Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Ayetullah Cevadi Amoli, Hüseyni matem meclisine katılanların topluluğunda Şehitler Efendisi İmam Hüseyin’in (a.s) matem günleri münasebetiyle başsağlığı diledikten sonra İmam Hüseyin (a.s) meclisinde hizmet edenleri takdir etti ve şu açıklamalarda bulundu: Siz değerli müminler bazen Şehitler Efendisinin matem meclisine katılırsınız, diğer katılımcılar gibi ve sevap alırsınız. Bazen de Hüseyni matem çadırını, Şehitler Efendisinin velayet meşalesini yanık tutarsınız; bu başka bir ortamdır, bu başka bir düşüncedir, bunun başka bir sevabı vardır. Hazret buyurdu ki sizler bu meşaleyi yanık tutun, bu sütunu ayakta tutun.
Allah’a şükredin ki bu meşale sizin elinizle yanmaktadır. Müminlerin Emiri kılıç darbesi aldıktan ve şehit olmadan önce yaptıkları meşhur vasiyetnamesinde şu tavsiyede bulunuyor: “Şu iki sütunu siz ayakta tutun ve bu iki meşaleyi siz yanık tutun; Kur’an meşalesi ve İtret meşalesi.” Sizler Muharrem, Sefer ayı ve yas merasimleri dışındaki zamanlarda Kur’an adındaki büyük sütunu ayakta tutmakla meşgulsünüz ve bu altın fırsatta ise itret ve velayet adındaki sütunu ayakta tutmakla meşgulsünüz; bu bakımdan Allah’a şükretmelisiniz.
Tüm bunların dereceleri vardır; insan abdest ile içeri girer, ihlas ile bu işi yapar, şehitler efendisi bizim rehberimiz ve mevlamızdır diye yapar, biz toplumu aydınlatıyoruz diye yapar. Çünkü bildiğiniz gibi sütun insanın kendisi için değildir, meşale insanın kendisi için değildir; insan bir köşeye çekilir, sütun gerekli değildir. Ayakta tutun ve yanık tutun denmesinden maksat, toplumu kendi çadırınızın altında tutun ve topluma nur verin anlamındadır. Siz değerli müminler bazen Şehitler Efendisinin matem meclisine katılırsınız, diğer katılımcılar gibi ve sevap alırsınız. Bazen de Hüseyni matem çadırını, Şehitler Efendisinin velayet meşalesini yanık tutarsınız; bu başka bir ortamdır, bu başka bir düşüncedir, bunun başka bir sevabı vardır. Hazret buyurdu ki sizler bu meşaleyi yanık tutun, bu sütunu ayakta tutun. Bir kişiye sütun gerekli değil ki, bir kişi o kadar meşaleyi ne yapsın! Buyurdu ki bu iki meşaleyi toplum için yanık tutun ve bu iki sütunu koruyun.
Hepimiz bu mukaddes zatlara yardım etmekle görevliyiz. Sizler Şehitler Efendisinin hareketine bakınız; bu ailenin ilk şehidi Müslim b. Akil’dir. Bu yüzden ziyaret konularında ister Mefatih kitabında olsun ister diğer kitaplarda, Kerbela ziyaretleri konu edildiğinde ilk ziyaret, Hazreti Müslim’in ziyaretidir; çünkü o bu ailenin ilk şehididir. Müslim’in ziyaretinde “Ben sizin için hazırım” ifadesi gelmiştir. Sadece Şehitler Efendisi için değildir; “Benim yardımım sizler için hazırdır” ifadesi vardır; çoğul zamiri kullanılmıştır. Bizler Müslim b. Akil’e diyoruz ki size yardım etmeye hazırız. Müslim b. Akil’e nasıl yardım edeceğiz? Onun düşüncesinden, yiğitliğinden ve azametinden başka bir şeyle mi? Onun adına kurulan çadırdan başka bir şeyle mi? Onun adına yapılan bir meclis, bir mektep ve yakılan bir meşale dışında bir şeyle mi? Bunların sözlerini, bunların mektebini, bunların beyanlarını, bunların yollarını topluma anlatmalıyız; hem kendimiz bu yolu gitmeliyiz ve hem diğerleri.
Daeş gibi bir grup ortaya çıkabilir, selefiler ortaya çıkabilir, bunlar her zaman değersiz şeylerdir ve alemde olagelmişlerdir ve vardırlar. Ama Hazreti Zeynep’in nurlu beyanında zamanının imamı İmam Seccad’ın huzurunda şu yemin edildi, buyurdu ki: Allah’a andolsun ki bizim ismimizi yok edemezsiniz, bizler her zaman canlı kalacağız. Halbuki esir olarak gelmişti, kendisi, çocuklar ve aynı şekilde İmam Zenelabidin (a.s), eller bağlı zincire vurulmuş bir halde. O halde yemin ediyor. Öyleyse bu ad kalacaktır. Allah korusun! Biz yapmazsak, mutlaka başka biri bunu yapacaktır. Bu çadır vardır, bu meşale vardır; niçin biz yapmayalım!
Mübarek Ramazan ayının dualarında bize dediler ki Allah’tan isteyelim ve diyelim ki: Allah’ım! Sen kendin dinini koruyorsun, Kur’an’ı koruyorsun, itreti koruyorsun; sakın başkası bu çadırı ve bu meşaleyi yakıp da bizler bir kenarda kalmayalım. Başkaları matem meclisi düzenlerken biz bir köşede kalmayalım, bu meşale bizim elimizle yansın. Bu kötü değildir, bu dünya değildir, bu riya değildir. Öyleyse bizler nefes aldığımız müddetçe bu mektepte yer alabiliriz ve bu görevi yerine getirebiliriz.
ABNA24.COM