11 Ekim 2017 - 03:26
Kaygan zemin Kuzey Irak

Kerkük-Yumurtalık boru hattı ve Habur Sınır Kapısı üzerinden yürüyen ‘kaçak’ ticaretin değeri milyon dolarlara ulaşıyor

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Kerkük-Yumurtalık boru hattı ve Habur Sınır Kapısı üzerinden yürüyen ‘kaçak’ ticaretin değeri milyon dolarlara ulaşıyor

KUZEY Irak Bölgesel Yönetimi’nin tüm uyarılara rağmen 25 Eylül’de bağımsızlık referandumuna gitmesi, Irak’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde bölge ülkelerini bir araya getirdi.Türkiye, İran ve Irak askeri, ekonomik ve siyasi yaptırımları uygulamaya başladı. Tüm yaptırımlara rağmen Kuzey Irak’taki medya organları, Ankara ile diyalog umudunu yitirmedi. ABD’de bölge ülkelerinin birliğinin Türkiye üzerinden bozulabileceğine yönelik analizler yayımlanırken, Barzani yanlısı sitelerde “Ankara dil değiştiriyor”, “Ticaret yeniden başladı”, “Tepkiler geçici” başlıklı haberler yapılmaya başlandı. Bu haberlerin ortak dayanağı ise Türkiye ve Kuzey Irak arasında son yıllarda giderek yükselen ticaret hacmi oldu. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan vanayı kısmak, Habur’u kapatmakla Barzani’yi tehdit etse de ticaretin hala devam ediyor olması, karşı taraftaki umutların diri kalmasını sağlıyor.

1 DOLARLIK TİCARET

Türkiye ve Bölgesel Yönetim arasındaki ticaret hacminin yıllık 8-8,5 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Kuzey Irak’tan Türkiye’ye günlük 500 bin varilin üzerinde ham petrol geldiği söyleniyor. Ceyhan’daki her biri 900 bin varillik 12 depolama tankında muhafaza edilen bu petrol, daha sonra gemilere yüklenerek dünya pazarına açılıyor. Transit geçitten Türkiye varil başına 1 dolar kazanırken, Erbil’le Ankara ilişkileri bozulmadan yapılan açıklamalara göre 2019 yılına kadar günlük akışın 2 milyon varile çıkarılması hedefleniyor. İşte bütçeye günlük 2 milyon dolarlık girdi hevesi, petrol çıkarma ve transferinde rol alan firmaların yüksek kârları, aracıların tırtıkladıkları derken Türkiye’nin yaptırımlarında kararlı olamayacağı yorumları yapılıyor. Peki Türkiye’de kaçak petrol piyasası nasıl işliyor?

KAÇAK HAT

Kuzey Irak’la ticaret oldukça karmaşık. Karmaşıklığın asıl sebebi ise hukuksuzluk. Kerkük-Yumurtalık boru hattına giren ve çıkan petrolün ölçüldüğü 2 istasyon bulunuyor. Buradaki ölçümler üzerinden tüm gelirin Amerikan Merkez Bankası’nın New York’ta bulunan Irak Kalkınma Fonu (DFI) hesabında birikmesi gerekiyor. Ancak Kuzey Irak’tan kaçak petrol getirebilmek için Fişkabur’daki ilk ölçüm istasyonunu bypass edildi. Bunun için Fişkabur’dan Türk tarafına geçen 5 km’lik ayrı bir hat inşa edildi. Buradan da KerkükYumurtalık’ın 40 inçlik borusuna bağlanan tamamen ayrı bir hat yapıldı. Böylece Kuzey Irak’tan gelen kaçak petrol, ölçüm istasyonuna girmeden Türkiye tarafında KerkükYumurtalık hattına bağlanıyor. Geliri ise Halkbankası’nda biriktiriliyor.

TANKER PİYASASI

Bir de karayolundan tankerle taşınan petrol var. Gümrük Bakanlığı’nın güncel verilerine göre Habur’dan Türkiye’ye 1 Ekim’de 289 dolu tanker, 134 kamyon ve 715 TIR giriş yapmış. 2 Ekim’de ise dolu tanker sayısı 306’ya, kamyon 132 ve TIR 1303’e ulaşmış. Tabi bunların ne kadarının kaçak petrolü taşıdığı tam olarak bilinmiyor. 1 tanker, ortalama 25 ton petrol alıyor. Bu da yaklaşık 180 varil petrole denk geliyor. Brent petrolün fiyatı 56 dolar civarında. Yani kaba bir hesapla, 1 dolu tankerle 35 bin liralık akış sağlanıyor. Bu tankerler ise Türkiye’de 3 ayrı noktaya mal taşıyor. Dörtyol’daki Delta, Ceyhan’daki Toros ve Mersin’deki ATAŞ terminalleri.

POWERTRANS

Tankerle transit petrol taşıma işini, Yönetim Kurulu Başkanlığını Şevket Acar’ın yaptığı Powertrans firması üstlenmiş durumda. İstanbul Ticaret Odasına 770581/010 sicil numarası ile kayıtlı, 10 milyon sermayeli bu firma, 25 Mart 2011’de kuruldu. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını yürüten Muhsin Nezir’in ise Barzani’yle yakın ilişkisi olduğu biliniyor. Şevket Acar ise bilindiği üzere Çalık Holding’e bağlı Arnavutluk’taki ALB Telecom’un eski CEO’su.

Tolga Tanış’ın POTUS&Beyefendi kitabında ayrıntısıyla yazdığı Powertrans’ın ilişki ağı da oldukça ilginç. Şirketin kurucularından Grand Fortune Ventures bir Singapur firması. O da offshore cenneti British Virgin Island (BVI) menşeili Anden Enterprises’a bağlı. Sonrası meçhul de olsa, bilinen nokta, bu ticaretin kabuk şirketler aracılığıyla gizli kalması için çok çaba sarf edildiği. Yine Türkiye’deki Barzani petrolüyle ilişkili Yüksek Enerji, Oiltrans, Petroquest, Grand Focus, Focus Projests ve Selera Enerji’nin de BVI’a uzanan bir şirket yapısı var.

NEZİR AİLESİ

Barzani petrolünün kilit isimlerinden birisi de 2006 yılında ‘Muhsin Nezir’ ismiyle Türk vatandaşlığına geçen, Kuzey Iraklı milyarder Muhsen Nazer Amen. Irak uyruklu Nezir ailesi, 1990’dan beri İstanbul’da iş yapan dolar milyarderi bir aile. Yüksek Enerji, Petrotrans, Iraq Oil, Done Enerji ve UB Holding gibi pek çok firmayla piyasayı domine eden Nezirler, petrol dağıtımında Ortadoğu’daki en büyük lojistik ağlardan birini yönetiyor.

UB Holding bünyesindeki Burak Lojistik’in 200’ü kendisine ait olmak üzere 1000’den fazla aracı bulunuyor. Iraq Oil ise Erbil’de 90 bin, Zakho’da 16 bin ve Shinava’da 110 bin tonluk depolama ve dağıtım terminallerine sahip. Bu terminallerde depolanan petrol, Dörtyol Delta, Ceyhan Toros ve Mersin ATAŞ üzerinden dünyaya açılıyor. UB Holding’in bir ayağı da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nde bulunuyor. 2009 yılında BAE’nin başkenti Sharjah’daki Hamrijay Serbest Bölgesi’nde kurulan UB Group FZE, petrolün dünya pazarına açılmasında kullanılacak gemilerin tedarikinde rol oynuyor.

KUYUYU KİM KAZIYOR?

Kuzey Irak’taki petrol çıkarma işinin Türkiye için önemli aktörü ise Genel Energy Plc. Yüzde 23 hisse ile en büyük ortak Mehmet Emin Karamehmet. 2. büyük ortak ise daha çok yenilenebilir enerji alanında çalışan Bilgin Enerji. Vehbi Bilgin’in şirketi, 2016 yılında hisselerin yüzde 10,5’ini satın alarak piyasaya girmiş oldu. Şirketin yüzde 7’si ise Nathaniel Rotschild’in elinde bulunuyor.

Kuzey Irak’ta petrol ve doğalgaz çıkarmak üzere 2011’de kurulan Genel Energy’nin toplam 6 bölgede petrol, gaz arama ve çıkarma ruhsatı bulunuyor. Şirket, Taq Taq ve Tawke sahalarında fiili olarak petrol üretimi yapıyor. Bilgin Enerji’nin Nihat Özdemir’in Limak grubuyla da ortak yatırımları bulunuyor. Limak ise bilindiği gibi İskenderun Limanı’nın sahibi.

IRAK SAHASI DAHA ZENGİN

DÜNYA üretilebilir petrol ve doğalgaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 72’lik bölümü, ülkemizin yakın coğrafyasında yer alıyor. Komşumuz Irak’ın toplam 145 milyar varillik ham petrol rezervi bulunuyor. Türkiye ise rezerv konusunda oldukça kısır. 2017 yılı ilk 6 aylık dönem sonunda yurtiçi kalan üretilebilir ham petrol rezervimiz 332,8 milyon varil (48 milyon ton) olupyeni keşifler yapılmadığı takdirde, bugünkü üretim seviyesi ile yurtiçi toplam ham petrol rezervinin 18 yıllık bir ömrü bulunuyor. Doğalgazda ise tablo Türkiye için daha vahim durumda. Çünkü Türkiye’nin yurtiçi üretilebilir doğalgaz rezervi sadece 18,8 milyar metreküp; yani yeni keşifler yapılmayıp aynı üretim seviyesi devam ettirilirse sadece 10,3 yıllık ömrü kalmış durumda.

NEDEN KÜRDİSTAN TERCİH EDİLİYOR

PETROL şirketlerinin son yıllarda Irak’taki yatırımlarını kaybetme pahasına Kuzey Irak’a kaymasının da bazı temel sebepleri bulunuyor. Merkezi yönetim petrol şirketleri ile “teknik servis kontratları” imzalarken, Erbil “üretim paylaşım kontratları” imzalamayı tercih ediyor.

Merkezi yönetimin imzaladığı teknik servis kontratlarına göre, enerji şirketi ticari üretim yapılacak bir kuyu bulana kadar yaptığı harcamalar için herhangi bir ödeme alamıyor. Ticari üretim yapılacak kuyu bulunduğunda ise varil başına önceden belirlenen 1-2 dolar ödeniyor.

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ise üretim paylaşım kontratları imzalayarak enerji şirketlerine üretim yapılacak kuyu bulmalarını için 5 yıl süre tanıyor. Üretim yapılmaya başlandıktan sonra Bölgesel Yönetim, enerji şirketine keşif için yaptığı harcamaları o kuyudaki üretimden ödüyor ve onlarla üretim için 20 yıla kadar anlaşma imzalayabiliyor. Üretilen petrolden harcamalar çıkarıldıktan sonra geriye kalan kısmın yüzde 80’i Bölgesel Yönetim’e, yüzde 20’si enerji şirketine ödenecek şekilde paylaştırılıyor

Ekler