13 Mayıs 2018 - 14:12
Nükleer Müzakereler ''Yeni Ambargoların'' Yolunu Açtı

İmam Hüseyin (a.s) bize zalime boyun eğmememizi ve mazluma da yardım etmemizi öğretti.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA-  İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Komutanı Orgeneral İbrahim Caferi, ‘‘Gönüllü Ulusal Çiftçi Festivali’’nde konuştu.

Devrim Muhafızları Komutanı, konuşmasında şunlara yer verdi: Yetkililerimiz içe bakacaklarına dışa bakmaktalar. Nükleer mutabakat metni, İran’a karşı yeni ambargoların uygulanması için uygun ortam hazırladı.

Ülkemizde çok büyük imkânlar mevcut ancak ne yazık ki stratejik bir gaflet içerisindeyiz, özellikle de bazı devlet yetkililerimiz, içeride ki imkanat, kabiliyet ve kapasiteleri bildikleri halde, gözleri ve bakışları tamamen dışa doğru yönelmiş durumda.

Besic Tarım ve Doğal Kaynak Mühendisleri Örgütü’nün düzenlemiş olduğu ‘‘Gönüllü Ulusal Çiftçi Festivali’’nde konuşan İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Komutanı Orgeneral İbrahim Caferi, şunları söyledi: ‘‘Çiftçi İle Adım-Adım’’ projesi, tarım ve çiftçilik alanında ki eksikler, aksaklıklar ve zorluklar dikkate alınarak giderilebilir. Umarım ki bu sayede ülkemizin sahip olduğu çiftçilik, İran İslam Devrim’inin ilk yıllarında olduğu inkılâp ve devrim hortlatarak lokomotif fitilini ateşler.

Günümüz itibariyle İran İslam Devrimi’nin 40. Yıldönümünde, ülkemiz her daim olduğu gibi düşmanlarımız tarafından çok ciddi ve farklı şekillerde tehdit edilmektedir.

Düşmanlarımız biran bile olsun ülkemize karşı sergiledikleri düşmanlıktan vazgeçmiyor zira biz küresel emperyalist güçler ile bunların başında da ‘‘Büyük Şeytan ABD’’ ile savaş halindeyiz.

İmam Hüseyin (a.s) bize zalime boyun eğmememizi ve mazluma da yardım etmemizi öğretti.

Amerika, sadece ve sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmektedir, diğerlerine merhamet etmez.

Düşmanlarımız, İran İslam Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilk günlerde ambargo ve savaş ile ülkemize karşı savaş başlattı, daha sonra kültürel olarak saldırıda bulundu, son yıllarda ise ekonomik olarak ülkemizi çökertmeye çalışmaktadır.

Düşmanlarımızın, İran İslam Cumhuriyeti’ni yıkmak için plan proje yapmaları ve komplo düzenlemeleri gayet normal bir durumdur. Zira eğer bir gün düşmanlarımızın düşmanlıkları sona ererse, İslam Devrimi’nden ve kendi hakkaniyetimizden şek ve şüphe etmemiz gerekmektedir.

Ülkemizde çok büyük imkânlar mevcut ancak ne yazık ki stratejik bir gaflet içerisindeyiz, özellikle de bazı devlet yetkililerimiz içeride ki imkanat, kabiliyet ve kapasiteleri bildikleri halde, gözleri ve bakışları tamamen dışa doğru yönlenmiş durumda.

Elbette bu konu içimizde ki bu şahıslar için henüz ispatlanmış değil ancak elimizde ki fırsatları kaçırırsak, daha sonraları büyük sorunlarla karşılaşabiliriz.

Şu anda tarım ve çiftçilik alanında ülkemiz yeterlilik düzeyine gelmiş bulunmaktadır fakat savaş sonrası ne yazık ki sanayi’ye, tarım ve hayvancılığa yöneleceğimize, stratejik gaflet yüzünden gözümüzü tamamen dışa diktik.

Biz en azından tarım ve çiftçilik alanında çalışmalarımızı tatil etmek yerine, ülkemizin sanayi alanında ki büyümesi ve gelişmesine entegre edebilirdik.

Dışa bağımlı olmak ve içe dönük çalışmamak, düşmanlarımızın ülkemizi ambargo ve yaptırımlarla tehdit etmeye yönlendirdi.

Düşmanlarımız, İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer alanda ki çalışmalarını bahane ederek, ülkemize atom bombası yapıyor, nükleer başlıklı füze üretiyor diye asılsız iftiralarda bulundular hâlbuki nükleer enerji ülkemizin gerek duyduğu en temel ve doğal haklarımızdan biriydi.

Her halükarda nükleer müzakereler, ülkemiz için yeni ambargo ve yaptırımlar için davetiye çıkarmış oldu.

Bugün artık bir kez daha Büyük Şeytan Amerika’nın güvenilmez olduğunu, tüm dünyaya ispatlamış olduk.

ABD’nin bu son hamlesi, Direniş Cephesini hedef alan bir hareketti, buda zaten yeni bir olay değildi. Yıllardan beri ABD ve müttefikleri, ülkemize karşı cinayet işlemeye devam etmektedir ancak bizler düşmanlarımız karşısında içe bakmalıyız ve kendi ayaklarımız üzerinde durmayı öğrenmeliyiz.

İran İslam Cumhuriyeti İnkılâp Rehberi, İran Gönüllüler Vakfı’nın halkımıza sunmuş olduğu plan-proje, hizmet ve çalışmaların dışa bağımlı olmaktan kurtaracağına inanmaktadır.

Bu plan ve projelerden biri de; Gönüllülerimizin ‘‘çiftçi ile adım-adım’’ projesidir. Bu sayede ülkemiz tarım alanında kendine yeterlilik seviyesine ulaşarak, dışa bağımlı olmaktan kurtulacaktır.

Bu proje, tecrübeli çiftçilerin uzun yıllar boyunca kazanmış oldukları tecrübeleri, tarım ve çiftçiliğe yeni adım atan tecrübesiz çiftçilere intikal ettirerek, tarım ve ziraat alanında ki deneyimlerini en üst düzeye çıkarmalarına ve daha verimli mahsul almalarına yardımcı olacaktır.

Proje kapsamında 4 önemli mahsul olan Buğday, Prinç, Kolza ve Mısır üretimine başlanılacaktır. İnkılâp Rehberi, bu proje kapsamında özellikle sulama konusunda daha tasarruflu davranılması üzerinde tekitle durmaktadır.

Bizim bazı devlet yetkililerin aksine İsviçreli bir ekonomistin sözlerine değinmek istiyorum. İsviçreli ekonomiste göre; Trump’ın nükleer mutabakattan geri adım atması, İran için olumsuz bir durum değildir.

İran, ekonomi alanında çok başarılı adımlar attı. Trump’ın nükleer müzakerelerden çekilmesi, İran için büyük bir hediyedir.

İran’ın en büyük sorunu; Batıya âşık olanların varlığıdır. Batı’nın, İran için hiçbir fayda sağlamayacağına inanmak istemiyorlar.

ABD başkanı Trump’ın nükleer mutabakattan çekilmesinin ardından, İran’ın yapacağı en büyük iş; Batılı ülkelerden tamamen bağımsız olarak, hareket etmesi olacaktır. Bu sözler batılı bir ekonomiste ait sözlerdir.

Biz, içe dönük çalışarak dışa bağımlı olmaktan kurtulabiliriz. Ancak İsviçreli ekonomistin de dediği gibi içimizde ki bazı devlet yetkililerinin gözü sürekli dışa bağımlı olmakta. Elbette bu son gelişmelerden sonra onlarda ABD ve Batılı ülkelere güvenilmeyeceğini anladılar. Zira Almanya başbakanı Angela Merkel batının ABD’ye karşı bir direniş içinde olamayacağını kimse beklememelidir diye bir açıklamada bulundu.

Batılı ülkeler, defalarca ABD’nin karşısında duramayacaklarını açıklamak zorunda kaldılar. Şimdiyse Avrupa ülkelerine yeni bir fırsat verilmiş oldu. Elbette güvenilir bir garanti alınmalıdır ancak böyle bir garanti vereceklerini sanmıyorum. Eğer güvenilir bir garanti vermezlerse, nükleer sanayide ki çalışmalarımızı dışa bağımlı olmadan tamamen yerli imkânlarla sürdürmeye devam etmeliyiz.

ABNA24.COM

Ekler