Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Ayetullah Uzma Cevadi Amoli, haftalık ahlak dersinde mübarek Recep ayının yakın olduğuna ve yine şemsi yılbaşı Nevruz’un yakın olduğuna işaret ederek bu günleri tebrik etti ve şu aşıklamalarda bulundu: Nevruz bayramı yerin bayramıdır; yani dünya bir defa güneşin etrafını dönmüştür ve kemale ermiştir. Bu bakımdan bu bayram yeryüzünün bayramıdır; bizlerinde kendimiz için bayramımız olması gerekir ve bizim bayramımız o zamandır ki hakikat güneşinin etrafında hareket edelim. Eğer bizler velayet güneşinin etrafında hareket edersek, işte o zaman bizim için bayramdır ve bu Allah’a doğru yapılan seyir insanın tekamül ve rüştünün kaynağı olacaktır.
Ayetullah Cevadi Amoli, daha sonra Nehcü’l-Belaga’nın 23 ila 30’uncu kısa sözlerinin açıklamasını yaptılar ve sözlerine şöyle devam ettiler: Birinin iyi bir ailesi ve taifesi olabilir, ama ameli zayıf ve yavaş olursa şunu iyi bilsin ki nesebinin hızlı olması onun sorununu halletmeyecektir.
İlahi bir kanun vardır ve o şudur ki kimiz ameli yavaş olursa nesebi ve taifesi onun için bir şey yapamayacaktır. Dünya ve ahirette “onlar arasında nesep yoktur;” elbette dünyada insanlar arasında bazı itibari şeyler vardır ve fertlerin nesepleri itibari ile bazı kişilere saygı duyulur; ama kıyamette bu gibi şeyler de söz konusu değildir. Kıyamette ne nesep söz konusudur ve ne de sebeplere dayalı şeyler.
Ayetullah Cevadi Amoli, Nehcü’l-Belaga’nın 24. kısa sözü hakkında ise şunları söyledi: Keffare cezadan farklıdır; keffare ilaç hükmündedir; Kur’an ve sünnette bir takım cezalar gelmiştir ki onlar azaptır. Ama Kur’an ve rivayetlerde gelen keffareler yapıcıdır. Nitekim buyurulmuştur ki eğer biri günah işlerse, birinin sorununu giderirse bu keffaredir. Bu fıkhi keffare değildir, bu ahlaki keffaredir.
Keffare iki çeşittir: Bir tür keffare al, bağla, vur türündendir; bu diğer ülkelerde de vardır. Bir tür keffare de terbiye ve eğitim amaçlıdır. Mesela bir vakit ayağınız kayar ve yanlış yaparsanız, hemen üretime ve iş vermeye yönelin, bu gençlerin evlilik ve iş sorununu çözün; işte bu sizin günahınızın keffaresidir.
Kur’an iki şekilde insanı eğitmektedir: Birisi vur-bağladır ve elbette çok fazla tesiri yoktur; diğeri ise batına tesir eden eğitimdir. Mesela hata karşılığında üretim ve iş vermeye yönelirsin ve birkaç genci iş sahibi yaparsın. Ahlak ilmi böyle keffareleri öğretiyor.
Ayetullah Cevadi Amoli 25. kısa söz hakkında ise şu açıklamalarda bulundu: Bazen bakarsın insan bir iki defa yanlış yapar, ama Allah cezalandırmaz. Buyuryor ki eğer size sürekli nimet veriliyorsa ve siz de sürekli günah işliyorsanız, sakının; çünkü bir defada Allah herşeyi sizden alabilir. Nitekim bize denilmiştir ki size ne zaman bir nimet verilirse şükredin. Nimetin şükrü de şudur ki nimeti Allah’tan bilelim ve onu kendi yerinde harcayalım.
Ayetullah Cevadi amoli 26. kısa söz hakında ise şunları söyledi: İnsanın içinde ne varsa sonunda ortaya çıkacaktır; ya yazarak veya söyleyerek veya davranış, hareket ve tavrıları ile. Kur’an’da yüce İslam Peygamberine (s.a.a) buyuruyor ki eğer dilersek öyle bir şey yaparız ki oları konuşma tarzlarından tanırsın ve onların münafık mı yoksa mümin mi olduklarını anlarsın. Öyleyse bizler haysiyetimizi korumalıyız. Haysiyeti korumanın ilek yolu ise batını temizlemektir. Allah korusun, eğer batın temiz değilse bir şekilde kendisini gösterecektir.
Kur’an’ın bu seçkin müfessiri, konuşmasının diğer bir bölümünde şu açıklamalarda bulundu: İmam Ali (a.s) buyuruyor ki hastaladığınız da hemen ilaç kullanmayın. Doktora danışın ve bilin ki hastalığın bir kısmını bedenin kendisi dışarı atacaktır; sizin sabır ve tahammülünüz bedenin savunma mekanizmasını güçlendirecektir. Diğer taraftan bu diğer konulara da uyarlanbilir; mesela eğer acı bir olayla karşılaşırsanız hemen sarsılmayın ve düzeninizi koruyun. Sabır ve tahammül etkilidir.
İmam Ali (a.s) buyuruyor ki: “Zühtün en faziletlisi gizlenen zühttür”. Zühte tezahür etmek züht değildir. Zahit insan zühtünü gizlemeye çalışmalıdır; yani gizlemelidir, gizlenmek maksat değildir. Buna göre zühtü açığa vurmak kötüdür ve zühtü gizlemek iyidir. Bu durumda insanın kendisi rahattır; ne onun hakkında yersiz sanılarda bulunulur ve ne de onun kendisinde ham düşünceler ortaya çıkar.
Ayetullah Cevadi 29. kısa söz hakkında ise şu açıklamaları yaptı: İmam Ali (a.s) buyuruyor ki senin ölümle karşılaşman çok hızlı olacaktır. Bir vakit bakarsını ki adamın biri güneyden ve diğeri kuzeyden birbirlerine doğru hareket ederler; her iki tarafta birbirlerine doğru hareket ettikleri için birbirlerine çabuk ulaşırlar. İmam Ali (a.s) bu kısa sözde bize şunu anlatmak istiyor; sizler zaman trenine binmiş durumdasınız. Bu gece gündüz sizi sürekli götüren bir trendir; hergün ömrünüzden bir gün azalıyor ve ölüm de hergün bir gün size daha yakın oluyor ve kısa bir zaman geçmeden sonunda insan ömrünün sonunu görecektir.
Ayetullah Cevadi Amoli son alarak 30. kısa sözü değerlendirdi ve şu açıklamalarda bulundu: Hazreti Ali (a.s) bu kısa sözde bize şunu açıklamaya çalışıyor ki bazen insan bir yanlış yapar ve Allah “ayıpları örtendir”; ama Allah’ın Settar (ayıpları örten) olamsının onun Gaffar olması ile karıştırmayalım. Settar yani yapılan günah halen var ama gizlidir; Gaffar ise günahın bağışlanmasıdır. İlk başta Allah insanın hatalarını örtebilir ve onun haysiyetini koruyabilir; ama bu örtülü eski bir yara gibidir; sonunda bu yara kendini gösterecektir. Bu yüzdendir ki her an ve hergün bize buyurdular ki hesabınızı inceleyin; “Hesaba çekilmeden kendi hesabınızı yapın”. O zaman insan rahattır ve inşallah hepimiz Allah’ın bağışlaması hususunda ümitliyiz.
ABNA24.COM
