitap ederek ' gelin istediğiniz gibi insanları öldürün ve istediğiniz kadar genç kızlara sahip olun' diyordu. Örgüt yanlısı din adamları da tüm hutbe ve fetvalarında militanlara ' Alevi ve Şii düşmanların en acımasız bir şekilde öldürülmelerini kızlarının da köle olarak alınmalarını' emrediyordu.
Dost ve düşmana korku saldılar
Böylesi başarılı bir propaganda sonucu olarak yüzlerce Suriyeli askerin kafasını kesen, kesilen kafalar ile top oynayan, Suriyeli askerleri topluca kurşuna dizen militanları gören binlerce ruh hastası sapık dünyanın dört bir yanından akın akın Türkiye üzerinden Suriye'ye gitti. Örgüt bu vahşeti ile kısa süre içinde bir çok yeri işgal etmeye başlamış ve düşmanları üzerinde psikolojik üstünlük sağlamıştı. Bugün yurt dışına kaçan Suriyelilerin ezici çoğunluğu yapılan propagandanın tersine devlet saldırılarından değil IŞİD, Nusra ve benzeri terör örgütlerinin vahşetinden kaçmıştır. Bunun son kanıtı Kobani( Aynelarab) bölgesinden kaçarak Urfa taraflarına sığınan on binlerce Kürt kökenli Suriyeliler. Irak'ta ise son 6 ayda IŞİD saldırılarından kaçanların sayısı 1.8 milyon insan. Ezidi, Hıristiyan, Şii ve Türkmen kızların başına gelenleri IŞİD özellikle ballandıra ballandıra anlatıyor. Böyle bir IŞİD'in dost ve düşmanlarına korku salması gayet normal. Tıpkı Musul işgali olayında olduğu gibi.
Musul’un işgal planları
Çünkü herkes Suriye ile meşgul iken IŞİD sessiz ve derinden Musul'un işgal planları üzerinde çalışıyordu. IŞİD'e bu konuda, Şii Maliki Hükümeti’nden rahatsız olan Sünni aşiretler, Saddam Ordusu’nun eski generalleri, idama mahkum edildiği için Bağdat'tan kaçarak İstanbul'a yerleşen Irak Cumhurbaşkanı Eski Yardımcısı Tarık Haşimi, yine İstanbul'a sıkı sık gelip giden Irak Paralamentosu Eski Başkanı Usame Nucayfi ve Musul Valisi olan kardeşi Esil Nucayfi yardım ediyordu. Arap medyası o sıralar bu kişilerin sık sık Ürdün, Katar, Türkiye ve IŞİD'in işgali altındaki Rakka'da toplandıklarını yazıyordu. 9 Haziran'da Musul işgal edildiği haberi yayıldığında o sabah 3 milyonluk kentte 65 bin asker, polis ve güvenlik gücü vardı. Ama hiç biri tek bir kurşun sıkmadan bırakıp kaçmıştı. Çünkü Vali Bey kentte bulunan önemli komutanlar ile birlikte askerlere savaşmayın talimatı vermişlerdi. IŞİD ve yandaşları kente girip 65 bin askerin son teknoloji tüm Amerikan silahlarına el koydular. IŞİD'in artık Suriye ve Irak'ta Ürdün toprağı kadar bir devleti ve bu devletin her türlü ağır silahı vardı. Ama Irak ile ortak savuna anlaşması olan ABD bunları umursamıyordu.
Ortak hedef Esad’ı devirmekti
Esad ve Maliki düşmanı Sünni ülkeler ise bu durumdan çok hoşlanmıştı. Onlara göre güçlenen IŞİD herkesi Şii Maliki ve Alevi Esad'tan kurtaracaktı. Ama olmadı. Çünkü ruh hastalarının örgütü olan IŞİD ABD'nin stratejik müttefiki Erbil'i almak için yola koyulmuştu. ABD ve müttefikleri hemen harekete geçti ve Erbil kurtarıldı. Bu gelişmeyi fırsat bilen ABD bölgesel müttefiklerinin de isteği ile Maliki'den kurtuldu. Tam da Esad için planlar yaparken ruh hastası IŞİD'çiler Amerikalı gazeteci James Foley'nin kafasını kesti. Kendi halkı önünde sıkışan Obama Başkan Bush'tan daha saldırgan olduğunu kanıtladı. Gazetecinin kafasını kesen IŞİD ama Obama Esad'ı devirmek için kongreden 500 milyon dolar alıyor ve Suriyeli muhalifleri Suudi Arabistan'da eğitmek için plan hazırlıyor. Suriye ve Lübnanlıların kafası kesilirken sesini çıkarmayan ve o sıralar Esad'ı devirecek inancı ile IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri gruplara yardım eden Obama bu kez IŞİD'i bahane ederek Irak, Suriye ve tüm coğrafyayı daha da kana bulamaya hazırlanıyor. IŞİD'in kurulma sürecinde ona yardım eden bölgesel ülkeler şimdi bu yeni misyonunda da Obama'ya yardım edecek.
Bir zamanlar yalnızca Afganistan'da bulunan El Kaide bugün Somali'de Elşabab, Yemen'de Kaide, Nijerya'da Boko Haram, Suriye'de Nusra ve IŞİD adı altında dünyanın yaklaşık 100 ülkesinde karşımıza çıkıyor
IŞİD'in kurulma sürecinde Sünni-Şii-Alevi kırımı üzerinden coğrafyamızı kendi planlarına uygun olarak dizayn etmeye çalışan ABD şimdi de Sünni IŞİD'e karşı IŞİD'i yaratan Sünni ülkeleri kışkırtmaya hazırlanıyor. Bu plan işlerse ABD koalisyonu içinde yer alan ya da almayan Sünni ülkeler de karışacak demektir. Çünkü bu ülkelerde 'Sünniler adına Şii ve Alevi Kâfirlere karşı savaşan' Sünni IŞİD'in milyonlarca sempatizanı, destekleyicisi ve militanı bulunuyor. IŞİD'in Suriye ve Irak'ta varlığı ve gücü devam ettikçe bu sempatizan, destekleyici ve militan sayısı hızla artacaktır. Bir zamanlar yalnızca Afganistan'da bulunan Kaide bugün artık çok farklı isimler adı altında dünyanın yaklaşık 100 ülkesinde karşımıza çıkıyor. Somali'de Elşabab, Yemen'de Kaide, Nijerya'da Boko Haram, Suriye'de Nusra ve IŞİD.
Cennetteki hurilere inananlar var
Mısır, Tunus, Cezayir, Mali, Pakistan, Lübnan, Libya, Türkiye ve AB ülkelerinin bir çoğunu unutmayalım . Hepsinde beyni yıkanmış, kana susamış ve cennette Huriler ile buluşmak için can atan milyonlarca insan var. Yani bu hem dinsel hem de sosyolojik ve psikolojik bir sorundur ve çözülmesi hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü insanların bu hale gelmesi için ABD, batı ve bölgesel müttefikleri uzun yıllar çalıştılar, çalışıyorlar.
Bu başarılı çalışmaların sonuç ve derin izlerinden kurtulmak oldukça karmaşık ve çetin bir mücadele gerektirmektedir.
Hüsnü Mahalli