Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA – İran genel kurmay Başkanı General Muhammed Bakıri, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, İran ve Türkiye askeri ve savunma alanlarında işbirliğini geliştirmekte kararlı olduklarını belirtti.
General Bakıri, Türkiye’nin üst düzey siyasi ve askeri yetkilileri ile ayrıca ortak sınırlarda işbirliği yapma konusunda anlaşmaya vardıklarını, görüşmelerinin en önemli gündem maddesi ise Kuzey Irak’ta referandum meselesi olduğunu kaydetti.
İran ve Türkiye bu referanduma karşı olduklarını belirten General Bakıri, bu konu İran, Irak ve Türkiye’yi uğraştıracağını ve bu yüzden İran ve Türkiye yetkilileri buna karşı çıktıklarını vurguladı.
General Bakıri, müzakerelerde Irak Kürdistan bölgesinde yapılması kararlaştırılan referandumun gündeme geldiğini belirterek, ''Görüşmelerde Türk ve İran tarafı referandum yapılması durumunda bunun Irak içinde bazı çatışmaların başlamasına ve bunun sonuçlarının komşu ülkeleri de alacağını vurguladılar. Bu referandum hem Türkiye hem de İran'ı etkilemekte ve bundan dolayı iki ülke yetkilileri bunun olmaması gerektiğini vurguladılar'' dedi.
General Bakıri Kuzey Irak bölgesi bu ülkeden bağımsız olduğu durumunda İran’ın tepkisi ne olacağı ile ilgili soruya verdiği cevapta, bu konu Irak’ın iç meselesidir, fakat Iraklı kürtlerin çevresini Irak merkezi yönetimi, Türkiye, İran ve Suriye’nin sardığı bir adada yer aldıklarını ve bu ülkelerin de bu referanduma karşı olduklarını bilmeleri gerekir, şeklinde konuştu.
Son günlerde Batı Asya bölgesinde yaşanan tüm sıcak gelişmelerin yanında, Kuzey Irak yerel yönetiminin 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsızlık referandumu yapma kararı da bölge ülkeleri arasında ciddi hassasiyetleri tetiklediği gözleniyor. Bu arada Irak içinde bu konuya karşı yükselen muhalefet seslerine paralel olarak Irak’ın komşuları arasında da bu ülkenin kuzeyinde muhtemel bağımsızlık referandumuna karşı muhalefetin gittikçe ciddi boyutlara ulaşıyor.
Aslında Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumuna yönelik muhalefetin esas mahiyeti önem arz ediyor, öyle ki Irak’ta bu referandumun yapılması için şartlerin henüz elverişli olmadığını düşünen bazı yabancı ülkelerin ve Iraklı seyrek sayıda grubun karşısında Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumu yapılmasına esas itibarı ile karşı çıkan İran, Türkiye, Suriye ve Irak’ın merkezi yönetimi yer alıyor.
Gerçekte Irak’ın kuzeyinde bağımsızlık referandumu yapılması çok tehlikeli bir bidat ve yanlış bir sürecin başlamasıdır ve Ortadoğu bölgesinde ihtilaf ve çatışmaları tetikleyecektir. Bu durumdan ise ancak bağımsız devletlerin düşmanları yararlanır. Nitekim korsan rejim İsrail’in Mesut Barzani’nin gözetlediği bağımsızlık referandumuna açıkça destek vermesi boşuna veya sırf Barzani’nin amaçları doğrultusunda olmadığı ve bu bölgede başka şom hedeflerin peşinde olduğu kesindir. Aslında İsrail bölge ülkelerini bu tür uygulamalarla güvensizliğe sürükleyerek bölgesel krizleri tetiklemiyi ve Filistin meselesini İslam dünyasının önceliğinden düşürmeyi amaçlıyor. Bölge ülkelerini istikrarsızlaştırmak İsrail ve İslam ülkeleri ve bağımsız devletlerin peşinde oldukları bir başka ortak amaçtır. Bu yüzden General Bakıri, Kuzey Irak’ta referandum yapılması bölgede uzun çatışmaların başlangıç noktası olabileceği uyarısında bulundu.
Gerçekte iç arenada da Mesut Barzani’nin referandum üzerindeki ısrarı, Iraklı tüm Kürt grupların da aynı şekilde düşündükleri anlamına gelmiyor ve bu referandum esasen Iraklı Kürtlerin haklarının ihya edilmesi ile sonuçlanacağı şeklinde değerlendirilmiyor.
