Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- Ortadoğu’da güç dengeleri yeniden şekillenirken, ABD’nin Hizbullah’ı hedef alan finansal ve siyasi baskıları giderek artıyor. Washington, Lübnan ekonomisini dolaylı olarak sıkıştıran yaptırımların yanı sıra, direnişin mali damarlarını kesmeye yönelik yeni adımlar atıyor. Ancak bu stratejinin sahada karşılık bulmadığına dair uyarılar da çoğalıyor.
Bölgesel kaynaklara göre, Mısır son günlerde ABD’li diplomatlarla yürüttüğü temaslarda açık bir mesaj verdi: “Hizbullah, yalnızca bir silahlı yapı değil; Lübnan’ın siyasi, toplumsal ve güvenlik dokusunun ayrılmaz bir parçasıdır.” Kahire’nin bu vurgusu, bölge başkentlerinde yankı buldu.
Diplomatik çevreler, Mısır’ın bu tutumunu “gerçekçilik çağrısı” olarak nitelendiriyor. Uzmanlara göre, Washington’un baskı politikası Hizbullah’ı zayıflatmaktan çok, Lübnan’daki direnişin toplumsal meşruiyetini daha da güçlendirme riski taşıyor. Zira halk, ekonomik sıkışmışlığa rağmen direnişi ülkenin savunma kalkanı olarak görmeye devam ediyor.
Beyrut’ta yapılan yorumlarda, ABD’nin “silahsızlandırma” ısrarının, İsrail’in güvenlik hesaplarına dayandığı ve Lübnan’ın iç dengelerini hiçe saydığı vurgulanıyor. Lübnanlı analist Nasır el-Hatib, “Hizbullah’ı zorla silahsızlandırmak, yalnızca bir siyasi hedef değil, aynı zamanda bir provokasyon girişimidir. Bu tür planlar, ülkenin yeniden bir iç çatışma sürecine sürüklenmesi anlamına gelir,” değerlendirmesinde bulundu.
Mısır’ın bu çıkışının, Arap dünyasında direniş dengesine yönelik farkındalığın arttığına işaret ettiğini belirten gözlemciler, Washington’un bölgeyi yeniden baskı altına alma planlarının artık eskisi kadar kolay işlemeyeceğini ifade ediyor.
yorumunuz