Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Arabistan’ın Katif kentinde halka hitap eden Şeyh Hasan Saffar, nefret ve taassup kültürünün İslam ümmeti üzerindeki hâkimiyetinden yakındı ve şöyle konuştu: Maalesef bugün İslam ümmeti öyle bir noktaya gelmiş ki her grup kendi mahfilinde diğer grubu İslam dininin dışına çıkarmaktadır! Bu tutumun İslam diniyle izah edilmesi mümkün değil…
Şeyh Saffar sözlerini şöyle sürdürdü: Bugün İslam ümmeti, ortaçağ Avrupa’sının içine düşmüş olduğu dini çatışmaları oluşturan sebeplerin aynısını birebir yaşamaktadır. Sürekli mensuplarına kardeşlik telkin eden bu barış dini anlamsız taassuplar yüzünden gerçek güzelliğinden uzaklaştırılmış ve fitne pompalayan bir unsura dönüştürülmüştür. Ortaçağ Avrupa’sına baktığımızda dini çatışmalar yüzünden medeniyet ve insan hakları diye bir şey kalmamıştı. Bugün İslam ümmetinin o acı deneyimleri yaşama gibi bir mecburiyeti yoktur… İslami toplumlarda tolerans ve hoşgörü kültürü, taassup ve bağnazlığın yerini almalıdır. Bunun için herkes, özellikle de halkı yönlendiren yöneticiler ve âlimler çok çaba sarf etmelidirler. Müminler dini mahfillerinde farklı mezhep mensuplarını eleştirmek yerine İslam’ın evrensel insani değerlerini işlemelidirler. Zaten İslam dini de mensuplarından hikmet ve güzel bir öğütle insanları güzelliklere davet etmesini istemektedir. Güzellik öncelikle Müslümanların davranış ve söylemlerinde kendisini göstermelidir. İslam dini başkalarına sövmeyi yasaklamıştır. Sevgi ve saygı dilinin kullanılmasını emretmiştir.
Şeyh Saffar, bağnazlığın İslam’la izah edilemeyeceğine dikkat çekti ve şöyle konuştu: Maalesef bir grup insan ortaya çıkıp insanları kendi görüşleri ekseninde değerlendirebiliyor ve onların görüşüne uygun olmayanlara saldırma hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar. Oysaki Yüce Allah peygamberlerine indirdiği kutsal kitapların hiçbirinde böyle bir hakkı hiç kimseye, hatta peygamberlere bile tanımamıştır. İnsanlara zorla ve sindirme yoluyla bir inanç dayatılamaz, zaten dayatılan bir inancın hiç kimseye faydası yoktur. Eğer faydası olsaydı Yüce Allah bunu bizzat kendisi yapardı, insanların hepsini zorla mümin yapardı!
Şeyh Saffar şöyle konuştu: Hayra davet etmek ebetteki meşru bir haktır; ancak bu, kriz çıkarmaması ve insanların yaşam hakkını ortadan kaldırmaması şartıyla olabilir. Dine davet etmek güzel bir iştir ancak çatışma kültürü dinin önerdiği bir şey değildir.