6 Nisan 2014 - 15:39
Keseb’te son bilanço: 200 militan öldürüldü

21 Mart Cuma günü, sabah 04.30 sularında, Türkiye tarafından sızarak sınır karakolu, gümrük binası ve Yayladağı sınırına en yakın yerleşim alanı Suriyeli Ermenilerin yaşadığı Keseb'e saldıran El Nusra, İslami Cephe ve Türkmen Tugayları beldeyle birlikte stratejik önemi olan Nokta 45 tepesini ele geçirmişti. Yine bölgeye sızan, ağır silahlarla desteklenen cihadist militanları etkisiz hale getirmek için Keseb'e intikal eden Suriye savaş uçağı Türkiye'den atılan füze ile vurulmuştu.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- 21 Mart günü başlayan çatışmalar ikinci haftasına girdi. Sınıra sıfır noktalardan ateşlenen füzeler, Türkiye’nin aleni lojistik desteği bu süre içinde belirli yönleriyle basına yansıdı. Cihadistlerin kendi haber sitelerinde asparagas bilgiler ve psikolojik savaş esaslı sözde kazanım içerikli haberler Türkiye'deki iktidar yanlısı medya organlarından kamuoyuna servis edildi.

Bölgeden aldığımız duyumlar ve medya üzerinden verilen psikolojik savaşa endeksli haberler arasında tutarsızlık dikkatimizi çekti. Özellikle cihadistlerin enformatik kanalları aslı astarı olmayan sayısal veriler yayımlayıp sanal algı üzerinden ''Lazkiye'ye Alevilerin merkezine yürüyoruz'' yalanını şişirdi. Oysa sahadan gelen somut bilgilere göre sınırötesi destekle saldıran selefi çeteler Keseb kırsalında ağır darbe aldı, son günlerde yaşadıkları hezimeti saklayamaz noktaya geldi.

Lazkiye Keseb hattını savunan Mukaveme Suriyyi güçlerinin komutanı Mihrac Ural'a ulaşarak Türkiye medyasında bölgeyle ilgili çıkan son haberleri hatırlatıp çatışmalardaki son durumu soruldu, kayıp oranlarını paylaşması istendi. Nokta 45 tepesinde mevzi nöbeti esnasında görüşülen Mihrac Ural'a kısaca soru-cevap şeklinde yapılan röportajı bilgi kirliliğinin önüne geçmek adına yayımlıyoruz:

 

F. Aktaş: Nokta 45’te son durum nedir? 

M. Ural: 45 bizde şu an çevresinde temizlik sürüyor. 4 gün önce çetin geçen çatışmanın ardından girdik. Biz, ordu ve diğer savunma güçleri beraberiz. Şimdi kıstırıldılar, cebel el nisir nib3eyn (ikizoluk) civarındalar. Kesab’a doğru çekilecekler oradan da Türkiye’ye. Zaten Kesab sınıra sıfır. Bugün burada çetelerin öldürülen militanları defin ediliyor. Saatlerdir bu işlem devam ediyor. Günlerdir açık arazi şartlarında kaldıkları için etrafta çok pis bir koku var.

 

Keseb’ten öteye iddia ettikleri gibi Lazkiye yönüne doğru saldırıları sürüyor mu?

-Önemli noktalar bizde. Şu Yeni Osmanıcıların hezeyanı 45. km’de durdu. Yayılmacılık ve yeni çericilik 45. km’de mezara gömüldü. Amaçları denize inmekti. Bedrusiye sahiline ama bu amaca varamadılar. Sınıra sıfır olan Kesab’a girdiler bu da açıkça Türkiye ordusunun desteğiyle oldu çünkü bir başka kanaldan girmenin hiç bir olanağı yoktu. Bu bile açıkça Erdoğan’ın desteğini göstermeye yeter. Herkesin bilmesi için özellikle vurguluyorum; saldırıları Hamla Nib3eyn yöresinde takılı kaldı yani Kesab’ın batı çevresi. Bir santim bile ileri gidemediler. Pahalı maceraları yıkımla sonuçlandı. Bundan sonrası bel kıracak bir hamle olacaktır. Tüm güçleriyle sızdırdılar ama sonuç alamadılar, hamle durdu amaçlarının hiç birine ulaşamadılar.

 

Bildiğiniz gibi ilk günlerde Türkiye medyası el birliği halinde sizi de öldürmüştü. Merak ettiğim şey güçlerinizden kayıp- yaralı sayısı ne kadar?

-Mukaveme Suriyye olarak 21 Mart’tan bugüne kadar süren çatışmalarda 5 şehit ve 25 yaralı verdik. 45. KM’nin geri alınmasında savaşçılarımız muazzam bir direnç gösterdi. Bugün burayı Suriye ordusundan orgeneral Ali Eyyüb ziyaret etti. Bu bile günlerdir yapılan yalan haberlere anlamlı bir cevaptır. Orgeneral ve diğer üst düzey ordu komutanları buraya gelerek kazanılan çatışmalardan dolayı askerlere ve bizlere teşekkürlerini sundu. Zaten şu saat itibarıyla Suriye TV’leri bu ziyaretin haberini veriyor.

 

Merak ettiğim bir diğer husus saldırgan çetelerin ne kadar kayıp verdikleri. Siz ölü olarak kaç tane sayabildiniz, elinizde net rakamlar var mı?

-Ben yaklaşık olarak 200’e yakın olduğunu düşünüyorum. Yaralı sayılarını Türkiye’dekiler daha iyi bilir. Yaralanan militanlar sınırdan Hatay’a geçiriliyor. Biraz öncede belirttim araziden toplanan yani bizim ulaştığımız ölü militanlar defnediliyor. Sayının daha fazla olduğu söyleniyor ama sanmam. Bu rakam düzensiz gruplar için yıkımdır. Tabi bölgeyi bilmek gerekiyor. Vadilerde kalan ölülerde olabilir. Henüz oralarda ceset araması yapmadık. Benim verdiğim rakam sahadan, düzden toplanan cesetlere ait.

 

Peki, saldırıya iştirak eden militan sayısı hakkında bilginiz var mı?

-Benim hesaplarıma göre 1500 üstüydü. Burada sayılar çok abartılıyor gerçek sayılar buna yakın.

 

Ölü ele geçirdikleriniz arasında tespit edilen Türk uyruklu militan bulunuyor mu?

-Burada saatlerdir iş makineleri çalışıyor. Cesetler koktuğu için toplanıyor, koku da korkunç. Benim tanık olduğum durum kısaca bu. Evet, Türk vardır az da değildir.

 

Suriye ordusu çatışmalar esnasında ne kadar kayıp ve yaralı verdi?

-Şehit sayısı 40 civarında. 300 yaralı var. Yaralıların çoğu şarapnel parçalarından hafif yaralar alan askerler. Burada yüz yüze savaş oldu. I. dünya savaşı gibi. Adamlar göğüs göğse muharebede karşımızda tutunamadılar ve uzaktan kannas atışlarıyla askeri katletmeye çalışıyorlar.

 

Verdiğiniz rakamlar medyaya yansıyan rakamlardan çok farklı…

-Evet, bende okuyorum bu tür haberleri. Uçuk sayılar veriliyor. Sonuçta bir savaş ortamındayız. Rakamları şişirerek algılara oynanıyor. İki taraflı rakamlar dediğim gibi. Ben tek tek sayabilirim.

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ‘bizim saldırıyla bir alakamız yok’ diyor. Gerçekten dediği gibi Türkiye’nin bir payı yok mu?

-Öyle der tabi. Bak bu saldırı onlara çok pahalıya mal oldu. Onlar bundan çok şey bekliyorlardı ama olmadı. Burada kaybedecekler ve her yerde moralleri bir kez daha çökecek. Alakaları yok mu? Vallahi bu noktada kanıta gerek bırakmayacak açıklıkta hareket ettiler.

 

Kendi kendilerini kandırırlar. Çeteler nereden sızdı, pratik olarak ne tür fiili destekler aldı bunlara ilişkin detaylı bilgiler bizde mevcut. Merak eden gazeteciler gerçeği olduğu gibi aktaracaksa paylaşmaya hazırız. Anlaşılır olsun diye vurguluyorum sıradan bir saldırı değildi. Kesab’a girmenin hiç bir yolu yordamı yoktur sınırdan başka. Haritaya bakın bu ceb gibi olan beldenin tek giriş yeri Türkiye sınırıdır.

 

Burada da tartışmalara konu edilen bir husus hakkında da görüşünüzü öğrenmek istiyorum, Suriye uçağı Kel Dağı’ndan atılan füze ile mi yoksa Türk F16’ları tarafından mı vuruldu?

-Ben tam anlamadım ama başımızın üzerinden geçti. Havada spiral dönüş yapan bir cisim uçağa vurdu. Yerden olma ihtimali çok büyük ısıya duyarlı bir füze olabilir. Uçak değil zira biz iki uçak görmedik.

Ferhat Aktaş/ tahahaber

Ekler