6 Kasım 2025 - 19:52
YouTube, Gazze ve Batı Şeria’daki İsrail Suçlarını Belgeleyen Yüzlerce Videoyu Kaldırdı

YouTube platformunda, İsrail rejiminin Gazze ve Batı Şeria’daki insan hakları ihlallerini belgeleyen yüzlerce video silindi. Bu karar, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından savaş suçlarının dijital kanıtlarını sansürleme girişimi olarak sert tepki aldı.

Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Ekim ayından itibaren YouTube, Gazze ve Batı Şeria’daki İsrail rejiminin işlediği insan hakları ihlallerini ortaya koyan yüzlerce videoyu platformdan kaldırdı. Silinen içerikler arasında Filistinli Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesini belgeleyen araştırmalar, sivillerin hedef alındığı olaylar, ev yıkımları ve savaş suçlarına ilişkin kapsamlı görseller yer aldı.

Aynı zamanda, önde gelen üç Filistinli insan hakları örgütü olan Al-Haq, Al Mezan ve Filistin İnsan Hakları Merkezi’nin (PCHR) YouTube hesapları da kapatıldı. Bu kuruluşların paylaştığı videolar, İsrail’in işlediği suçların dijital kanıtları olarak büyük önem taşıyordu.

YouTube sözcüsü, bu kararların ABD yaptırımları ve ticaret uyum yasalarına uygun olarak alındığını açıkladı. Ancak insan hakları savunucuları, bu uygulamanın Filistinli mağdurların sesini susturma ve İsrail’in savaş suçlarını örtbas etme çabasının bir parçası olduğunu belirtti.

Al-Haq ve PCHR temsilcileri, YouTube'un kararını uluslararası insan hakları ve ifade özgürlüğü açısından ciddi bir gerileme olarak nitelendirdi. BM’nin Gazze’deki en eski insan hakları örgütü olan PCHR ise, bu kararın failleri hesap verebilirlikten koruduğunu savundu.

Uluslararası hukuk uzmanları ve sivil toplum örgütleri, dijital platformların savaş suçlarına dair delil niteliğindeki içerikleri sansürlemesinin, savaş mağdurlarının adalet arayışını engellediğine dikkat çekiyor. Ayrıca, bu durumun benzer ihlallerin devamında bir teşvik unsuru olabileceği uyarısı yapılıyor.

YouTube’un bu hamlesi, ABD’nin İsrail yanlısı politikalarının dijital medyada nasıl tezahür ettiğinin somut bir örneği olarak görülüyor. Site, ABD’de yürürlükteki yaptırım ve ticaret uyum yasaları çerçevesinde hareket ettiğini belirtse de, uygulamanın “keyfi sansür” eleştirilerini beraberinde getirdiği açık.

Bu gelişme, Filistin halkının yaşadığı trajedinin ve insan hakları ihlallerinin uluslararası toplum tarafından görünürlüğünü azaltma çabalarının yeni bir boyutu olarak değerlendiriliyor. İnsan hakları savunucuları, platformların bu tür uygulamalara son vermesi ve dijital ortamda hesap verebilirlik mekanizmalarının güçlendirilmesi çağrısını yineliyor.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha