ABD, Lübnan’ı İsrail’le doğrudan siyasi müzakerelere oturtmak için diplomatik baskıyı artırdı. Amerikalı danışman Morgan Ortagus, Lübnan ordusunun Hizbullah’a karşı “yeterli adım atmadığını” öne sürerken, ABD’li elçi Tom Barrack ise Beyrut ziyaretini “tartışacak ciddi bir konu kalmadı” diyerek erteledi.

30 Ekim 2025 - 17:03

Uluslararası Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Ortadoğu’da diplomatik tansiyon yeniden yükseliyor. Washington, İsrail’le doğrudan müzakere masasına oturmaya yanaşmayan Lübnan’a karşı hem siyasi hem de ekonomik baskı araçlarını devreye sokuyor. Beyrut kulislerinde, Amerikan yönetiminin bu tutumunun yalnızca “barış müzakeresi” başlığıyla değil, aynı zamanda direniş eksenini zayıflatma stratejisiyle bağlantılı olduğu konuşuluyor.

ABD Dışişleri Danışmanı Morgan Ortagus, yaptığı son açıklamada Lübnan ordusunun “Hizbullah’ı silahsızlandırmak ve güneydeki gerilimi kontrol altına almak için yeterince çaba göstermediğini” ileri sürdü. Ortagus’un bu sözleri, Washington’ın uzun süredir Lübnan ordusuna sağladığı yardımların siyasi baskı aracı haline geldiği yorumlarına neden oldu.

Ortagus’un ardından açıklama yapan ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Tom Barrack, önceden planlanan Lübnan ziyaretini “görüşülecek ciddi bir ilerleme olmadığını” belirterek iptal etti. Diplomatik çevreler bu kararı, Washington’ın Beyrut yönetimine yönelik memnuniyetsizliğinin açık bir işareti olarak değerlendirdi.

Lübnanlı siyasi kaynaklar, ABD’nin son haftalarda uyguladığı baskının yalnızca İsrail’le masa kurulmasıyla sınırlı olmadığını, asıl hedefin ülkenin direniş hattındaki dengeyi kırmak olduğunu belirtiyor. Özellikle güneyde Hizbullah’ın varlığını meşru savunma doktrini çerçevesinde koruyan hükümet çevreleri, Amerikan taleplerini “egemenliğe müdahale” olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından yapılan açıklamada ise, Lübnan’ın İsrail’le doğrudan müzakerelere yalnızca “adil bir ateşkes ve toprak bütünlüğü garantisi” çerçevesinde yaklaşabileceği vurgulandı. Aynı açıklamada, dış baskıların ülkenin ulusal duruşunu değiştirmeyeceği mesajı da dikkat çekti.

Siyasi analistlere göre Washington’ın bu hamlesi, hem bölgedeki İran etkisini sınırlamayı hem de İsrail’in kuzey cephesindeki güvenlik kaygılarını yatıştırmayı amaçlıyor. Ancak Beyrut’un içinde bulunduğu ekonomik ve politik kırılganlık göz önüne alındığında, Amerikan baskısının ters tepme ihtimali de yüksek.

Lübnanlı gözlemciler, “Baskı arttıkça direnç de artıyor.” yorumunu yapıyor. Bu tablo, Beyrut’un direniş çizgisinden geri adım atmak yerine, ulusal egemenliğini koruma refleksini daha da güçlendireceğinin sinyali olarak okunuyor.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha